Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davalı alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucunda davacının kiracı olarak bulunduğu taşınmazın ihale ile üçüncü kişiye satıldığı, davacı adına İİK m.135/2 uyarınca tahliye emri düzenlendiği, İİK m. 16 gereğince davacının tahliye emrinin iptali için şikayet yoluna başvurduğu, yine İİK m.22 gereğince yapılan başvurunun tahliye emrinin icrasını durdurmayacağı, kanunen tanınmayan bir hakkın icra memuru işlemiyle tanınmasının da mümkün olmadığı, bu nedenle 02/06/2022 tarihli icra memuru işleminde isabetsizlik bulunmamasına göre , ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmış, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yapılan açıklamalar karşısında ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 hüküm gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, şikayete konu takip ve tahliye emrinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hükmün borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 14.06.2016 tarih, 2015/22866 Esas, 10390 Karar sayılı ilamı ile gayrimenkulün teslimine dayalı tahliye emrinin, kamulaştırmaya ilişkin tescil işlemlerini içeren belgeler eklenerek gönderildiği, yapılan bu işlem nedeni ile 25.08.2014 tarihinde davacılara tebliğ edilen 05.06.2014 tarih 556128-5445 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Emlak Yönetimi Daire Başkanlığı Kamulaştırma Müdürlüğü işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açıldığı ve İstanbul 2....
Yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle, anılan takibe itiraz edilmiş ve takip durdurulmuş olsa dahi, borçlunun ödeme emrinin iptali için icra mahkemesine başvurmakla hukuki menfaati bulunmaktadır. Mahkemece duruşma açılarak; anılan takipte istenen asıl alacağın TBK'nun 315. maddesi kapsamında kira alacağı mı yoksa kira alacağı dışında kalan alacak mı olduğunun incelenmesi; talep edilen alacağın kira alacağı dışında kaldığı tespit edilirse de bu alacak kalemleri için borçluya çıkarılan örnek 13 numaralı ödeme emrinin iptaline aksi halde istemin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı nedenlerle evrak üzerinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nolu düzenleme şeklindeki tahliye taahhütnamesi ile kiralananın 01.08.2011 tarihinde tahliye edileceği kararlaştırılmış ancak daha sonrasında aynı belgenin altına elle yazılarak hazırlanan adi yazılı belge ile taşınmazın tahliye edileceği tarih 01.08.2015 olarak değiştirilmiştir.Davacı kiraya veren söz konusu taahhüde dayanarak 04.08.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile davalıya tahliye emri gönderilmesini sağlayarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Tahliye emrinin davalıya 08/08/2015 gününde tebliğ edilmesinden sonra süresinde takibe itiraz eden davalı, icra takibine dayanak taahhütname altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, taahhütname altındaki imzayı kabul etmediğini bildirmiştir.Takibe dayanak yapılan adi yazılı taahhütnamenin kira sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra düzenlendiği anlaşılmakla geçerlidir....
İİK 135/2.fıkraya göre, taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığ, resmi bir belge ile belgelenmiş, akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise 15 gün içinde tahliye için borçluya veya işgal edene tahliye emri tebliğ edileceği, tahliye edilmez ise zorla çıkarılıp taşınmazın alıcıya teslim edileceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacının dosya borçlusu olduğu, taşınmazın ihalesinin kesinleştiği, bekletici mesele yapılması istenilen İstanbul 3. İcra Mahkemesinin 2019/538 E. Sayılı dosyasında usulsüz yapılan tebligatların iptalinin talep ve dava edildiği, bu davanın sonucunun beklenmesine gerek bulunmadığı, kaldı ki bu karara yapılan istinaf başvurusunun 25/06/2020 tarihinde kesin olarak reddine karar verildiği, icra müdürlüğünce İİK 135/2'ye göre tahliye emri düzenlenmesi hukuken yerinde olup, mahkemece tahliye emrinin ertelenmesine dair talep üzerine davanın reddine karar verilmesi isabetlidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının davayı süresinde açmadığını, davacının davasını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 15 gün geçmeden açamayacağını, tahliye emrinin 21/02/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının davasını 04/03/2020 tarihinde 12 gün sonra açtığını, durumun İİK'nun 273....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ve birleşen dava kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkin olup mahkemece davada ve birleşen davada itirazın kısmen iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalara ve takiplere dayanak yapılan 30.12.2003 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine göre aylık kira parası 700 TL olup her ayın 1-5 arası ödeneceği kararlaştırılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/242 Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalının dava konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davalının kira bedelinden kaynaklanan alacağa dair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının, davacının tahliye talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tahliye isteği bulunmayan takip talepnamesine dayalı olarak icra müdürülüğünce davalıya 13 örnek nolu ödeme emri gönderilmiş ise de tahliye talebi olmadan otuz gün süreli ödeme emrinin düzenlenmesi hukuki sonuç doğurmaz. Davacı tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur....
emri tebliğ edileceği, taşınmazın üçüncü kişi tarafından kullanılması halinde, üçüncü kişinin ancak ipotek tarihinden önce yapıldığı resmi belge ile sabit olan bir akde dayanabileceği, madde metninde borçlu yönünden böyle bir düzenleme getirilmediği, somut olayda tahliye emrine borçlu tarafından itiraz edildiği, her ne kadar taşınmazın Suluova ilçesinde bulunması sebebiyle Amasya icra dairesince tahliye emri gönderilemeyeceği ileri sürülmüş ise de asıl icra dosyasının Amasya İcra Müdürlüğünün 2021/2291 Esas sayılı dosyası olduğu, dolayısıyla tahliye emrinin de bu dosyadan gönderileceği, bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı, taşınmazın kıymet takdir raporuna göre Suluova İlçesi Beyazıt Mahallesi 621 ada 2 Parselde kain 2 katlı ev, ahşap ahır ve arsası olduğu, tahliye emrinin de buna göre ve İİK 135/2 maddesine uygun şekilde düzenlendiği, somut olayda tahliye emrinin iptalini gerektirir bir durum bulunmadığı anlaşılmakla mahkemesince tahliye emrine yönelik şikayetin reddine karar verilmesinde...
(m.135,II c.1)) Üçüncü kişi, taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden önce yapılmış resmi bir belge ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. ( Üçüncü kişi taşınmazdan zorla çıkarılamaz) Üçüncü kişi, kiracı olduğunu hacizden önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. Üçüncü kişi, kiracı olduğunu hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. (Prof. Dr.Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı. Kasım 2004 baskı s. 40 ) Somut olayda şikayetçi davacı, tapu siciline şerh verilen 1.5.1997 tarihli, 9 yıllık kira sözleşmesi ile birlikte noterde onaylanmış 9.10.1997 tarihli, 30 yıl süreli kira sözleşmesine de dayanmıştır. Bu sözleşmeler, İİK'nun 135/2 maddesi anlamında, şikayetçi davacının kiracılık sıfatını tevsik eden resmi belge niteliğini taşımaktadırlar....