Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca alınan sosyal inceleme raporu bilirkişi ücretinin yaşı küçük sanığa yargılama gideri olarak yüklenemeyeceğinin dikkate alınmaması, 2-5275 sayılı yasanın 106/4 maddesi gereğince suç tarihinde henüz 18 yaşını ikmal etmeyen sanık hakkında hükmedilen sonuç adli para cezalarının ödenmemesi halinde hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘sanık hakkında hükmedilen sonuç adli para cezasının ödenmemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine’’ ve yargılama giderlerine ilişkin kısımdan “120 YTL bilirkişi ücreti alınmasına” ilişkin bölümlerin...

    Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.04.10.2017 tarihinde icra dosyasının infazen işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, istihkak iddia edilen menkuller üzerindeki haciz de kalkacağından dava konusuz kalmıştır. Dairemizin 2016/7324-2016/15948 karar sayılı bozma ilamında tazminat talebi dışında esasa yönelik kısımlar onanarak tarafların haklılık durumu belirlenmiş olduğundan kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

      Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'nin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C....

        in kredi borcuna kefil olarak hakkında beraat kararı verilen kardeşi sanık ...'...

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın kısmen kabulü ile, 120 ada 25 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişice hazırlanan rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3935,55 m2'lik kısımın ifraz edilerek orman vasfyla Hazine adına tesciline, davalının bu yere olan vaki müdehalesinin önlenmesine ve krokide (B) harfi ile gösterilen 3204,85 m2'lik kısım yönünden ise açılan davanın reddi ile bu kısmın aynı parsel numarası ile davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun hükümlerine göre yapılmış ve 06/04/1995 - 05/05/1995 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2B madde uygulaması bulunmaktadır....

            Tüketici Mahkemesi özel bir mahkeme olup, yüklenici olmayan kişiler arasındaki satış sözleşmesine dayalı davanın özel mahkeme durumundaki tüketici mahkemesinde görülemeyeceği oybirliği ile verilen 02.03.2005 gün ve 2005/13-165-120 sayılı kararla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun da kabulünde olup, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkeme, Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak; 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine göre iştirak halinde suç işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar savunmanlarının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın ...maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘yargılama giderinin sanıklar ..., ... ve ...'dan müştereken tahsiline” tümcesi çıkarılarak, yerine “120 TL yargılama giderinin sanıklar ..., ... ve ...'dan payları oranında ayrı ayrı alınmasına" karar verilmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 11.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ıslah ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 747. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, davalıya ait 120 ada 350 parsel sayılı taşınmaz üzerinden uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 18.09.2012 tarihli rapor ve krokisinde 1 no’lu alternatif olarak gösterilen alandan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir....

                  ./... tarihinde alacaklı olduğu icra dosyasında davalı hakkında icra ve dava yapma yetkisi almak üzere başvuruda bulunduğunu, İİK'nın 120/2 maddesi gereği söz konusu ödemenin dava hakkını borçlu kooperatiften üzerine almak üzere yetki belgesi aldığını, bu yetkiye istinaden yapılan icra takibine davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı duruşmadaki beyanlarında; davacıyı tanımadığını, kooperatife olan borçlarını günü gününe ödediğini, ödenmemiş başkaca bir borcunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini istediğini beyan etmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; ... İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı takip dosyası, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... Esas - .../... Karar sayılı mahkeme ilamı celp edilmiş, bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır. Dava; itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf İİK'nın 120....

                    Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu