Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 146/1.maddesine göre; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” Davacıdan, 19.10.2004 tarihli makbuzla yapılan 120 TL lik komisyon bedeli ile ilgili olarak kesintinin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıl geçmekle davacının 120 TL. lik bu alacağa ilişkin talep hakları zamanaşımına uğramıştır. Davacının eldeki davayı 25.12.2014 tarihinde açmış olması nedeniyle 120 TL lik alacağa ilişkin davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan terkinine) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan harçların istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan harçların Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.630,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.630,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü'nün 2011/1126 E. sayılı dosya alacağına haciz konulduğu, taraflarına İİK'nun 120. maddesine göre verilen yetkiye istinaden borçlularının alacaklı olduğu dosya alacaklarına haciz konularak işlemler yapılmaya başlandığını, .... İcra Müdürlüğü’nün 2011/1126 E. Sayılı takip dosyasında ... plaka sayılı araç için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, aynı araca ait yedieminlik ücretinden kaynaklanan alacak için alacaklı ... tarafından borçlu .... aleyhine .... İcra Müdürlüğü’nün 2014/10003 E. sayılı dosyasında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, bu takipte ... plaka sayılı aracın yapılan ihale sonrasında, .... İcra Müdürlüğü’nün 2014/10003 E. sayılı takip dosyasındaki temlik alacaklısı .... tarafından alacağa mahsuben alındığı, şikayetçi ...’nin talebi üzerine .......

        İcra Müdürlüğü'nün 2011/5272 E. sayılı dosya alacağına haciz konulduğunu, taraflarına İİK.nun 120. maddesine göre verilen yetkiye istinaden borçlularının alacaklı olduğu dosya alacaklarına haciz konularak işlemler yapılmaya başlandığını, .... İcra Müdürlüğü’nün 2011/5272 E. sayılı takip dosyasında ... plaka sayılı araç için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, aynı araca ait yedieminlik ücretinden kaynaklanan alacak için alacaklı ... tarafından borçlu .... aleyhine .... İcra Müdürlüğü’nün 2014/9970 E. sayılı dosyasında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, bu takipte ... plaka sayılı aracın yapılan ihale sonrasında, .... İcra Müdürlüğü’nün 2014/9970 E. sayılı takip dosyasındaki temlik alacaklısı .... tarafından alacağa mahsuben alındığı, şikayetçi ....’nin talebi üzerine .......

          İcra Müdürlüğü'nün 2012/1147 E. sayılı dosya alacağına haciz konulduğunu, taraflarına İİK'nun 120. maddesine göre verilen yetkiye istinaden borçlularının alacaklı olduğu dosya alacaklarına haciz konularak işlemler yapılmaya başlandığını, .... İcra Müdürlüğü’nün 2012/1147 E. Sayılı takip dosyasında ... plaka sayılı araç için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, aynı araca ait yedieminlik ücretinden kaynaklanan alacak için alacaklı ... tarafından borçlu .... aleyhine .... İcra Müdürlüğü’nün 2014/12000 E. sayılı dosyasında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, bu takipte ... plaka sayılı aracın yapılan ihale sonrasında, .... İcra Müdürlüğü’nün 2014/12000 E. sayılı takip dosyasındaki temlik alacaklısı .... tarafından alacağa mahsuben alındığı, şikayetçi ....’nin talebi üzerine .......

            Köyü, Davutlu mevkii 120 ada 4 parsel sayılı 2089,72 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, öncesinde dava dışı 118 ada 1, 119 ada 1, 3, 120 ada 2 ve 3, 121 ada 2, 3 ve 4 sayılı parseller ile bir bütün olarak, Ocak 1963 tarih ve 28 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında olduğundan söz edilerek fındık bahçesi niteliğiyle paylı olarak davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tesbitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli parselin bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılmış, çekişmeli parsel bu işlemde orman sınırları dışında bırakılmıştır....

              İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK 6. md), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. Somut olaya bakıldığında; takip dayanağı bonoda düzenleme yeri olarak "..." ibaresi bulunduğu anlaşılmakla, düzenleme yerinde takip yapılması mümkün olduğundan mahkemece, takip dayanağı bonoda tanzim yeri itibariyle ...e'de takip yapılmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı dikkate alınarak yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Ancak; Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.07.2008 günlü ve 2008/120 Esas ve 2008/517 Karar sayılı ilamında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları, bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında Çanakkale 1....

                  KARAR Davacı,... olan adının ... olarak değiştirilmesini istemiş; mahkemece, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Nüfus davaları kenar başlığını taşıyan 36. Maddesinin 1. Fıkrasının (b) bendinde "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" hükmüne yer verildiği, buna göre bir kişinin adına ilişkin kaydın ancak bir kez düzeltilebileceği, daha önce adı mahkeme kararı ile düzeltilmiş olan davacının adının ikinci kez düzeltilmesine karar verilmesi kanunen mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz etmiştir. Dosyadaki nüfus kaydına göre; 10.05.1985 doğumlu ...ve ... oğlu davacının, ... 7. AHM'nin 1991/670 - 1991/824 sayılı kararı ile adı... iken... olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, isim değiştirme talebinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı incelenmeksizin, "birden fazla isim tashihi yapılamayacağı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir....

                    Tüm bu ilke ve açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince davalı-davacı kadının reddedilen maddi tazminat davası yönünden verilen karar, talep edilen alacağın belirsiz alacak olmadığı da gözetildiğinde, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğundan, davalı-davacı kadının TMK’nın 120.maddesine dayalı maddi tazminat davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2.maddesi gereğince miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının birleşen davalardan TMK’nın 121.maddesine dayalı manevi tazminat davasının reddine yönelik istinaf talebinin incelenmesine gelince; 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre; nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....

                      UYAP Entegrasyonu