Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkasının bulunmadığı, tekerrüre esas alınan sabıkanın müştekiye ait adli sicil kaydından alınmış olduğunun bu nedenle tekerrüre esas alınamayacağının anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda yazılı “Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/120 esas ve 2013/512 karar sayılı ilamı ile mükerrir olduğu” ibaresinin çıkartılması suretiyle,diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    dosyalar yönünden ... ili ... ilçesi ... köyüne kain dava konusu 120 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan hakkında açılan davaların reddine, parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı ... tarafından red kararı verilen 36 ve 37 sayılı parsellere ilişkin olarak, davalı ... temsilcisi tarafından ise kabul kararı verilen 31 ve 32 sayılı parseller ile red kararı verilen 36 ve 37 sayılı parsellerin vasıflarına ilişkin olarak temyiz edilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/284 E. - 2017/120 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliyesi 39. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/284 E. - 2017/120 K. sayılı kararının incelenmesinde;Arazi niteliğindeki ......

        nun 120. maddesine göre gider avansı yatırılmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş olmasına rağmen avansın yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usülden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı H.M.K.'nun 120. maddesinde gider avansının dava açılırken mahkeme veznesine yatırılması gerektiği belirtilmiş, 114. maddesinin "g" bendinde gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış, 115. maddenin 1. fıkrasında mahkemece bu koşulun mevcut olup olmadığının kendiliğinden araştırılacağı, 2. fıkrasında da şartın noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür....

          Yerel mahkemece, 6100 sayılı HMK 120. maddesine göre belirlenen gider avansının kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan HMK 115. maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın, 6100 sayılı HMK 'nın yürürlüğünden önce 22/10/2009 tarihinde açıldığı, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte 14/06/2012 tarihli celsede 6100 sayılı HMK 'nın 120. maddesi uyarınca 120,00 TL gider avansının 2 haftalık kesin sürede yatırılması yönünde karar alındığı, 11/09/2012 tarihli celsede ise 6100 sayılı HMK 120. maddesi uyarınca gider avansın kesin süre içerisinde yatırılmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK. nın 120. maddesi; "Davacı, yargılama harçları ile her yıl .... Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır....

            olduğuna ilişkin mahkeme gerekçesine dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi sonucu itibariyle doğru alacağından, mahkeme kararının bu açıklamalar ve ilave gerekçe ile onanması gerekmiştir....

              Bu nedenle ; mahkemece, öncelikle çekişmeli 105 ada 120 nolu parselin davalı olduğu Kadastro Mahkemesinin 2005/13 Esas sayılı dava dosyası getirtilerek taşınmaza başka şahıslarca da dava açıldığı anlaşıldığından bu parsele ilişkin olarak açılan tüm davaların aralarında bulunan hukuki ve fiili irtibat nedeniyle H.Y.U.Y.'nın 45. maddesine göre birleştirilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 11/12/2007 günü oybirliği ile karar verildi....

                İnşaat Elektrik ile yapıldığı,iş akdinin 31.03.2011 tarihinde haksız ve bildirimsiz olarak sona erdirildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacakları talep edilmiştir. ... Asliye Hukuk (iş) Mahkemesi tarafından aynı konuda davacının ... 2. İş Mahkemesinin 2010/120 esas sayılı dosyası olduğu gerekçesiyle 23.05.2013 tarihinde söz konusu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş ve 28.11.2013 kesinleşme tarihli olarak ...’ya gönderilmiştir. Ancak, ... 2. İş Mahkemesinin 2010/120 E. nolu dosyası 12.07.2013 tarinde karara çıkıp ve 22.08.2013 tarihinde kesinleştiğinden, Mahkemece birleşen dosyanın tefrik edilmesine ve eldeki dosya olarak ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 70/1, 5237 sayılı TCK'nın 62, 52/2, 50/1-a, 52/1-2-4, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “30/05/2008”, karar tarihinin “27/03/2014” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiş olup; Dairemizin 05/11/2015 tarih, 2015/191 - 2015/16918 sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, anılan ilamda yer alan (1) numaralı bozma sebebine riayet edilerek, denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle hakkındaki hüküm açıklanan sanığın hapis cezası ile mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesine aykırı olarak, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi...

                    Hukuk Mahkemesinin 2008/120 (bozma sonrası 2011/149) esas sayılı dava dosyası ile kesinleştiğinden, davacının ücret alacağının bu kesinleşen davadaki bakiye miktar üzerinden alacağı için talepte bulunabileceğinin kabulü gerekir. Mahkemece bu husus gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verild....

                      UYAP Entegrasyonu