İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyadi haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyadi haciz kararı İİK nun 257. ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyadi haciz kararından bu yönden de farklıdır. Oysa İİKnun 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararlarında, karardan sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde İİK'nun 264. maddesine göre alacaklının bir ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu vardır. Somut olayda; Şikayete konu edilen ihtiyadi haciz kararının İİK'nun 257. maddesi kapsamında düzenlenen genel hükümlere göre verilmiş bir ihtiyadi haciz kararı olmadığı, İİK'nun 281/2 maddesine göre verilmiş olup, gerçekte ihtiyadi tedbir niteliğinde bir karar olduğu belirlenmiştir....
Esas sayılı icra dosyasına yaptığı İTİRAZININ 10.990,12-TL Asıl Alacak, 1.076,10-TL İşlemiş Faizi ve 242,71-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 12.308,93-TL alacak yönünden İPTALİNE, takibin iş bu alacak miktarları üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2-İİKnun 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan alacak üzerinden %20 oranında takdir edilen 2.461,78-TL icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsili ile davacı-alacaklıya verilmesine, 3-Davalının tazminat isteminin REDDİNE,"şeklinde karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2019/3729 Esas sayılı icra dosyasına yaptığı İTİRAZININ 10.990,12- TL Asıl Alacak, 1.076,10- TL İşlemiş Faizi ve 242,71- TL gecikme zammı olmak üzere toplam 12.308,93- TL alacak yönünden İPTALİNE, takibin iş bu alacak miktarları üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2- İİKnun 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan alacak üzerinden %20 oranında takdir edilen 2.461,78- TL icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsili ile davacı-alacaklıya verilmesine, 3- Davalının tazminat isteminin REDDİNE,"şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, teminat amacıyla verildiği, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiaları, İİK'nun 169 ve 169a maddeleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu durumda, borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Davacının ödeme iddiası kira sözleşmesinden kaynaklanan borca ilişkin olup, takibe konu senet bedelinin ödendiğine dair yazılı belge sunulmamış, takibe konu senedin oto kiralama sözleşmesi teminatı olduğu ispatlanamamıştır. Davacı iddiaları davalı tarafça kabul edilmemiştir....
Yetkilisi olarak atılan imzanın müvekkil şirket yetkilisi ...’e ait olmadığı hususunun yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, öncelikle İİKnun 72/3.maddesi uyarınca uygun görülecek teminatla birlikte icra dosyasına yatırılan paraların alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda da takibin iptal edilerek müvekkilimizin borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ne var ki (2) ve (3) numaralı bentlerde belirtilen hususlar yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....
Mahkemece; " AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, 1- Dava konusu İstanbul İli, Çatalca İlçesi Ferhatpaşa Mahallesi 243 Ada 171 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişisi tarafından tanzim olunan 14/05/2018 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde dava konusu yerin tamamının maksimun su kotu altında kaldığı belirlenmiş olup davacı adına kayıtlı olan tapusunun iptali ile davalı idare adına göl olarak terkinine, 2- Dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından el atılan kısmın 186.992,00 TL olan tazminat bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine 3- Harita mühendisi Savaş Bümenin 14/05/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına 4- İİKnun 28. maddesi gereğince hüküm özetinin tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine " karar verilmiş, karara karşı davalı idare vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
İİKnun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda takip dosyası incelendiğinde; Şikayetçi borçlunun, vekili aracılığıyla ......
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, sıra cetveline itiraz ve neticelerini düzenleyen İİKnun 235 maddesi hükmüne dayalı kayıt kabul davasıdır. --- tarihli yazısında------ tarihinde iflasına karar verilen ve----- ---- sayılı dosyası ile yürütülen----ayrı ayrı ilan edildiği, davacının tebliğ giderini depo ettiği, kararın davacıya ------- tarihinde tebliğ edildiği ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK 235. Madde hükmü gereğince sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren ---------- içinde iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. İİK 223/3 maddesi hükmü mahfuzdur. Müflis şirket hakkında----- kararın istinaf edilmesi üzerine, ------ kararı ile iflas kararının HMK.nun 353/1.a6 maddesi uyarınca kesin olarak kaldırılmasına karar verilmiştir....
davalı yanca savunulmuş ise de, davacının bu çeki ödemiş olmasının keşideci imzası kendisine ve temsilcisine ait olmadığı anlaşılan davaya konu çeki de ödeme zorunluluğunu doğurmayacağı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, 10.11.2008 tarihli 21.908,06 TL miktarlı çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davaya konu 08.11.2008 keşide tarihli 21.833,34 TL bedelli çek yönünden davanın reddine, çek iptali talebinin reddine, davanın kabul edilen kısmı olan 21.908,06 TL.nin %40’ı oranındaki tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu çeklerin davalıya ciro yolu ile geçmiş olmasına, dava tarihi itibariyle bu çeklere dayalı olarak girişilen bir icra takibinin bulunmamasına göre, İİKnun...