SONUÇ: Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2014/2357 Esas 2015/11297 Karar sayılı sayılı sayılı kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dosyanın incelenmesinde, her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinde aleyhine başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması talep edilmiş ise de; eldeki davanın icra takibinden sonra açılmış olduğu, İİK 72/2 maddesi uyarınca ancak icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep üzerine koşulları mevcut ise alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği; anılan maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, icra takibine başlandıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ise tedbiren takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği belirtilmiştir....
Dosyanın incelenmesinde, her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinde aleyhine başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması talep edilmiş ise de; eldeki davanın icra takibinden sonra açılmış olduğu, İİK 72/2 maddesi uyarınca ancak icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep üzerine koşulları mevcut ise alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği; anılan maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, icra takibine başlandıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ise tedbiren takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği belirtilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte yazılı nedenle davalı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın alacağa hasren BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİKnun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKnun 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın borçlunun durumu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu dolayısıyla tasarrufların İİknun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dava konusu ..., ... İlçesi, ... Mahallesi, 1902 Ada, 19 parselde kayıtlı 1.kat 1 nolu ve çatı katı 5 nolu bağımsız bölümlerin davalı Mehmet Kökelma tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 25.10.2004 tarihli tasarrufun İstanbul, ..., ... Mahallesi 3246 Ada 5 parsel nolu taşınmazın borçlu tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 2.11.2004 tasarruf ile bu davalı tarafından da davalı ...'a satışına ilişkin 16.8.2005 tarihli tasarrufun, birleştirilen dava yönünden ... ilçesi, 7126 Ada, 1 parselde kayıtlı B blok 12 nolu bağımsız bölümün borçlu tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 27.10.2004 tarihli ve bu davalı tarafından da davalı ...'...
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün alacaklı yararına BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin İİK nun 258. maddesinin yollaması ile İİKnun 50 maddesi ve HMK 6 maddelerine göre keşidecinin yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalının birden fazla olması durumunda HMK 7 maddesine göre davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağının belirtildiği, ihtiyati hacize konu çek incelendiğinde keşide yeri ve muhattap bankanın bulunduğu yerin ... olduğu, borçlulardan ... 'ın yerleşim yerinin ... olduğu, anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliği nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 09.09.2020 tarih ve 2018/3644 E. - 2020/1492 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.03.2021 gününde oy birliği ile karar verildi....