Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhale sonrası ... isimli şikayetçiye İİK 135 maddesine göre tahliye emrinin gönderildiği, tahliye emrine karşı şikayetçinin icra mahkemesine verdiği dilekçede, borçlu ... ile diğer hissedar ...'le aralarında şifai kira sözleşmesi bulunduğunu iddia ederek kiracı olduğunu gösteren, kira bedellerinin taşınmazın 3/16 hissedarı ... vasisine ödendiğine ilişkin “Eylül vs. aylar kirasını aldım” ibareli ve imzalı isimsiz ve tarihsiz belge sunduğu anlaşılmaktadır. İİK 135/2 göre üçüncü kişinin hacizden önceki tarihten beri kiracı olduğunu resmi belge ile ispatlaması gerekir. İbraz edilen ödeme belgeleri bu madde kapsamında ispata yeterli belge değildir. Bu nedenle mahkeme kararının onanması gerekirken olayda uygulama yeri olmayan tahliye için pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmadığından bahisle kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 09/02/2017...

    İhalenin kesinleşmesi ve tescil işlemlerinin yapılması sonucu taşınmazda kiracı olarak bulunan davacıya İİK.nun 135/2 maddesi gereğince taşınmazı tahliye etmesi için tahliye emri gönderilmiştir. Yapılan işlem yerindedir. Zira, taşınmazı alacaklının ihaleden alacağa mahsuben satın aldığı, İİK.nun 135/2 maddesine göre tahliye emrinin gönderilebileceği, davacının resimi bir belgeye dayanmadığı, yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının davasının REDDİNE," karar verildiği görülmüştür....

    Bu nedenle ihale bedeli yerine çek, bono, teminat mektubu vb. belgeler verilmek suretiyle yapılmak istenilen ödemeler satış bedeli yerine kaim edilemez (12 HD esas no: 2015/23984 karar no: 2015/26929) Öte yandan İİK'nun 22. maddesine göre, şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmayacağı gibi, şikayet hakkında verilen kararın temyizi dahi, kesinleşen ihale sonrası mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmediği sürece, alıcı adına tescil işlemi yapılmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, 02/06/2015 tarihinde yapılan ihalenin şikayet tarihinden önce yasa yollarından geçerek kesinleştiği ve İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün 2011/1881 sayılı dosyasında 29/06/2017 tarihinde yapılan sıra cetveline göre ihale bedelinin tamamının yasal kesintilerden sonra şikayetçi dosya alacaklısının alacağına mahsubuna karar verildiği, sıra cetveline karşı itiraz edilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 8....

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Esas sayılı dosyası ile açılan davada ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır (İİK'nın 134, 135). Bu itibarla mahkemece, ihalenin kesinleşme tarihine göre sıra cetveline dahil alacakları hesaplayan sıra cetvelinin doğru olması sebebiyle şikayetin reddi gerekirken, ihalenin feshi davasının açılmadığı durumda geçerli olan yazılı gerekçeye dayalı karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        zilyetliği sebebiyle, tahliye ve fiili teslimin hukuken sonuçlanmadığının açık olduğunu, şikayet edenin beyanlarına göre, kiracılık sıfatı ibraz ettiği kira kontrat tarihi olan 10/01/2022 tarihinden itibaren başlayıp halen devam ettiğinden, kararın gerekçesindeki fiili teslim tarihinden sonra şagilin taşınmaz içerisine girildiği gerekçesini ortadan kaldırdığını, bu tespitin şikayet eden tarafın iddiaları ile de sabit olduğunu, yerel mahkemece işin esasına girilmiş ve deliller değerlendirilmiş olsaydı, cevap dilekçesinde ayrıntısı yazılı olduğu üzere dosyaya sunulan kira sözleşmesinin İİK'nın 135/2. maddesindeki şartları taşımadığından ve şikayet dilekçesindeki kendi içinde çelişir nitelikteki beyanlar sebebiyle, şikayetin esastan reddine karar verilmesi gerekeceğini, taşınmazın zilyetliği şikayetçide olduğundan, tahliye ve fiili teslim sürecinin tamamlanamadığını, bu sebeple ipotek takibi üzerinden İİK'nın 135/2. maddesi kapsamında tahliye işlemlerinin devam etmesinin yasal gereklilik...

        Sarımeşe Mevkii 181 Ada 4 Parsel olarak tapuya kayıtlı taşınmazın tümü ve üzerinde bulunan tüm ahşap yapıdan oluşan restaurant ve müştemilatların (komşu 181 ada 2 parsele taşkın kısmı da dahil) tamamını tahliye etmeleri konusunda İİK m.135/2 hükmü çerçevesinde ihtaratlı tahliye emri gönderilmesine karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; İİK 16 maddesine dayalı icra müdürlüğü işlemini şikayettir....

        İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararında taraf olmadığından bahisle üçüncü kişi ...’ya İİK’nun 135/2 maddesi gereğince tahliye emri gönderilmesini talep ettiği ve 17.10.2014 tarihinde İİK’nun 135. maddesine göre tahliye emrinin düzenlendiği, iş bu tahliye emrine karşı üçüncü kişi ...’nın temyize konu eldeki dosyada şikayet yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. ... 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 14.07.2014 tarih, 2014/669E- 2014/777K. Sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkeme kararının yasal hasım olduğundan, ilgili sıfatı ile ... vekili Av. ...’e 09.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, Av. ...’in temyiz yoluna başvurması üzerine mahkeme kararının, Dairemizin 28.12.2016 tarih, 2016/5746 E- 2016/26322 K. Sayılı ilamı ile onandığı ve mahkeme kararının 28.02.2017 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda, daha önce kesin hükümle karara bağlanan ... 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 14.07.2014 tarih, 2014/669E- 2014/777K. sayılı dosyasındaki talepler ile temyiz incelemesine konu ... 19....

          Taşınmazda paylı mülkiyete sahip diğer hissedarlar, üçüncü kişi sayılmayacaklarından İİK'nın 135. maddesine dayalı olarak icra yoluyla tahliyeleri istenemez. Ancak Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre mahkemeden tahliye talebinde bulunulabilir. Bu durum mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, İİK'nın 135/2. maddesi, taşınmazda hissesi bulunan paydaşlar açısından uygulanamayacağından, şikayet süresiz kabul edilmelidir. O halde mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda şikayetin kabulü ile tahliye emirlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, bir kısım paydaşlar yönünden süresinde olmadığı gerekçesi ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Davacılar ..., ..., ..., ... ve ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davalılar ..., ... ve ...'...

            "vefa müessesine" dayalı vefa sözleşmesinin oluşturduğu yeni hukuki duruma aykırı olduğunu belirterek, İİK nun 135/2 maddesine istinaden yapılan tahliye emri tebliği işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu