Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın 135 ada 34 parsel olduğunu belirtmiş olup, Dairemizin 18.09.2008 tarih 2008/7359 -11317 sayılı iade kararı üzerine dosyaya gönderilen 135 ada 34 sayılı parsele ilişkin kadastro tesbit tutanaklarının davalı ... adına tesbit edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, husumetin doğru kişiye yöneltildiği, ancak maddi hataya dayalı olarak parsel numarasının yanlış yazıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay HGK'nun 24.12.1997 tarih 1997/17-846-1085 sayılı kararında kabul edildiği gibi davalı taşınmaz ile ilgili olarak ortada maddi hata bulunmaktadır ve mahkemece yapılacak iş; çekişmeli taşınmazla ilgili olarak uyuşmazlığın esastan incelenerek ihtilafın çözümlenmesi, davalı olmadığı anlaşılan 135 ada 134 parselin ise kadastro tesbit tutanaklarının kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesidir.'' denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dava 135 ada 34 parsel sayılı taşınmaza yöneltilmiştir....

    Sair temyiz itirazlarının reddine; ancak, 1-TCK'nın 107/1. maddesinde “sanığın hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle” hareket etmesi gerektiğinin belirtildiği, somut olayda sanığın katılanı SGK'ya şikayet etmesi hususunda şantajda bulunduğunun kabul edilmesi ve katılanın ev hanımı olduğunun dosyadan anlaşılması karşısında, sanığın şantaj sözünün neyle ilgili olduğu açıklığa kavuşturulmadan, eksik incelemeyle mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de; a)Sanığın şantaj eylemi “davandan vazgeçmezsen seni SGK'ya şikayet ederim” sözü ile tamamlandığı halde, teşebbüs hükümleri uygulanarak az ceza tayini, b)TCK'nın 135. maddelerinde düzenlenen “Kişisel Verilerin Kaydedilmesi” suçunun konusunu oluşturan kişisel veri kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı, herkes tarafından bilinmeyen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi...

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/06/2021 tarihli 2021/164 esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, HMK' nın 353. maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, 3-a)Davacının İİKnun 72-(3) maddesine dayalı İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜ İLE; takdir olunan alacağın (875.987,67 TL) %15'i nakit ya da teminat mektubu davacı/borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edildiğinde; İzmir 23. İcra Dairesi'nin 2018/12247 esas sayılı dosyasında İİKnun 72-(3) maddesi gereğince icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin dava sonuna kadar TEDBİREN DURDURULMASINA, b-Takdir edilen teminat tutarı yatırıldığında mahkemesince tedbir kararının infazı için İzmir 23....

        Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/135 Esas sayılı dosyasının incelenmiş olması ve davanın geçirdiği süreç dikkate alındığında mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafinin anayasal şikayet hakkını kullandığına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, ihale alıcısından taşımazı satın alan müvekkilinin halefiyet gereği İİK 135/2. maddesine göre başvurabileceğini, İİK 135/2'nin aradığı şartlar bulunduğundan davacının tahliye edilmesi gerektiğini, dava edilen somut olayda gerek ihale alıcısının gerekse de müvekkilinin çektiği ihtarnamede ne ödenmemiş kira bedellerinin talep edildiğini, ne de kira sözleşmesinin yenilenmek istendiğinin davacıya bildirildiğini, her iki ihtarın da tahliye amacıyla yapıldığını ve tahliye iradesinin açıkça belirtildiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davacının şikayet talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı-3.kişiye icra takip dosyasından çıkartılan 21/09/2021 tarihli tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 10....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 135/2. maddesi uyarınca tahliye emrinin iptali şikayetine ilişkindir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/4584 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu Ömer Koç aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip kapsamında, 26/06/2019 tarihli ihale ile davalı alacaklıya alacağına mahsuben satıldığı, 10/09/2019 tarihinde taşınmazda davacının oturduğunun tespit edildiği, icra müdürlüğünce 11/09/2019 tarihinde İİK'nın 135/2. maddesi uyarınca düzenlenen tahliye emrinin 13/09/2019 tarihinde davacı üçüncü kişiye tebliğ edildiği, şikayetin süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 135/2. maddesine göre, alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcı, satış memurluğundan üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir....

          Ancak çekişmeli 135 ada 1 sayılı orman parselinin tutanak aslı ... Kadastro Mahkemesinin 2008/91 esas sayılı dosyasında olduğu anlaşıldığından her iki dosyanın HYUY'nın 45. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi gerekli ise de temyize konu dosyada davanın reddine karar verildiğinden 135 ada 1 sayılı taşınmazın tapudaki infaz işlemi ... Kadastro Mahkemesinin 2008/91 esas sayılı dosyasına göre yapılacağından temyize konu dosyanın kesinleştiğinde ... Kadastro Mahkemesinin 2008/91 esas sayılı dosyası içine konulmasına karar vermek gerektiği halde davanın salt redle yetinilmesi doğru değil ise de bu bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 1 rakamlı bölümünün sonuna “135 ada 1 sayılı parselin infaz işleminin ... Kadastro Mahkemesinin 2008/91 esas sayılı dosyasına göre yapılmasına, dava dosyasının kesinleşmesi halinde ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; Alacaklı Banka vekili İcra Müdürlüğü'nce ihale bedeli üzerinden tahsil harcı ve tapu satım harcı kesilmesi işleminin iptalini talep etmiş, Mahkemece, tahsil harcı yönünden inceleme yapılarak karar verildiği halde tapu harcına ilişkin şikayet yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. İcra Müdürlüğü'nce, İİK'nun 135/1. maddesi uyarınca, ihaleden sonra, satış bedeli üzerinden tapu harcı kesilmesi işlemi, vergi memuru sıfatı ile yerine getirilmektedir....

              Köyü 135 ada 10 parsel sayılı 945 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliği ile Hazine adına, 135 ada 6, 7 ve 9 sayılı parseller yüzölçümleri açık bırakılmak suretiyle fındıklık niteliği ile belgesizden ... ve arkadaşları adlarına tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, 135 ada 10 sayılı orman parselinin yüzölçümünün eksik olduğu iddiası ile çevresindeki parseller için orman iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne 135 ada 9 sayılı parselin aynı ada 10 sayılı parsele ilavesi ile 1091 m2 yüzölçümü ile orman olarak Hazine adına tesciline, 135 ada 6 sayılı praselin 2594 m2, 7 sayılı parselin 4093 m2 yüzölçümünde tespit gibi davalı ... ve arkadaşları adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK'nın 135/2 maddesinden kaynaklanan tahliye emrini şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16, 135/2 maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                  UYAP Entegrasyonu