WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2014/915 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı davacı iddialarının gerçekten yoksun olduğunu, banka dekontuna dayalı olarak haksız kazançtan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece; borçluya gecikmiş ifanın yerine getirilmesi için süre verilmeden ödenen bedelin iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu davacıya Özel Tesis ve Bina Yazılım Programı işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak ödenen iş bedelinin eserin teslim edilmemiş olması nedeniyle iadesi için yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır....

    ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda taşınmazı bedel ödeyerek satın almalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yapılan ödeme varsa dahi davanın sonucunu değiştirmeyeceğini, kanunun emredici hükümleri karşısında dava konusu tasarrufun mutlak olarak iptalinin gerekeceğini beyan ederek Muğla İli Menteşe İlçesi Akbük Mevkii Sarnıç Mahallesi 113 ada 5 parselde kayıtlı zeytinli tarla nitelikli taşınmazın İİK.md. 281/2 gereğince ihtiyaten haczine, mahkemece ilgili tapu müdürlüğüne ihtiyati haciz müzekkeresi yazılmasına, davalarının kabulü ile davalıların alacaklıları zarara sokmak kastıyla yaptıkları devir işleminin TBK madde 19 uyarınca muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK md. 277 vd....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2022 NUMARASI : 2018/192 ESAS, 2022/327 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davası olduğunu, İİK md. 277 vd....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Asıl dava, her hangi bir takip yapılmaksızın BK 18. maddesine dayalı olarak açılmış ve mahkemece de aynı şekilde nitelenerek verilmiş tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Birleşen dava İİK 277 vd. maddelerine göre açılmış ise de, yargılama sonucunda asıl dava ve birleşen dava reddedilmiş, asıl dava davacısı kararı temyiz etmesine karşın birleşen dava tarafları ise temyiz yoluna başvurmamıştır. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      a dava dilekçesinin ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre dava konusu 1.12.2012 tanzim 11.3.2012 vadeli 25.000TL meblağlı senet ile bu senede dayalı olarak yapılan 2012/2234 sayılı takip dosyasının muvazaalı olup olmadığının belirlenmesi, muvazaalı olduğu belirlendiği takdirde İİK 283/1 madde kıyasen uygulanarak davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu muvazaalı senet ve bu senede dayalı takibin iptali ile muvazaalı senede dayalı takip dosyasından yapılan tahsilatın davacılara ödenmesi; aksi takdirde yani muvazaanın ispatlanamaması hâlinde davanın reddine karar vermelisi şeklinde bozulmalıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararının yüksek dairenin belirttiği gerekçeler ile bozulması gerekirken onanması yönünde ki çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği anlaşıldığından yeniden inceleme ve değerlendirme yapmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine dönüştürmediği, yalnızca bu hususta beyan dilekçesi sunulduğu, ancak beyan dilekçesi ile davanın tam ıslah yapılmış gibi yürütülmesinin mümkün olmadığı, iptali istenen tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra İİK. mad. 277 vd. uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği gerekçesi ile hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine" karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası ile borçlu ... hakkında yapılan takibin kesinleşmesi üzerine, 02/12/2014 tarihinde yapılan haciz sırasında “borçluya ait hacze kabil malı bulunamadığını”, 21/05/2015 tarihinde yapılan keşifte de, borçlunun ikamet ettiği adres olduğu tespit edilmekle birlikte “dairede bir aile için gerekli olacak yeterlilikte eşyaların görüldüğü” saptanmıştır. Dosya içeriği sabit olduğu üzere, İİK 277 vd maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında ön şart olan aciz belgesinin (İİK'nun 105.maddesi kapsamında)dosyada mevcut olduğu borçlunun malvarlığının borcu karşılamaya yetmediği anlaşılmakla, yapılan tasarrufun İİK 277 vd maddelerine göre değerlendirilip sonucu dairesinde bir karar vermek gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir....

              Asliye Hukuk Mahkemesince; açılan davanın 1163 sayılı kanunun 99. maddesindeki özel düzenleme nedeniyle ve kooperatif ile üyesi arasındaki ferdileşme işleminin iptalini de kapsayan dava olduğu, bu davalara bakma görevinin Konya Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davanın kooperatifler kanununda düzenlenen hususlardan kaynaklanmayıp TBK 19. ve İİK 277. vd maddelerine dayalı Tasarrufun İptali davası olduğundan; davaya konu anlaşmazlığın ticari iş ve dava niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, davaya bakma görevinin Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                Davalı alacaklı vekili; davacı üçüncü kişi ile borçlu arasında devir sözleşmesi yapıldığını, devralan davacının devirden önceki borçlardan da sorumlu olduğunu, yapılan hacizlerin usule uygun olduğunu, belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, borcun doğumundan sonra yapılan işyeri devrinin alacaklıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, işyerini devralan üçüncü kişinin, İİK'nin 44 ve 6098 sayılı Yasa’nın 202 maddesi gereğince borçlu ile birlikte işletmenin borcundan müteselsil olarak sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı üçüncü kişi, devir sözleşmesi sunmakla beraber mahcuzun şirkete ait olduğunu iddia etmiş delil olarak fatura sunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu