WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece davacılar tarafından açılan Erzincan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/740 Esas sayılı dava dosyası ile ... hakkındaki ceza davasının sonucu beklenerek davacıların alacaklı olduğu belirlendiği takdirde, satış işlemlerinin danışıklı olup olmadığı araştırılmalı, tarafların bu konuda sunduğu deliller toplanarak davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde hükmedilen tazminatın tahsili için İİK 283/1-2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu ve trafik sicil kaydının iptaline gerek olmadan (davalı 4.kişi ...'...

    Cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili 04/03/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın devrinde herhangi bir muvazaa ve kasıt ulunmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliler, dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; Eldeki davada 08.11.2013 tarihli haciz tutanağının İİK 105. maddesine göre geçici aciz vesikası hükmünde olduğu, borçlu... ile diğer davalı ... arasında yapılan tasarrufun borcun kaynağı takip konusu senedin tanzim tarihi olan 01.06.2010 tarihinden sonra 05.02.2014 tarihinde yapıldığı, yine aciz belgesi hükmündeki haciz tutanağı ile tasarruf tarihi arasında 2 yıldan daha az bir süre olduğu, taşınmazın kendisine devri yapılan davalı ...'nin davalı borçlu...'nün kayınvalidesi olduğu, dolayısıyla yapılan tasarrufun İİK 278....

      Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ:23/06/2021 KARAR TARİHİ:01/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı alacaklı ... tarafından .... İcra Müdürlüğü ......

        İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davacının talebi mahkemece İİK 72/3 kapsamında değerlendirilmiştir. Davacı vekili icra takibinin durdurulmasını talep etmiş ise de, İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez. Kanunda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında takibin durdurulamayacağı açıkça düzenlendiğinden ,davacı herhangi bir şekilde zarara uğrasa da ihtiyati tedbir karara verilmesi mümkün bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

          nın İİK'nun 338/1. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve açılan tazminat davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm sanık tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının temyiz isteminin reddi istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanığın yokluğunda verilen hüküm Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümlerine göre usulen tebliğ olunmuştur. İİK.’nun 353/2. maddesi aracılığıyla 5271 sayılı CMK'nun 291/1. maddesi gereğince temyiz süresi tebliğ tarihinden itibaren 7 gündür. Tebliğ tarihi ile temyiz tarihi arasında yasal temyiz süresinin geçtiği belirlenmiştir. İİK.’nun 365/3. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin süre yönünden istem gibi REDDİNE 19.6.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 14/04/2022 KARAR TARİHİ : 06/06/2024 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2024 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketler aleyhinde 26/10/2020 tarihinde keşide edilmiş çekin ödenmemesi nedeni ile Bakırköy .... İcra Dairesi'nin .... Esas sayılı dosyası ile 36.258,12 TL asıl alacak miktarlı icra takibi başlatmış olduğunu, icra takibi kapsamında müvekkili ...'un değiştirmediği adresine İİK madde 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnameleri gönderilmiş olup müvekkilinin tebligatlardan haberdar olmaması sebebiyle itiraz edememiş ve dava açamamış olduğunu, müvekkilinin 01/04/2022 tarihinde tüm mal varlığına haciz konulması ile icra dosyasından haberdar olduğunu, müvekkili ...'un, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne ilişkin olarak kaleme aldığı ......

              Davalı yöneticiler ..., ... ve ... aleyhine açılan dava yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirse; dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden, iş bu dava açılmadan önce bu davalıların iflaslarına karar verilmiş olduğu görülmüştür. Bu husus istinaf konusu edilmemiş olsa da, taraf ve dava ehliyeti İİK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olduğundan resen gözetilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince İİK 194. maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan iflas idare memurları olan davalılar ..., ...ve ... aleyhine İİK 227/4 m. uyarınca açılan davanın değerlendirilmesi gerekirse; İİK 5.m. “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/308 KARAR NO : 2021/998 DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) DAVA TARİHİ : 04/04/2021 KARAR TARİHİ : 27/10/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2021 DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında Bakırköy ... İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyasında Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas ... karar sayılı kesinleşmiş ilamına istinaden ilamlı icra takibi başlattığını, takibe konu borcun ödenmediğini belirterek İİK m.177/4 maddesi gereğince davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin borca batık ve iflas halinde olmadığını ve borçlarını ödeyemeyecek durumda olmadığını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Davalı ... vekili, müvekkili aleyhine açılan tazminat davası devam ettiğinden kesinleşmiş bir alacak ve icra takibi bulunmadığını, müvekkilinin aciz halinde olmadığını, dava konusu aracın tazminat davasında önce ve gerçek bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., tazminat davası derdest olduğundan alacağın kesinleşmediğini, aracı gerçek bedeliyle aldığını ve halen kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı borçlu aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası halen derdest olduğundan kesinleşmiş bir alacak, borçlu hakkında yapılmış bir icra takibi ve aciz belgesi bulunmadığından tasarrufun iptali davasının dava şartları mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                    Mahkemece, davacı borçlunun İİK.’nun 33/a maddesine dayanarak menfi tespit davası açmasının yasal olanak olmadığını, davacı borçlunun İİK.’nun 33/ son hükmüne göre menfi tespit istemi değil, borcu ödedikten sonra İİK.’nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhinde bonoya dayalı olarak yapılan icra takibine karşı borçlu olmadığının tespitine dayalı olarak İİK.’nun 72. maddesine göre iş bu davayı açmıştır. İİK.’nun 72. maddeye dayalı olarak açılan davalarda alacaklı veya borçlunun takip hukukuna ilişkin itirazları değil, borcun varlığına yönelik itirazlar incelenerek değerlendirilir. Somut olayda davalı alacaklı tarafından icra takibinin 1 yıl süre ile takipsiz bırakılmasının ve daha sonra yenilenmesinin borcun varlığı ile bir ilgisi olmayıp, icra hukukuna yönelik bir uyuşmazlıktır....

                      UYAP Entegrasyonu