Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada alacaklının haczin İİK’nın 96-97 inci maddesine göre yapılması talebine ilişkin şikayet ile birleşen davada alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK’nın 96, 97 ve 99. maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup üçüncü kişinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 12/02/2015 tarihli haciz sırasında herhangi bir istihkak iddiasında bulunulmamış olup, davacı 3. kişi vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu, 17/02/2015 tarihli dilekçe içeriğinde istihkak iddiasında bulunduğu, bu nedenle İcra Müdürlüğünce istihkak iddiasına karşı itirazların sunulması hususunda İİK 96 maddesi gereğince alacaklı ve borçluya tebligat yapılması hususundaki kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı 3. kişi vekili tarafından masraf verilmediği için istihkak iddiasının alacaklı ve borçluya tebliğ edilmediği, istihkak prosedürü tamamlanmadığı için, 12/02/2015 tarihinde haczedilen malların iadesi yönündeki talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, karar şikayet eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Şikayet edenin İİK 97-99 maddelerinin uygulanmasına yönelik temyizi yönünden; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği...
Köşkdereli davalı üçüncü kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisine sahip olmadığından, geçerli bir istihkak iddiasının varlığından söz etmek mümkün değildir. Davalı 3. kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içinde yapılmış başkaca bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. O halde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Ltd Şti lehine istihkak iddiasında bulunulduğu, icra müdürlüğünce 30.12.2019 tarihli karar ile İİK 99. Madde uyarınca alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre verildiği, kararın tebliğ edilmediği, alacaklı tarafından İcra Müdürlüğünce İİK 97. Maddeye göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle icra mahkmesine şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, istihkak iddiacısı şirket tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Dairemiz 15.09.2021 gün ve 2020/2734 Esas 2021/2396 karar sayılı ilamı ile istihkak iddiacısına dava dilekçesinin tebliği ile savunma hakkı verilerek yargılamaya devam olunması gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemenin 2021/530 Esas sırasına kayıt ile yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulüne 30.12.2019 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı istihkak iddiacısı şirket tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
Sokak no 1 Bornova İzmir adresinde gerçekleştirilen hacizde T6 tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, icra müdürlüğünce İİK 99. Maddesi uyarınca alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre verildiği, alacaklı tarafından şikayet yoluna başvurulması üzerine mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İcra müdürlüğünün İİK 99. Maddeye göre işlem yapılmasına ilişkin kararı alacaklıya tebliğ edilmediğinden şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Haciz yapılan adres borçlunun ödeme-icra emri tebliğ edilen adresi ise ya da haciz sırasında borçlu hazır ise veya haciz mahallinde bulunan evrak, eşya vs.’den, o yerin borçluya ait olduğu anlaşılıyorsa, böyle bir durumda haciz mahallinde üçüncü kişi olsa bile (İİK. m.97/a) mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğunun kabulü gerekir. Yani bu durumda haciz, İİK’nun 97. maddesine göre yapılacaktır....
İcra Müdürlüğünün 2016/38835 Esas sayılı dosyasında yapılan takiple ilgili olarak 17/01/2022 tarihinde borçlunun "Maslak Mahallesi Akasya Sokak No.2 Sarıyer / İstanbul" adresine hacze gidildiğini, haciz sırasında Akrotes Mimarlık A.Ş lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu, icra müdürlüğünce 24/01/2022 tarihinde İİK 99.maddeye göre dava açmak üzere kendilerine süre verildiğini, bu kararın kabulünün mümkün olmadığını, mahalde yapılan evrak araştırmasında borçlu ve ilgilisi olduğu şirketlere ait evraklar bulunduğunu, haciz işleminden sonra istihkak iddiasıyla ilgili karar verilmeden önce 3.şahıs tarafından tedbir talepli İstanbul 20....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının yerinde olmadığını, İcra Mahkemesi İİK 97. Maddeye göre işlem yapılması gerekirken 99. Maddeye göre işlem yapıldığını, işlemin kanuna aykırı olduğunu beyan ederek şikayetin kabulüne karar verildiğini, kararın istihkak iddiasına aykırı olduğunu, mahkemece istihkak iddiasında bulunan 3. Kişiyi davanın ihbar edilerek davaya katılımının sağlanmasını ve evraklarının incelenerek karar verilmesi gerektiğini, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Talep icra memur muamelesini şikayet isteminden ibarettir. 6100 sayılı HMK nın 355 maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; alacaklı T1 tarafından T5 San. Tic. A.Ş. aleyhine Van 2....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava konusu haczin borçlunun tebligat adresinde yapılmadığı, borçlu ile davalı 3. kişi arasındaki akrabalık bağı ve işyeri devri bulunmasına rağmen takip konusu borcun kredi kartından kaynaklanan şahsi borç olması nedeniyle İİK 44 ve BK 179. maddenin uygulanamayacağı, haczin 3. kişinin adresinde ve huzurunda yapıldığından mülkiyet karinesinin 3. kişi yararına olup aksinin davalı alacaklı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 99 ve devamı maddeleri gereğince alacaklı tarafından açılmış 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması istemine ilişkindir....
A.Ş'den leasing sözleşmesi ile kiralandığı belirtilerek istihkak iddiasında bulunulmuş, icra müdürlüğünce ise, finansal kiralama sözleşmesinin haciz tarihi itibari ile devam ettiği belirtilerek, İİK'nun 99. maddesi gereğince, istihkak iddiasına karşı dava açmak üzere alacaklı tarafa yedi günlük süre verilmiştir. 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanununun 9. maddesinde Finansal kiralamaya konu malın mülkiyetinin kiralayana ait olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle istihkak iddiasında bulunmak ve istihkak davası açma hakkı kiralayan şirkete aittir(İİK 96/1). Somut olayda, dosya içerisinde bulunan tescil belgesinden de görüleceği üzere, haczedilen iş makinasının mülkiyetinin ... A.Ş.'ye ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda istihkak iddiasında bulunma hakkı aracın maliki olan finansal kiralama şirketine aittir....
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 1-Dava konusu taşınır mallar 14.09.2012 tarihinde borçlu ... yetkilisi huzurunda haczedilmiş, borçlu Kooperatif yetkilisi tarafından haczedilen mallar hakkında 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunulmuş, 3. kişi vekili tarafından yazılı olarak da istihkak iddiasında bulunulması üzerine davacı alacaklı tarafından istihkak iddiasının reddi davası açılmıştır. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar .//.. açabilir....