İİK Yönetmeliği'nin 42/2. maddesi uyarınca, birinci haciz ihbarnamesinde, haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43 ve 44. maddeleri uyarınca ise ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde aynı bilgilerin yer alması gerekmektedir. Buna göre, birinci haciz ihbarnamesinde yazılı olan miktar, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde artırılamaz. Somut olayda; 24.02.2022 tarihli birinci haciz ihbarnamesindeki alacak miktarının 324.224,67 TL, 31.03.2022 tarihli ikinci haciz ihbarnamesindeki alacak miktarının 326.596,09 TL ve 11.05.2022 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesindeki miktarının ise 326.596,09 TL olduğu anlaşılmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, birinci haciz ihbarnamesini aşan haciz miktarları yönünden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptali gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6....
İstinaf Sebepleri Haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırı düzenlenmesinden kaynaklanan şikayetin süreye tabi olmadığı, şikayet eden şirketin haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırı düzenlenmesine itiraz hakkı bulunduğu, İcra Müdürlüğünün yazı cevaplarından haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmediğinin ispat edildiği, 89/1 haciz ihbarnamesinde 256.483,93 TL olarak belirtilen alacak miktarının 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinde 260.830,87 TL olarak gösterildiği, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerindeki alacak miktarının dosya kapak hesabına göre düzenlendiği, taraflarına gönderilen haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüştür. C....
İcra Müdürlüğü'nün 2003/1882 Esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, icra dosyasında tebligatların usulsüz olarak, aynı zamanda davalının elemanı olan şirket müdürü Habip Durak'a yapıldığını, İİK.'nun 89 maddesine göre 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin yine usulsüz olarak aynı şahsa yapıldığını, gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali için Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2004/361 Esas (yeni esası 2006/293) sayılı dosyasında dava açtıklarını, davanın derdest olduğunu, açıklanan nedenlerle söz konusu haciz ihbarnamelerinden dolayı davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İİK'nun 89/3 maddesi gereğince haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davasının, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılması gerektiğini, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, esas yönünden de davanın reddini savunmuştur....
ın davalı şirket hakkında yaptığı icra takibi nedeniyle müvekkiline haciz müzekkeresi gönderildiğini, haciz müzekkeresine itiraz edilmesine rağmen usule aykırı olarak İİK 89.maddesi gereği 2.ve 3.haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, bu ihbarnamelere de itiraz edilmesine rağmen müvekkili hakkında haciz işlemi uygulandığını belirterek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, haciz müzekkerelerine süresinde itiraz edilmediğini, davacı hakkında yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporuna ve davacının defter kayıtlarına göre, davacının haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle takip borçlusu davalı şirkete borcunun bulunduğunun tespit edildiği, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Şti. hakkında Kastamonu İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibine başlandığını, takibin kesinleşmesi üzerine haciz işlemlerine başlandığını, bu arada davacıya da İİK 89 madde gereği düzenlenen haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davacı tarafça, kendisine gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ işlemlerinden, kendisine 05/12/2018 tarihinde tebliğ edilen 3. Haciz ihbarnamesi nedeni ile haberdar olduğundan bahisle 1. Ve 2....
Şikayetçi 3.kişi vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nın 89/1 haciz ihbarnamesini FBS Yapı şirketinin işçisi Sultan Bayram'ın 21.02.2019 tarihinde, 89/2 haciz ihbarnamesini FBS Yapı şirketinin işçisi Pınar Yerlikaya'nın 20.03.2019 tarihinde, İİK. 89/3 haciz ihbarnamesini ise FBS Yapı şirketinin işçisi Sultan Bayram'ın 12.04.2019 tarihinde tebliğ aldığını, dosyada mevcut tebligat mazbataları ve SGK yazıları incelendiğinde borçlu FBS Yapı şirketinin Pınar Yerlikaya adında çalışanının olduğunu ancak Sultan Bayram'ın ise şirket çalışanı olarak gözükmediğini, tebligatın usulüne uygun yapıldığına ilişkin mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, muvazaalı ve kötü niyetli olarak haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini ve kesinleştirildiğini ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık; 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliği nedeniyle iptali ve maaş haczinin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir....
Bu haliyle davacıya İİK. 89/1 madde uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesi tebligatının Tebligat Kanunun ilgili maddesine uygun olarak yapıldığı bu sebeple devamında gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarlarının ve işlemlerinin de usulüne uygun olduğu tespit edilmekle, davacının usulsüz tebligata yönelik şikayetinin reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı 3. Kişi T1 T1 Ticaret Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle : İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/36514 Esas sayılı dosyası ile takip borçluları hakkında takip başlatıldığını ve İİK 89/1 mad. uyarınca3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczine dair 3. Haciz ihbarnamesi ile takipten 10/04/2019 tarihinde haberdar olduğunu, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğunu, İİK 89/1 maddesi uyarınca gönderilen 1....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: "....Eldeki davada davalı tarafın kabul beyanı doğrultusunda davanın kabul verilmiş olup taraflar arasında yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden ihtilaf devam ettiğinden bu hususta yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, dava konusu icra dosyasında davacı şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmesinden davalının sorumlu olmadığı, davalının haciz ihbarnamesi tebliği talebi sonrasında tebliğ işlemlerinin icra memurunca yapıldığı bu nedenle birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun denetiminin icra memuruna ait olduğu, icra memurunca birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri usulüne uygun tebliğ edilmiş ise üçüncü haciz ihbarnamesinin düzenlenmesi gerektiği açık olup İstanbul 10....
olmadığını bu nedenle dosyaya borçlu olarak eklenmesinin ve mallarına konan haciz ile aracına konan haciz ve yakalama şerhinin usulsüz ve geçersiz olduğunu beyan ederek tarafına çıkarılan tebligatların usulsüz olması sebebiyle haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinini 16/06/2020 olarak düzeltilmesine, her iki icra dosyasına borçlu sıfatı ile eklenme işleminin iptali ile 34 XX 513 plakalı araç üzerindeki haciz ve yakalama kararının ve hakkında uygulanan diğer bütün hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/418 esas sayılı dosyası ile haczedilmezlik davası açtığını, davacı vekili tarafından icra dosyasına verilen cevapta haczin varlığı kabul edilerek verilen tedbir nedeniyle ödeme yapılmadığının bildirildiği, davacı şirketin yapması gerekenin sebepsiz zenginleşen T5 aleyhine tazminat davası açmak olduğunu, davacıya en son İİK'nın 78 maddesi uyarınca haciz müzekkeresi gönderildiğini, İİK 89/2 ve 89/3 gönderilmediğinden menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek öncelikle tedbir talebinin ve davanın reddi karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davaya konu olayda ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderilmemesine rağmen haciz müzekkeresi gönderildiği, bu nedenle davacı tarafından ödeme yapıldığında davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu değerlendirilmiş, davacıya İİK 89/2- 3 maddeleri gereğince haciz ihbarnamelerinin gönderilmemiş olması nedeniyle davacının Adana 5....