Yukarıda belirtilen nedenlerle, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmiş olması sebebiyle, İlk Derece Mahkemesince 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de iptaline, İİK’nun 89. madde prosedürü usule uygun şekilde tamamlanmadan konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, hangi tebligatın tebliğ tarihinin düzeltildiği belli olmadığından infazda tereddüt oluşturacak şekilde kurulan hüküm isabetsiz olup ( Yargıtay 12....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında açıklamış olduğu üzere "taraf olunmayan dosyada verilen kararın iptaline ilişkin şikayet yoluna gelinemeyeceğinden şikayetin reddine karar verilmiştir." gerekçesi ile işbu istinafa konu şikayet başvurumuzu reddedildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya ödeme gelmesi engellendiğinden müvekkilinin işbu dosyada hukuki menfaati olduğunu, emsal içtihatlar gereği, İİK 89'daki tüm süreç tamamlanmadan, ihbarnamede yazılı paranın icra dairesince, işbu istinafa konu şikayete konu olan, üçüncü kişiye çıkarılan muhtıra ile istenilmesi mümkün olmadığını, dava konusu müdürlük işlemi ile ödemenin Ankara 6....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ihalenin usulsüz olduğunu, dosyaya vekalet sunulması sonucu fiziki dosyasının 12/08/2022 tarihinde incelenmesi sonucu öğrenildiğini, müvekkile yapılan satış ilanı tebliğ evrakının UYAP evrak işlem kütüğü bilgilerine göre taraflarınca 05/08/2022 tarihinde açılıp okunduğunu, tebliğ evrakının UYAP sisteminde net bir şekilde görünmediğinden dosyanını fiziken incelenmesi gerektiğini, 11/08/2022 tarihinde dosyanın fiziken incelendiğini, müvekkili şirkete ödeme emrinin tebliğinden itibaren satış ilanı dahil satış aşamasına kadar yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, Tebligat Kanunu Madde 35'e göre tebliğ yapılabilmesi için tebligatın "taşındı/kapandı" şeklinde posta memurunun not düşüp iade edilmesi gerektiğini, bunun üzerine adres aynı ise ikinci tebligatın TK 35'e göre yapılabileceğini, icra emri, kıymet takdiri, ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğunu, ihalenin usulsüz olduğunu öğrenilmesi sonucu 16/08...
İcra Müdürlüğü'nün 2013/11554 ve 2013/11587 Esas sayılı dosyalarından gönderilen ödeme emri tebligatlarının usulsüz olduğuna yönelik yapılan şikayet icra mahkemesince kabul edilerek tebligatların usulsüz olduğuna, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verildiği, iş bu kararın alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği, Dairemizce, kararın miktar itibariyle temyiz sınırının altında kaldığından bahisle temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Şikayete konu takip dosyalarından ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/11587 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, asıl alacak miktarının 18.577,43 TL olduğu görülmektedir. Bu durumda, anılan takip dosyası yönünden İİK.nun 363. maddesi gereğince temyizi kabil bir karar olup, esasının incelenmesi gerektiğinden, karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 17/10/2014 tarih ve 2014/28263 E.-24114 K. sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının kısmen kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi....
. - K A R A R - Şikayet eden vekili, müvekkil bankanın borçlu hakkında yaptığı icra takibinde borçlunun 3. kişi Tesco ... AŞ’deki alacağına İİK 89/1.maddesi uyarınca haciz ihtarnamesi göndererek 12.01.2007 tarihinde ihtiyati haciz uyguladığını, şikayet edilenin ise borçlu hakkında yaptığı icra takibinde borçlunun 3.kişideki alacağına haciz koymak için gönderdiği haciz ihbarnamesinin Alo Post yöntemiyle 15.1.2007 tarihinde 3.kişiye ulaştığını, 3.kişinin borç miktarı itibarıyla haczi koymadığını belirttiğini, bunun üzerine şikayet edilenin talebi üzerine3. kişiye tekrar müzekkere yazıldığını tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil bankanın kamu bankası olduğunu ileri sürerek sıra cetvelindeki sıralarına itiraz etmiştir. Şikayet edilen vekili, müvekkil bankanın haczinin kesin haciz, şikayet edenin haczinin ise ihtiyati haciz olduğunu tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
ın, şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, adına çıkan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürdüğü ve tebliğ tarihlerinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, tebliğ tarihinin düzeltilmesinde dosyada taraf olmayan 3.kişinin hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; kendisine İİK'nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilen davacı 3.kişinin haciz ihbarnamesi tebliğatlarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette hukuki menfaati olduğundan şikayet hakkı vardır....
İcra Müdürlüğünün 2017/7501 Esas sayılı dosyasından müvekkili şirkete gönderilen 89/1, 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, 01/01/2019 tarihinden itibaren Tebligat Kanununun 7/a maddesi gereğince tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemek üzere 89/2 ve 89/3 ihbarnamesine Aras Kargo T2 üzerinden cevap verildiğini ve bu kargoların Aynur Kocabaş ve Fatma Kardaş isimli müdürlük çalışanlarına 06/03/2019 ve 21/03/2019 tarihlerinde teslim edildiğini, 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerine cevap verilmemiş gibi işlem yapılmasının yasal olmadığını, aynı dosyadan gönderilen maaş haczi müzekkeresinin gereklerinin yerine getirildiğini ve maaş haczi yapıldığını, müvekkili şirket ile borçlu arasında işçi ve işveren ilişkisi dışında başka bir ilişki olmadığını beyanla, davanın kabulü ile müvekkili şirket yönünden yapılan haciz ve diğer işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Ancak, mahkemece Dairemizin kaldırma kararından sonra; ilk derece Mahkemesince satış ilanının usulsüz tebliğine yönelik şikayet bakımından tefrik kararı verilmesi ve hesap kat ihtarı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet bakımından değerlendirme yapılması yerinde ise de; dava dilekçesinde şikayet konusu yapılan icra emri ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine yönelik şikayet bakımından yine hiçbir değerlerdirme yapılmaması HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olmuştur. Dairemizin HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca verilen kaldırma kararı ile ilk hüküm ortadan kaldırıldığından mahkemece yapılacak yargılama sonucunda yeniden verilecek kararda yine taleplerin değerlendirilmesi ve karar verilmesi zorunludur. Bu nedenle davacının icra emri ve kıymet takdiri raporu tebliğine ilişkin şikayet nedenleri değerlendirilmelidir....
H.D. 12.11.2013 tarihli 2013/29593 Esas ve 2013/35569 Karar sayılı kararı; gönderilen 89/1,2 ve 3. haciz ihbarlarının usulsüz tebligat sebebiyle iptaline ilişkin şikayet davasında, İİK 355. madde uyarınca borçlunun maaş haczi için müzekkere yazılmadan, İİK 89 ihbarları uyarınca maaş haczi yapılmasının usule aykırı olduğuna ilişkin olup, mevcut dosyada öncelikle maaş haczi için müzekkere yazıldığı tespit edildiğinden kararın uygulama yerinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı .... hakkındaki takip kesinleştiğinden, alacaklı vekilinin maaş haczi talep ettiği, icra dairesince gönderilen maaş haczi yazısının davacı ......
DAVA Şikayet eden üçüncü kişi vekili dilekçesinde; Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edilen 89/1 haciz ihbarnamesinin adresten geçici mi sürekli mi ayrıldığı tespitinin yapılmamasından, 89/3 haciz ihbarnamesinin ise doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edilmiş olmasından ötürü usulsüz tebliğ edildiklerini, usulsüz tebligatlara binaen taşınmaz ve araçlarının haczedildiğini ileri sürerek adı geçen tebligatların usulsüzlüğünün tespiti ve öğrenme tarihinin 28.02.2021 olarak düzeltilmesi ile icra dosyasından taşınmaz ve araçları üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, tüm tebligatların usul ve yasaya uygun tebliğ edildiğini beyan ederek şikayetin süreden aksi halde esastan reddini istemiştir. III....