WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Md. 2016/12895 Esas sayılı dosyası incelenmiş, dosyada 3. kişi davacıya gönderilen İİK 89/1 ve 2 haciz ihbarnamelerinde borç miktarı 104.347,40 TL olarak gösterildiği (faiz ve masraflar hariç) ibaresinin mevcut olduğu görülmüştür. 3652 sayılı yasa ile değişik İİK.18/1 maddesi "İcra mahkemesine arz edilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulu uygulanır" ve HMK.320/1 madde ve fıkrasınca "Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinde karar verir." amir hükümlerince dava icra müdürlüğünün işlemini şikayet niteliğinde bulunduğu davanın niteliği gereği toplanacak bir delil bulunmadığından icra dosyasının incelenmesinden dosya üzerinden karar verilmiştir. İstem; İcra Müdürlüğü işlemini şikayettir, Şikayet dilekçesinin içeriği ve icra dosyasının incelenmesinde; Davacı icra takip dosyasında 3. Kişidir. Kesinleşen takipte alacaklının talebince 3. Kişi davacı T1 89....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davacı 3. kişi vekilinin şikayet dilekçesinde müvekkilinin banka hesaplarına bloke konulduğunu öğrendikten sonra İİK.nun 89/3. haciz ihbarnamesinden haberdar olduğunu belirterek 03/05/2019 tarihinde icra dairesine başvuru yapılarak dosya borçlusu ile hiçbir bağlarının bulunmadığından bahisle hacizlerin fekkini talep ettiğini beyan ettiği, icra dosyasının fiziken incelenmesinde de, davacı 3....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nın 89. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı, kendisine İİK 89. maddesine dayalı haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ihbarnamelerin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, ispat yükünün davacıda olması gerekirken kendisine yüklenmesinin doğru olmadığını, aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini, harcın maktu olarak hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür....

Mahkemece, borçlulara gönderilen ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun olduğu kabul edildiğine göre, mahkemece borçluların borca itirazının süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenip yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istemin reddine karar verildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul ...İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası incelendiğinde davacının takip borçlusu olmadığını ancak kendisine gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerine beyanda bulunmadığını ve itiraz da etmediğini, bu nedenle İİK.89 maddesi uyarınca borçtan sorumlu hale geldiğinin anlaşılacağını, bu nedenle davanın İİK.72 maddesinde düzenlenen menfi tespit davası değil, İİK.89 maddesinde özel olarak düzenlenen menfi tespit davası olduğunu, İİK.89 maddesinde düzenlenen menfi tespit davasının 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini bunun bir dava şartı olduğunu, davacıya gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesi 15.09.2021 tarihinde Teb....

      Davacının nüfus kayıtlarının incelenmesinde Tebligat Kanunun 21/2 maddesine gönderilen tebligatların davacının güncel olmayan mernis adreslerine gönderildiği, davacının 04/04/2015 tarihinde adres değişikliği yapmasına rağmen dava konusu haciz ihbarnamelerinin davacının bir önceki adresine tebliğ edildiğinden davacının adres kayıt sistemindeki adresine yapılmayan tebligatların Tebligat Kanunun 21/2 maddesine aykırı olup usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İİK 89. Maddesi uyarınca üçüncü şahsa 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilebilmesi için gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin üçüncü şahsa tebliğ edilmesi ve yasal 7 günlük süre içinde itiraz etmemesi gerekir. Diğer bir anlatımla 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre beklenilmeden ve haciz ihbarnamesi kesinleşmeden 89/2 ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesi yasaya aykırı olduğundan bu haciz ihbarnamelerinin iptali gerekir. (Yargıtay 12....

      İcra Müdürlüğünün 2021/6573 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin müvekkiline tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, bu ihbarnameleri öğrenme tarihinin 20/09/2021 olarak kabulü gerektiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin şirket yetkilisinin adreste olup olmadığı, nereye gittiği tevsik edilmeden ve tebliğ almaya yetkili kişiler bakımından sıraya uyulmadan tebliğ edildiğini, bu tebliğ işleminin T.K'nun 12 ve 13. maddelerine uygun olmadığını, bu usulsüz tebligat nedeni ile yok hükmünde olan ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminde ise haber verilen komşunun isminin belirtilmediğini, bilgi sahibinin isim ve imzadan imtina etmesi nedeni ile gerekli araştırmanın yapılmadığını bildirerek, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihlerinin öğrenme tarihi olan 20/09/2021 tarihi olarak tespitine karar verilmesini istemiştir....

      İcra kefilinin icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti mahkemece değerlendirilmemişse de bu husus icra kefili tarafından temyiz konusu yapılmadığından Dairemizce bozma nedeni yapılmamıştır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Şahıs konumunda olduğunu, takip alacaklısı tarafından müvekkili şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, itiraz edilmemesi üzerine 29.08.2017 tarihinde 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini buna da itiraz edilmemesi üzerine 25.01.2018 tarihinde 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 89/3 haciz ihbarnamesine usulüne uygun olarak dava açmak yerine 89/1 zannedilerek itiraz edildiğini ancak itirazın usulsüz olması nedeniyle üçüncü kişi konumundaki T1 Tic. Ltd. Şti.'nin, borcun uhdesinde sayılması nedeniyle borçlu sıfatıyla dosyaya eklendiğini, 13.08.2020 tarihinde banka hesaplarına haciz konulması için ilgili banka müdürlüklerine müzekkere yazıldığını ve müvekkili şirketin hesaplarına 111.134,57....

        Borçluların icra mahkemesine başvuruları bu haliyle İİK'nun 16. maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet ve İİK'nun 170/a-1 maddesine dayalı alacaklının yetkili hamil olmadığına ilişkin kambiyo hukuku bakımından şikayettir. Şikayet hakkında uygulanması gereken İİK'nun 18. maddesinin 3. fıkrasına göre; taraflar gelmeseler bile mahkemece icabeden kararın verilmesi gerekir. Bu nedenle, HMK'nun 150. maddesi (Basit yargılama usulünde aynı Kanun'un 320/4.maddesi) uygulanarak sonuca gidilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, öncelikle borçlulara yapılan ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi, tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığının tespiti halinde ödeme emri tebliğ tarihlerinin belirlenerek, başvurunun süresi içinde olduğunun anlaşılması durumunda borçluların İİK'nun 170/a-1 maddesine dayalı şikayetlerinin esasının incelenip sonuçlandırılması gerekir....

          UYAP Entegrasyonu