Süresiz şikayete tabi olan bu haczedilmezlik şikayeti borçlu tarafça 06.06.2007 tarihinde icra mahkemesinde ileri sürülmüştür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş 506 Sayılı Yasanın 121. maddesine aykırı olarak uygulanan haczin kaldırılmasına karar vermekle yetinmek gerekirken, hükmedildiği tarih itibariyle geçerlilik kazanacağı tartışmasız olan haczedilmezlik şikayetinin kabulü kararından önceki genel yargılama ile istenebilecek kesintilerin iadesine bu aşamada karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Yargıtay görüşüne göre de, borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 200.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....
İİK.'nun 82. maddesinin 3. fıkrası gereğince ekonomik hayatın sürekliliği, borçların bir an evvel ödenmesi, çiftçinin kendisinin ve ailesinin sağlık içinde yaşamlarını sürdürebilmesi, çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez, çağın koşullarına uygun alet, edevat, makine ve benzer vasıtaların makul kıstaslar dahilinde haczedilmezlik kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle İİK.'nun 82/3. maddesi gereğince traktörün de çiftçiler için zorunlu nakil ve ziraat aleti olduğu ve haczedilmezlik kuralına göre değerlendirilmesi gerektiği konusunda Dairemizde yeniden oluşan görüş doğrultusunda içtihat değişikliğine gitmek gerekmiştir. Bir traktörün borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bayındır İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/92 Esas, 2019/139 Karar sayılı kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harç indirilerek, kalan 14,90 TL harcın davacıdan alınmasına, 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- Duruşma açılmadığından, davalı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına, 5- HMK'nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine, İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 361/1 maddesi ve İİK'nın 364/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Davacı vekili ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; davanın kanuna aykırılığa ilişkin olduğunu, kanuna aykırılık halinin her zaman itiraz edilebilecek ve değerlendirilebilecek bir durum olduğunu belirterek ek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, İİK’ nun 82/1- 1 maddesine dayalı olarak açılan, 7269 SK’ nun 50. maddesi gereği devlet malı olduğu iddia edilen davaya konu taşınmazın haczedilemeyeceğine yönelik haczedilmezlik şikayetidir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, davacı tarafın istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Her ne kadar İİK'nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı İcra Mahkemesi'nin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır. İcra Mahkemesi'nce borçlu belediyenin haczedilmezlik şikayeti üzerine yukarıda belirtildiği üzere duruşma açılıp alacaklıya da tebligat yapılmak suretiyle tarafların delil ve iddiaları sorularak, haczedilmezlik şikayetine konu edilen banka hesap ekstreleri getirtilerek yukarıda ilkeler doğrultusunda gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılarak yatan paraların mahiyetleri araştırılmalı havuz hesabı teşkil edip etmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinden inceleme yapılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Her ne kadar İİK'nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı İcra Mahkemesi'nin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır. İcra Mahkemesi'nce borçlu belediyenin haczedilmezlik şikayeti üzerine yukarıda belirtildiği üzere duruşma açılıp alacaklıya da tebligat yapılmak suretiyle tarafların delil ve iddiaları sorularak, haczedilmezlik şikayetine konu edilen banka hesap ekstreleri getirtilerek yukarıda ilkeler doğrultusunda gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılarak yatan paraların mahiyetleri araştırılmalı havuz hesabı teşkil edip etmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinden inceleme yapılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Her ne kadar davacı kredi borcunun ödendiğini iddia ederek bir takın belge ve banka kayıtları sunmuş ise de bu husus ilgili takip dosyasında itiraz ve ya genel Mahkeme yargılama görev kapsamında olup haczedilmezlik şikayetinde rehin konusu borcun ödenip ödenmediği ve rehnin kalktığı yargılama konusu yapılarak sonuca gidilemez. Dava dışı takip borçlusu Revaye Yurtsever adına kayıtlı 34 XX 531 plakalı traktör yönünden yapılan inceleme sonucunda; davacının haczedilmezlik nedeniyle haczin kaldırılması istemi münhasıran hacizli malın maliki olan takip borçlusuna ait olup davacının Revaye Yurtsever adına kayıtlı 34 XX 531 plakalı traktöre ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunma aktif husumet ehliyeti yoktur....
MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."...
İcra Müdürlüğü'nün 2015/13674 ve 2015/13675 Esas sayılı dosyasından haczedilen menkullerin ipotek kapsamında olduğunu ve taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, üçüncü şahıs konumundaki davacı bankanın şikayete konu takip dosyalarındaki borçlular lehine haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İ.İ.K.’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti, takip borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir haktır. Ayrıca, İİK'nun 83/c maddesinin son fıkrasında Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmünün saklı olduğu düzenlenmiş olup; buna göre, taşınmaz rehninin kapsamı içinde teferruat (eklenti) üzerinde hak sahibi olan 3. kişilerin bu hakları korunacaktır....