"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla başlatmış olduğu icra takibinin icra hukuk mahkemesi kararıyla altı aylık zamanaşımı süresi dolduğundan geri bırakıldığını, ancak taraflar arasındaki temel ilişkinin ticari mal alışverişine dayandığını, bu ilişkide zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu ve temel ilişkiye dayalı borcun ödenmediğini belirterek icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ıslah tarihinden 5 yıl geriye gidilerek Şubat 2010 öncesi kısmın zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş, hesaplama Şubat 2010 ve sonrası dönem dikkate alınarak yapılmış ise de, dava dilekçesinde kısmi istenen miktarın zamanaşımına uğramadığının gözetilmemesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, kararın bozulmasını gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 19.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan nedenlerle, mahkemece dava tarihi itibariyle geriye doğru 10 yıl gidilerek muaccel ve zamanaşımına uğramamış alacakların hüküm altına alınması gerekirken, zamanaşımına uğramamış alacaklar için de zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Ayrıca ... 5 İcra Müdürlüğünün 2010/7000 Esas sayılı dosyasında takip edilen 7.000,00 TL alacakla ilgili olarak Dairemizce İİK 68/1-son maddesi gereğince red kararı verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına, mahkemece de bozma ilamına uyulmasına rağmen bu alacak için de zamanaşımı nedeniyle ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın (1) ve (2) numaralı bentlerde gösterilen gerekçelerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Dava, kaynağını İİK.nun 33/a maddesinden alan takibin geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılması, icra takibinin devamı, takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra mahkemesi kararının 28.03.2006 tarihinde kesinleştiği, bu davanın İİK.nun 33/a maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 33/a maddesinin 2. fıkrası hükmüne dayanmaktadır. Anılan yasa hükmüne göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Görüldüğü gibi dava açma süresi icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarihten değil, kararın kesinleştiğinin alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar....
İnceleme konusu karar, takibe konu bononun zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karar 14.07.2023 tarihli kararı ile özetle; istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf talebinin reddine dair kararı 20.07.2023 tarihinde akşam saatlerinde tebliğ olunduğu, yukarıda kısaca açıklamaya çalıştıkları nedenlerle İİK 33/a/2 maddesi gereği 7 günlük sürede işbu davayı açmak zorunda kaldıkları, takip ve dosyaya konu alacağın zamanaşımına uğramadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, alacağın ve takibin zamanaşımına uğramadığının tespitine, takibin devamına, takibe konu alacağın ferileriyle tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Cevap dilekçesinin incelenmesinde; kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu senedin zamanaşımına uğradığı, müvekkili ...'...
Mahkemece davanın kabulü ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunun ve itiraza uğramadığının tespiti cihetine gidilmiş, hüküm mirasçı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin olup, mahkemece "vasiyetnamenin açılmış sayılmasına" karar vermekle yetinilmesi gerekirken "itiraza uğramadığının tespiti" şeklinde hüküm tesisi yanlıştır....
Davacı tarafça ilgili icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğramadığının tespitine,İİK m.33/a uyarınca, Bursa 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/987 Esas ve 2021/1023 Karar sayılı icranın geri bırakılması kararının kaldırılmasına,Bursa 15.İcra Müdürlüğü'nün 2021/9273 E.Nolu dosya üzerinden yürütülen icra takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesine ilişkin dava açıldığı, davacı tarafından dava açılmadan önce dava şartı olan arabulucuya başvurulmamış olduğu anlaşılmıştır.Davacı tarafından(davanın mahiyeti gereği)dava açılmadan önce dava şartı olan arabulucuya başvuru zorunludur.Tüm dosya kapsamından arabulucuya başvurulmadığı sabit olduğundan davanın arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle TTK 4/1, 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A m. 2. f.,HMK 114/2, 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal mahiyette İstanbul BAM 12....
sürekli iş göremezlik oranında değişen gelişen bir durum olmadığı kabul edilmiş ise de, davacının uğradığı zararlandırıcı olayın niteliği dikkate alınarak sürekli iş göremezlik oranında iş kazası tarihinden itibaren değişen gelişen bir durumun olup olmadığının Adli Tıp Kurumundan alınacak raporlarla ortaya konulmadan bu hususta gerekçe oluşturularak hüküm tesisi hatalı olmuştur Bu açıklamalar doğrultusunda, mahkemece davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti için öncelikle davacının sürekli iş göremezlik oranında değişen gelişen bir durum olup olmadığının tespiti gerektiği gözetilerek, davacının dayandığı tedavi kayıtları ile ilgili tedavi merkezleri (hastaneler, özel muayenehaneler vb) nezdindeki kayıt ve belgelerin dosyaya celp edilerek, %12,10 oranındaki sürekli iş göremezlik oranı yönünden değişen gelişen bir durum olup olmadığının var ise bu durumun başladığı tarihin tespiti açısında Adli Tıp Kurumu 3....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, İİK' nın 33/A maddesi gereğince ''İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.'' hükmüne amir olduğunu, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın açıkça bu hükme aykırı olduğunu, mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılması, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....