Mahkeme tarafları duruşmaya davet etmesine rağmen duruşma gününü bildirir davetiyeleri taraflara tebliğ etmeden davalı huzuruyla şikayeti ret etmiştir. Mahkeme kararını davacı adli yardım talepli olarak istinaf etmesine rağmen adli yardım talebi hakkında hiç karar vermeden bu talebi de kararın kesin olduğundan bahisle ret etmiştir. Mahkeme ardışık olarak birden fazla usul kuralını ihlal etmekle ağır usuli eksiklikler karşısında istinaf yargısının müdahalesi zorunlu hale gelmiştir. Öncelikle Ek karara yönelik istinaf talebi incelenecektir. Davacı şirket temsilcileri adli yardım talep etmektedir. Mahkeme şikayeti harçsız olarak görmüş, adli yardım talebini reddetmiş, ancak HMK 337/2 deki prosedürü yerine getirmemiştir. Dava kıymet takdirine itiraz davası olup İİK 128.maddenin son fıkrası gereğince kesindir. Her ne kadar mahkeme istinaf talebini kesinlikten ret etmiş ise de, davacının hem asıl şikayeti hem istinaf talebiyle ilgili adli yardım talepleri yargılanmamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlunun kanunun emrettiği şartları taşıyan bir belge sunulması, itfa veya mühlet verilmesine ilişkin bir iddiada bulunmadığını, borçlunun takibin iptali talebini yalnızda İİK 16.maddesi gereğince memur eylemini şikayet yolu ile ileri sürülebileceğini, dava dilekçesinde de iş bu davanın mahiyetine ilişkin bir açıklama yapılmadığını, davanın "takibin taliki veya iptali" istemiyle İİK 71....
Bu hükme rağmen icra mahkemesi istemi reddetmezse Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/3 maddesine göre bu başvuruyu geri çevirmeyip kesin olarak istinaf istemini reddetmek zorundadır. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Her ne kadar mahkemece, dava süresinde kabul edilerek esastan incelenmiş ise de, davacı tarafından 14/01/2021 tarihli dilekçe ile icra dosyasından fotokopi talep edildiği ve söz konusu dilekçenin icra memurunca havale edildiği, haciz tarihi gözönüne alındığında davacının bu tarih itibariyle hacizden de haberdar olduğunun kabulü gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı hakkında 3 adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, takibin ihtiyati hacze dayandığı, borçlununda senetleri kambiyo vasfı bulunmadığından bahisle iptali yönünde mahkeme başvurduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle davacının katılma yoluyla yaptığı istinaf talebi incelenmiştir. Davacı takibin iptali gerektiği, ayrıca lehlerine de kötü niyet tazminatına da hükmedilmesi gerektiği iddiasındadır. Dava dilekçesi dikkatli bir şekilde incelendiğinde, davacının senetlerin üzerinde vade gösterilmediği, bu nedenle kambiyo vasıflarını yitirdiğinden bahisle takibin iptalini talep ettiği açıktır. Mahkeme bu talebi İİK 169.madde kapsamında görmüş ve takibi durdurmuştur. Oysa davacının TTK 704/1 ve TTK 777/2. fıkrasına dayalı bu şikayetinin hukuki çerçevesini İİK 170/a maddesi çizmekle mahkemenin bu yöndeki nitelemesi yerinde değildir. Davacının şikayeti İİK 170/a maddesi gereği incelenecektir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın İİK 16/1 gereği, banka hesabı üzerine konulan haczin davacı borçlu tarafça öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ikame edilmesi gerektiğini, tahsil edilen bedelin davacıya ait hesaba gönderilmek ile haczedilmezlik niteliğini kaybettiğini, hesabın bir havuz hesabı niteliğinde olduğunu, bu durumun davacının haczedilmezlik şikayetinden başlangıçtan itibaren feragat ettiği anlamına geldiğini davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacının talebinin haczedilmezlik şikayeti olduğu, davacı lehine cismani zarar sebebiyle hükmedilen tazminata ilişkin banka hesabında bulunan paraya, davalı tarafça Denizli 8....
*Davacıların İİK.'nun 168/3. maddesi hükmüne göre, borçlunun, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığına yönelik şikayeti yönünden yapılan incelemede; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1- b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz. İİK'nın 170/a maddesinde alacaklının takip hakkı ve senedin kambiyo vasfının, süresinde ileri sürülen itiraz veya şikayet sırasında mahkemece re’sen dikkate alınacağı düzenlemiştir. İİK.'nun 168/3. maddesi hükmüne göre, borçlunun, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığına yönelik şikayetini ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu durumda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlu Oğuz Yılmaz'a 30/01/2020 Şenay Yılmaz'a 28/12/2019 tarihinde tebliğ edilmesine üzerine İİK.'...
Bu durumda İİK. nın 97/1. maddesi, icra müdürüne dosyayı re’ sen ve derhal icra mahkemesine göndermek, İcra Mahkemesine ise icra dosyası içeriğine göre “ takibin devamına veya talikine karar vermek “ görevi yüklemiştir. Yasal düzenleme çok açık olup, İcra Mahkemesince , İcra Müdürlüğü’ nün İİK. nın 97/1. maddesine ilişkin talebi üzerine vereceği karar, “ takibin devamına veya talikidir”, başka bir karar verilemez. İcra Mahkemesi, 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir....
Bu durumda İİK. nın 97/1. maddesi, icra müdürüne dosyayı re’ sen ve derhal icra mahkemesine göndermek, İcra Mahkemesine ise icra dosyası içeriğine göre “ takibin devamına veya talikine karar vermek “ görevi yüklemiştir. Yasal düzenleme çok açık olup, İcra Mahkemesince , İcra Müdürlüğü’ nün İİK. nın 97/1. maddesine ilişkin talebi üzerine vereceği karar, “ takibin devamına veya talikidir”, başka bir karar verilemez. İcra Mahkemesi, 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir....
Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 2.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun E; 1997/15-461 K;1997/729 sayılı kararında da kabul edildiği gibi istem İİK.'nun 16. maddesine dayanan memur işlemini şikayete yönelik bulunmakla belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....