Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Ticaret Mahkemesince ise İİK 264. madde uyarınca ihtiyati haciz konusu alacak ile ilgili bir dava açılmış olması hali dışında ihtiyati haciz kararına itirazın İİK 265. madde hükmü çerçevesinde ihtiyati haciz kararını vermiş olan mahkemeye yapılacağı ve o mahkemece İİK 265. madde kapsamında karara bağlanacağı, somut olayda ihtiyati haciz kararı veren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/204 değişik iş sayılı dosyası ile itirazın kabulüne karar verilip itirazı inceleyen mahkeme tarafından görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilemeyeceği, itiraz hakkında ihtiyati haciz kararının kaldırılması ya da değiştirilmesine karar verecek görevli mahkemenin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna" dair mahkeme kararına dayalı olarak icra müdürlüğünden gayrimenkuller üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunduğunu, ancak talebinin reddedildiğini ileri sürerek, icra müdürlüğünün ret kararının kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; ... 1. İcra Dairesinin yetkisizliğine karar verildiğine ve karar kesinleştiğine göre, haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin kabulüne, icra dosyasında konulan tüm hacizlerin fekkine karar verildiği görülmüştür. İhtiyati haciz, İİK.'nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. Diğer taraftan, İİK.'nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur....

        İcra Müdürlüğünün 2009/7219 Esas,Kartal 2.İcra Müdürlüğünün 2009/1593 talimat sayılı dosyasından 21.04.2010 tarihinde haczedilen malların müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasını %40 tazminatın davalıdan tahsilini dava ve talep etmiş,3.6.2009 tarihli dilekçesi ve 23.7.2009 tarihli ilk duruşmadaki beyanında esas takip dairesince İİK 99. madde gereğince alacaklıya süre verildiğini, alacaklı tarafından dava açılmadığını haczin kaldırılarak mahcuzların müvekkiline teslim edildiğini davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir. Davalı alacaklı ve borçlu savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia ve toplanan delillere göre; dava konusu haczin İİK 99. maddeye göre yapıldığı,alacaklı tarafından 7 gün içerisinde dava açılmadığından haczin hükümsüz kaldığı, bu durumda davacı 3. kişinin şikayet yerine istihkak davası açmasının gereksiz ve geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Hukuk Dairesi 29.09.2016 tarih 2016/24634 esas 2016/20122 Karar )" şeklindeki gerekçe ile taleplerinin reddedildiğini, icra müdürlüğünün kararının, usul, yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, karara dayanak Yargıtay ilamının konu ile uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını, söz konusu ilama konu somut olayda İİK 106 ve 110. Maddelerine dayalı bir haciz kaldırma talebi olmadığını, talep eden, mahkemenin tescil kararına istinaden haczin fekkini talep ettiğini ve Yargıtayın da Mahkemece tescile yönelik kararın haczin kaldırılması için yeterli olmadığını belirttiğini, müvekkilinin talebine ilişkin somut olayın ise bu şekilde olmadığını, müvekkilinin haciz kaldırma talebinin İİK 106 ve 110. maddelerine dayalı olduğunu, İcra Müdürlüğünce yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak taleplerinin İİK 106 vd. maddeler uyarınca haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini,bu sebeplerle şikayetlerinin kabulü ile İzmir 9....

          İhtiyati haczin kaldırılması İİK'nın 266.maddesinde; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer." hükmü getirilmiştir. İİK'nın 266.maddesindeki bu düzenleme gereğince ihtiyati haczin kaldırılması ve değiştirilmesi talebini inceleme yetkisi takipten önce kararı veren mahkemeye, takibe başlandıktan sonra ise icra mahkemesine aittir. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince davalı hakkında verilen ihtiyati haciz kararının icra dosyasına sunularak davalı hakkında da takip işlemine başlanıp başlanmadığı, başlanmış ise İİK’nın 266. maddesi gereğince teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması talebini incelemek İcra Mahkemesi yetkisinde olduğu gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargıtay 17....

          Somut olayda, davacılar, dava dilekçesinde, hem ihtiyati haczin dayandığı sebeplerle ilgili itirazlarını, hem de İİK 264/2.fıkrası gereği itirazlarını belirterek, süresinde itirazın kaldırılması veya iptalinin istenmemesi sebebiyle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını da ileri sürmüştür. Buna göre, İİK 261/son fıkrasının''...ihtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır...'' hükmü gereği davacıların bu kapsamda ileri sürdüğü itirazın esasının incelenmesi gerekirken davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından ödenen ücretlerle ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş ise de; bu ödemelerle ilgili borçlu hakkında uygulanmış haciz işlemi bulunmadığından borçlunun haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı yoktur. O halde mahkemece istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu durumda yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca gelir, aylık ve ödenekler borçlunun muvafakati bulunmadıkça nafaka borçları dışında haczedilemez. Somut olayda, borçlunun Emekli Sandığından almakta olduğu emekli maaşına, borçlunun muvafakati olmaksızın haciz konulduğu dikkate alındığında, 5510 sayılı kanunun 93. maddesi uyarınca şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken Emekli Sandığından alınan maaşlara haciz konulabileceği gerekçe yapılarak istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, İİK 266.maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması, memur muamelesini şikayet ve takibe yönelik şikayet niteliğindedir. Davacı taraf, İİK 266. maddesi gereğince, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak, icra dosyasından yazılan talimat gereğince, Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2020/121 Talimat sayılı dosyasında 02/12/2020 tarihli tahsilat makbuzu ile diğer borçlu Bezsan Tekstil A.Ş tarafından 239.900,00- TL miktarında ödeme yapılmış, tahsilat makbuzunda ''...Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/563 Esas sayılı dosyası sebebiyle ihtirazı kayıtla teminat ödenmesi, İİK 266.madde gereği...'' şeklinde şerh düşülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu