Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun dışında ihtiyati haczin uygulanması ile ilgili verilen diğer kararlara karşı başvurulabilecek bir yasa yolu bulunmamaktadır. İİK.'nun 266. maddesi hükmüne göre; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. Yukarıda gösterilen yasal düzenleme itibarıyla ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması talebi İİK 266. Maddesi kapsamında takipten önceki dönemde ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye ait olup, mahkemenin bu talep ile ilgili kararına karşı istinaf kanun yolu bulunmamaktadır....

    İlk haczin konulduğu tarih itibari ile uygulanması gereken İİK 106. hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu ancak 13/06/2018 tarihli hacze ilişkin alacaklı tarafından 1 yıllık sürede satış talep edilmediği İİK 110/1 maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü anlaşıldığından şikayetin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle davanın KABULÜ ile; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/9904 Esas sayılı dosyasında Erzurum ili, Palandöken Şehit İsmail Aksu Mahallesi, 151 ada, 1 parsel A.2 Blok 6 nolu taşınmaz 3/28 üzerine konulan HACZİN KALDIRILMASINA karar verilmiştir....

    İş Mahkemesince ihtiyati haciz kararı verildiğini, alacak hakkında icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğüne teminat mektubu ibraz edilerek ihtiyati haczn kaldırılmasını talep etmelerine rağmen talebin reddedildiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İİK.266 maddesinin son cümlesi uyarınca uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1822 KARAR NO : 2023/1696 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ZİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/167 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Zile Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/167 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talepli davada verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı İbrahim Altıner vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin hak kaybına sebebiyet verilmemesi ve zarar görmemesi adına; duruşma günü beklenmeksizin dava konusu tapu kaydı üzerine, İİK 281/2 uyarınca teminat aranmaksızın ihtiyati haciz konulmasını dava konusu taşınmazın tekrar el değiştirmesi...

      O halde, mahkemece haczin şikayet tarihi itibari ile kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken önceki kesintilerin iadesini sağlayacak şekilde haczin 01.10.2008 tarihinden sonrası için kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması için huzurdaki davayı dermeyan ettiğini, "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer."...

        Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de taşımadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, taşınmaz üzerine konulan haczin 21/01/2011 tarihli karar doğrultusunda 24/01/2011 tarihinde tapuya işlendiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tapu kaydının iptali ve tescil kararının ise 29/05/2013 tarihli olup kararın 09/09/2013 tarihinde kesinleştiği görülmekte olup mahkemece bu nedenle haczin kaldırılmasının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan haczin konulduğu tarih nazara alındığında yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesinde alacaklının, haczolunan mal taşınmaz ise hacizden itibaren iki yıl içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir....

          İİK 266. maddesine göre teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilen durumlarda, ihtiyati hacze konu mal üzerindeki haciz tamamen kalkmakta ve ihtiyati haciz İİK m.266'ya göre gösterilen teminat üzerinde devam etmekte, adeta ihtiyatî haciz gösterilen teminat üzerine kaydırılmış olmaktadır. Bu nedenle İİK m.266'da ihtiyati haczin kaldırılması olarak ifade edilen durum, gerçek anlamda bir ihtiyati haczin kaldırılması olmayıp, buradaki durum aslında ihtiyati haciz kararının değiştirilerek, teminat üzerine kaydırılmasıdır. Nitekim, İİK m.265'e göre ihtiyati hacze itiraz üzerine ihtiyati haczin kaldırılmasında, bunun karşılığında herhangi bir teminat vs. istenmediği, herhangi bir sınırlama getirilmediği halde, İİK m.266'da ihtiyati haczin kaldırılması karşılığında teminat istenmektedir. Bu hususta İİK m.266'daki durumun gerçek anlamda ihtiyati haczin kaldırılması olmayıp, ihtiyati haczin değişikliğe uğraması olduğunu göstermektedir....

          tehdidi altında kalınması sebebiyle ödendiğini, icra müdürlüğü'ne dosya borcunun tamamının ödendiği gerekçesiyle hacizlerin fekkinin talep edildiği, ancak icra müdürlüğü tarafından takibin ihtiyati haciz safhasında olduğu ve henüz kesinleşmediği bu haliyle İİK 266. maddesi uyarınca takibe başlandıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılması yetkisinin icra mahkemesinde olduğundan bahisle talebin reddine dair karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira haciz baskısı karşısında dosya bedelinin tamamının ihtirazi kayıtla ödenmişse de İİK 266. maddesi hükmüne istinaden ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile hacizlerinin kaldırılmasını talep etmiştir....

          Buna göre her ne kadar İİK 266. maddesinde takibe başlandıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılma yetkisinin icra mahkemesine ait olduğu hususu düzenlenmiş ise de, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2010/25601 Esas 2011/6554 Karar, 2010/20610 Esas 2011/1123 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere icra takibine başlanmadığı görüldüğünden, ihtiyati haczin kaldırılması talebini inceleme görevinin icra mahkemesine ait olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın Bolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bolu 3....

          UYAP Entegrasyonu