Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/420 esas sayılı ihtiyatı tedbir kararı olduğu, taşınmazdaki mülkiyet hakkına dava dışı ... isimli kişi tarafından itiraz edildiği ve açılan tapu iptal ve tescil davası üzerine ihtiyati tedbir kararı verildiği ve söz konusu dosyanın halen kesinleşmemiş olduğu ve ihtiyati tedbir kararının halen varlığını koruduğu, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 18/3 maddesi uyarınca taşınmaz tapuya kayıtlı olmakla birlikte mülkiyetin ihtilaflı olması durumunda sadece tapu malikine karşı değil, ihtilafın tüm taraflarına karşı dava açılmasının gerektiği dikkate alındığında, ihtiyatı tedbire konu davayı açan ...'...

      Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

      Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

      Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394. maddelerde hem de 341. maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

      Kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını da özenle, açıkça ve ayrıntılı şekilde düzenlemiş olup, HMK’nun 391. ve 394. maddelerinde yer alan kanun yollarına ilişkin düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir. Kanun koyucu bu yöndeki iradesini hem kanun yoluna başvurulabilecek tedbir kararlarını açıkça belirterek, hem de bunların dışındaki kararlara karşı kanun yollarına başvurulmasını yasaklayarak düzenlemiştir. HMK’nun 391. maddesinde İhtiyati tedbir talebinin reddi kararı ile Yüzüne karşı verilmesi durumunda aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüşken, HMK’nun 394. maddesinde ise sadece taraflar dinlenmeden verilen ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir....

      İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir. Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir....

      HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

        -2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyatı hacze itiraz edenler (borçlular) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyatı hacze itiraz edenler (borçlular) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın, taraflarınca açılan takibe konu kambiyo senedindeki imzayı inkar etmeyip ikrar etmesi, haksız ve mesnetsiz iddialarının ispatını senetle (kesin delille) yapma zorunluluğu bulunması ve bununla birlikte kötüniyetli davranması nedeniyle öncelikle davacının, kabulü halinde müvekkili büyük zarara uğratacak olan ihtiyatı tedbir istem talebinin reddine ve davacının % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyatı tedbir kararının taraflar dinlenilmeden dosya üzerinden verildiğini, mahkemece dosya üzerinden verilen işbu ihtiyatı tedbir kararına karşı istinaf yoluna gidilmeyip öncelikli olarak bu karara karşı itiraz edilmesi gerektiğini, müvekkili adına başlatılan İzmir 7....

            UYAP Entegrasyonu