Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 394. maddesi gereğince tedbir kararı veren mahkemede itiraz yoluna gidilebileceği öngörülmüş olup yanılgılı değerlendirme ile karara karşı istinaf yolunun gösterilmesi veya davalı yan tarafından da istinaf yoluna gidilmesi mümkün değildir. Ayrıca tedbir talebinin kabulü kararına karşı itiraz usulü yerine kanun yolu olan istinaf yoluna başvurulmuş olması sözkonusu talebe istinaf niteliğini kazandırmayacaktır. HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz incelemesinin ve ihtiyati tedbire süresi içerisinde itiraz edilip edilmediğinin mahkeme tarafından yapılması gerektiğinden dilekçenin görev yönünden reddiyle, gereğinin yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

T3 vekilini ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu edilen yerin mera vasfından çıkarılarak tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tescili isteminden ibaret olduğunu, davanın esası yönünden davacının yaklaşık olarak haklılığını ispatlamasının bu aşamada söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın mera vasıflı olmasına göre de üçüncü kişilere devir ve temliki ihtimal dahilinde olmayıp bu itibarla da kamu orta malı üzerine ihtiyati tedbir konulması gerekliliği bulunmadığını, dava konusu taşınmazın niteliği ile tabi olduğu hukuki rejim bakımından ihtiyati tedbir orantısız olacağını, mahkemece takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmiş olmasının gerekçesinin açıklanmamış olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile mahkemece dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

T3 vekilini ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu edilen yerin mera vasfından çıkarılarak tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tescili isteminden ibaret olduğunu, davanın esası yönünden davacının yaklaşık olarak haklılığını ispatlaması bu aşamada söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın mera vasıflı olmasına göre de üçüncü kişilere devir ve temliki ihtimal dahilinde olmayıp bu itibarla da kamu orta malı üzerine ihtiyati tedbir konulması gerekliliği bulunmadığını, dava konusu taşınmazın niteliği ile tabi olduğu hukuki rejim bakımından ihtiyati tedbir orantısız olacağını, mahkemece takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmiş olmasının gerekçesinin açıklanmamış olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile mahkemece dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

T3 vekilini ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu edilen yerin mera vasfından çıkarılarak tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tescili isteminden ibaret olduğunu, davanın esası yönünden davacının yaklaşık olarak haklılığını ispatlaması bu aşamada söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın mera vasıflı olmasına göre de üçüncü kişilere devir ve temliki ihtimal dahilinde olmayıp bu itibarla da kamu orta malı üzerine ihtiyati tedbir konulması gerekliliği bulunmadığını, dava konusu taşınmazın niteliği ile tabi olduğu hukuki rejim bakımından ihtiyati tedbir orantısız olacağını, mahkemece takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmiş olmasının gerekçesinin açıklanmamış olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile mahkemece dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

T3 vekilini ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu edilen yerin mera vasfından çıkarılarak tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tescili isteminden ibaret olduğunu, davanın esası yönünden davacının yaklaşık olarak haklılığını ispatlaması bu aşamada söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın mera vasıflı olmasına göre de üçüncü kişilere devir ve temliki ihtimal dahilinde olmayıp bu itibarla da kamu orta malı üzerine ihtiyati tedbir konulması gerekliliği bulunmadığını, dava konusu taşınmazın niteliği ile tabi olduğu hukuki rejim bakımından ihtiyati tedbir orantısız olacağını, mahkemece takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmiş olmasının gerekçesinin açıklanmamış olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile mahkemece dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

olduğundan davalının İş Bankası Kayseri şubesindeki mevcut hesaplara ait Iban numaraları belirtilerek ihtiyatı tedbir kararı verilmesi talep edildiğini ye mahkemece ihtiyatı tedbir talebinin reddine yönelik 14.02.2022 tarihli ara kararının son paragrafında , ihtiyatı tedbirin ancak uyuşmalık konusu hakkında karar verileceği belirtilerek ihtiyatı tedbir taleblerinin reddine karar verildiğini, ihtiyatı tedbir konulması istenilenin ,ise, davalının mevcut banka hesapları olduğunu, HMK 389- 390 maddesine göre uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyatı tedbir talep etmemize rağmen yerel mahkemenin ihtiyatı tedbirin reddine yönelik kararı HMK nın açık ve kesin hükümlerine aykırı olduğundan istinaf talebimizin kabulüne yerel mahkemenin ara kararının kaldırılmasına, ihtiyatı tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Meni Müdahale davasında İhtiyatı Tedbire İtiraza ilişkin olarak ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı göreve yönelik karar verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, ihtiyati tedbir kararının itirazen kaldırılması talebine ilişkindir. İhtilaf, dava açılmadan önce verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz edilen mahkemenin, itirazı inceleme safhasında esas hakkında dava açılması halinde, ihtiyati tedbir kararına itirazı incelemeye hangi mahkemenin yetkili olduğu noktasında toplanmaktadır. İhtiyati tedbir kararı esas dava açılmadan önce 28.11.2011 tarihinde ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2011/101 değişik iş olarak verilmiştir....

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/09/2021 tarihinde verilen dilekçeyle üst hakkı sözleşmesinin devam ettiğinin tespiti ve tescili talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı vekilinin ihtiyatı tedbire ilişkin itirazının reddine dair verilen 02/12/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı tarafından talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile ihtiyatı tedbir kararının kaldırılmasına dair verilen kararın temyizi üzerine davacı vekilinin temyiz dilekçesinin HMK. 362/6. maddesi gereğince reddine dair ek kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

      T3 vekilini ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu edilen yerin mera vasfından çıkarılarak tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tescili isteminden ibaret olduğunu, davanın esası yönünden davacının yaklaşık olarak haklılığını ispatlaması bu aşamada söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın mera vasıflı olmasına göre de üçüncü kişilere devir ve temliki ihtimal dahilinde olmayıp bu itibarla da kamu orta malı üzerine ihtiyati tedbir konulması gerekliliği bulunmadığını, dava konusu taşınmazın niteliği ile tabi olduğu hukuki rejim bakımından ihtiyati tedbir orantısız olacağını, mahkemece takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmiş olmasının gerekçesinin açıklanmamış olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile mahkemece dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu