Kişi olduğunu, diğer davalının müvekkilinin kayın pederi olduğunu ve uzun yıllardır Almanya'da yaşadığını, T1'nun Yaşar yaman'ın mirasçısı olmadığını, taşınmazın 30- 40 yıldır diğer davalı T7 tarafından kullanıldığını, onun da taşınmazı maliye hazinesinden bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazı satın aldığını, çünkü diğer davalının müvekkiline borcu olduğunu taşınmazı bu nedenle satın aldığını evveliyatını bilmediğini, müvekkilinin muris Yaşar Yaman ile kardeşi diğer davalı T7 arasındaki ilişkiden haberinin olmadığını, tedbir kararına itiraz ettiklerini, usulüne göre taşınmazın değeri tespit edildikten sonra bu değer üzerinden teminat alınması ve buna göre tedbir karar verilmesini, davacıların gerçek dışı iddialarına karşılık usul ve yasalara aykırı tedbir karar verilmesine ve tedbir kararına itiraz ettiklerini beyan etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2022/1390 KARAR NO: 2022/1315 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİH: 26/05/2022 (Ara Karar) NUMARASI: 2022/287 Esas İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022 26/05/2022 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı ve itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/1971 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi konusunda ihtiyatı tedbir kararı verilmiş ve icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklı davalı şirkete ödenmesi engellenmiştir. İhtiyati tedbir kararının uygulandığı icra müdürlüğü tarafından davalı yüklenici şirkete ihtiyati tedbir nedeniyle ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK’nın 72/IV. maddesi uyarınca davalı alacaklı yararına %40 oranında tazminatın karar altına alınması zorunludur. Mahkemece davalı alacaklı şirketin tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....
Davalı T5 A.Ş. vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin inanç sözleşmesinin tarafı olmadığını, taşınmazın davalı T7' dan satın almadığını, gerçek kişi olan Ferit Oruç'tan satın aldığını, daha sonra şahıs şirketi kurduğunu, Ferit Oruç'un önce şahıs şirketi kurduğunu, daha sonra değişiklik yaptığını, ihtiyatı tedbirin yasaya aykırı olduğunu belirterek ihtiyatı tedbirin kaldırılmasına, davanın usulden reddine, mümkün olmadığı taktirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T7 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esas yönünden haksız, kötü niyetli bir dava olduğunu, verilen tedbir kararının hatalı olduğunu, tedbir koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati hacze konu çek ile ilgili olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/209 esas sayılı dosyası ile görülen davada ödeme yasağı konulduğunu, müvekkilinin borca batık durumda olmadığı gibi kaçma ve mal kaçırma hazırlığı içinde olmadığını ileri sürerek, ihtiyatı haczin kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/209 esas sayılı dosyasında borçlu ... İth. İhr. Ltd....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara kararının anayasa ile güvence altına alınan yaşama hakkını ihlal eder nitelikte olduğunu ve müvekkilinin takibini yapan onkoloji uzmanı doktorun da yer aldığı kurulun düzenlemiş olduğu 01/12/2022 tarihli ilaç kullanım raporunda söz konusu ilacın kullanımından sonra tedaviye yanıt verdiğinin ve ilaca devam edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU : Taraflar arasında ilk derece mahkemesi tarafından verilen tedbir kararına ilişkin olarak ihtilaf bulunmaktadır. G E R E K Ç E : İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Tüketici Mahkemesi’nce verilen 03.06.2014 gün ve 2014/265 Esas sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: İhtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair mahkeme kararı ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. 21.02.2014 gün ve 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığından ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ivedilikle ihtiyati tedbir konulmazını talep ve dava etmiştir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden ihtiyati tedbir kararına itiraz edenden alınmasına, 25/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili yerel mahkemenin 31/12/2021 tarihli davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....