Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....
G E R E K Ç E : İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir....
GEREKÇE: Dava ipoteğin kaldırılması istemine istinaf ise ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine verilen ara karara ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili 15/12/2021 tarih ve 2021/73 Esas sayılı ara kararına karşı sunmuş olduğu 03/01/2022 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; 1- 22/03/2021 tarihli tensip zaptı 14 nolu ara kararı ile tesis edilen ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiğini ve konu ile ilgili olarak istinaf başvurusunun da yapıldığını, itiraza konu 22/03/2021 tarihli tensip zaptının 14 nolu ara kararında verilen kararın, dava konusu edilen Burdur ili Merkez ilçesi Çine Mahallesi 1575 sayılı parsel (yeni tapu kaydı 193 ada 2 nolu parsel) ve 433 parsel sayılı taşınmazların "3. kişilere devrinin ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına" karar verildiğini, bu sefer ise, itiraza konu 21/05/2021 tarihli ara kararda "davalı T4 tarafından yapılan idari faaliyetlerinin durdurulmasına karar verilmiş olup" denilerek, dayanak karar olarak 22/03/2021 tarihli tensip zaptındaki ihtiyati tedbir kararına dayanıldığını, 2- Öncelikle, 22/03/2021 tarihli tensip zaptının 14 nolu...
İhtiyati haciz talep eden (borçlu) vekili, itiraza cevap vermemiştir. Mahkemece iddia,savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz talebine dayanak olan bonoda keşidecilerin adreslerinin Serik olduğu, ihtilaf halinde Antalya Mahkemelerinin yetkisinin kabul edildiği, bu durumda bono üzerinde Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtildiğinden, ihtiyatı haciz talebinin Antalya Mahkemelerince de değerlendirileceği, yetki itirazı ve esas yönünden itirazların İİK'nın 265. maddesinde belirtilen sebeplerden olmadığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili temyiz etmiştir. 1- Talep, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 10/01/2024 (Ara Karar) NUMARASI: 2023/458 Esas TALEP: İhtiyati Tedbir GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin 02/01/2024 tarihli dilekçesi ile 30/03/2022 tarihli genel kurulda alınan 7 nolu kararın icrasının durdurulmasına, davalı şirkete yönetim denetim kayyumu atanmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece 10/01/2024 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile 7 nolu kararın icrasının durdurulmasına, diğer ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir. 7 nolu ara kararın icrasının durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararına, davalı şirket vekili 01/02/2024 tarihli dilekçesi ile itiraz etmiş, davacı vekili de 07/02/2024 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile 10/01/2024 tarihli ara kararın kısmen reddedilen kısmı olan "diğer ihtiyati tedbir taleplerinin reddine" ilişkin kısma karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Ara kararın kabul ve reddedilen kısımları ayrı ayrı istinaf başvurusunun incelenmesi...
İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır: Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı tedbirin uygulanması sırasında hazır olunması halinde tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz üzerine mahkeme duruşma açarak tarafları davet eder ve itiraza ilişkin bir karar verir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İİK m. 72/3 gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, emsal yargıtay kararlarını da bu yönde olduğunu beyan ederek verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir Dava; İİK 72/3.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dava dilekçesindeki tedbir talebine istinaden mahkemece %15 teminat mukabilinde takibin durdurulmasına dair kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde itiraz yolu açık olmak üzere tedbir ara kararı verilmiş olup, davalı tarafça itiraz yoluna başvurulmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun ''İhtiyati Tedbir Kararına Karşı İtiraz'' başlıklı 394.maddesi şu şekildedir: ''(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir....
Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması sebebiyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası Yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz. Yukarıda açıklandığı üzere takip konusu borcun itiraza konu 71.443,46 TL'lik kısmının davacı ... tarafından 23.09.2010 tarihinde ödendiği, eldeki davanın ise borcun icra dosyasına ödenmesinden sonra 02.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Borcun ödenmesi dava tarihinden sonra olmadığından davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, inşaat sözleşmesi uyarınca teminat olarak verilen çeklerden dolayı borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davası sırasında verilen tedbir kararına itiraza ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 06.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....