Çocuk Mahkemesince, 5395 Sayılı Yasanın 14.maddesinde, bu kanun hükümlerine göre çocuk hakimi tarafından anılan tedbir kararına karşı itiraz yolunun açık olduğu, itirazın 5271 Sayılı CMK'nun itiraza ilişkin hükümlerine göre en yakın çocuk mahkemesine yapılacağı düzenlenmiş ise de, 5395 Sayılı Yasanın geçici madde 1/4 fıkrasında yer alan “Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya kadar koruma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararının görevli aile veya asliye hukuk mahkemesince alınacağı şeklindeki düzenlemeye ve soruna ilişkin kıyasen uygulanabilecek 6284 Sayılı Yasanın 9/2 maddesinde yer alan “tedbir kararına itiraz üzerine dosya o yerde aile mahkemesinin birden fazla bulunması halinde numara olarak kendisini izleyen daireye son numaralı daire için birinci daireye gönderilir” şeklindeki düzenleme ışığında Çocuk Mahkemenin sadece çocuk hakimi tarafından alınan tedbir kararlarını itirazen incelemekle yetkili ve görevli olduğu, Çocuk Mahkemesi bulunmayan...
-KARAR- Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 21.02.2014 tarih ve 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı ilamında; ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararların bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar istinaf yolu yerine temyiz yoluyla incelenemeyeceği öngörülmüştür. Temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz kararına itiraza yönelik ret kararına ilişkin temyiz isteminin HUMK'nın 432/4. madde hükmü uyarınca reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK 390/3. Maddesine göre, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. HMK 391. Maddesinde, ihtiyati tedbir kararının şekil şartları belirtilmiş, mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin kararının bu şekil şartlarına uygun olduğu anlaşılmıştır. HMK 392.maddesinde (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır....
Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin zararına bu aracın neden olduğu, dosyaya sunulan kaza tespit tutanağıyla sabit iken aracın bu davanın konusunun olmadığının belirtilmesinin kabul edilemeyeceğini belirterek, ara kararın kaldırılmasına ihtiyati tedbir (ihtiyati haciz) talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi hasar tazminatı davasında ihtiyatı haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talebini reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 258'inci maddesinin 1'inci fıkrasına göre "Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur."...
Bu itiraza istinaden ilk derece mahkemesince 01/10/2020 tarihli ara kararı ile "....Müdahale talep eden Özyapar Orman Ür. Hır. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın reddine..." yönelik karar verilmiş, bu karara karşı süresinde feri müdahil Özyapar Orman...Ltd.Şti.vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: İhtiyat tedbirin kaldırılması talebinde bulunulmuş; ve mahkemece bu talebin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararın Yargıtay'ca incelenmesi, ihtiyatı tedbirin kaldırılmasını talep eden vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda kamulaştırılan taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine dair karar, ihtiyati...
DELİLLER: Kadastro paftası, tapu kayıtları, dava dosyası, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: Talep, İhtiyatı tedbir istemine ilişkindir. İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır....
Davalı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine bu kez Mahkemece, 13/09/2022 tarihli ara karar ile tedbire konu taşınmazın idarece tahliyesi halinde davacının dava konusu ettiği hakkını elde etmesinin imkansız hale geleceği anlaşılmakla ihtiyati tedbire itirazın reddine, davalı T4 vekilinin ihtiyati tedbir için teminat yatırılması talebinin kabulü ile HMK'nun 392/1 maddesine göre karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık olarak yıllık kira bedelinin %15 oranında (65.136,00 TL:100X15= 9.770,40 tl) teminatın iki haftalık süre içerisinde davacı tarafından yatırılmasına, aksi halde ihtiyati tedbir kararının kaldırılacağının davacı vekiline ihtarına karar verilmiş, kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 29/11/2022 tarih 2022/3722 esas 2022/861 karar sayılı kararı ile HMK'nun 394 maddesi gereğince ihtiyatı tedbire itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılması üzerine Mahkemece...
HMK'nun 389.maddesinde ihtiyati tedbir talebinin ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği açıkça düzenlenmiş olup, davacı vekilince tedbire konu edilen şirketin mal varlığı, taşınmaz malları ve araçlar uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, dosya yönüyle davacı tarafça ihtiyati tedbir için yasada sayılan sebepler de ortaya konulamamıştır. Dosya kapsamıyla davalı firmanın mallarını kaçırmaya çalıştığına ilişkin somut bilgi belge de bulunmamaktadır. Davacı tarafça ihtiyatı haciz talebinde de bulunulmamıştır. Dosya içeriği ile, dosyada bekletici mesele yapılan Anadolu 18....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyatı haciz kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....