Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-) Davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile, Aksaray 1.Aile Mahkemesinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair 26/06/2020 tarihli ara kararın KALDIRILARAK YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, Buna göre; 1- Davalının ihtiyati tedbire yaptığı itirazın KISMEN KABULÜ ile; a-) Davalı üzerine kayıtlı olan Aksaray ili içerisindeki taşınmaz, 34 XX 268 plakalı araç ve şirket hissesi üzerindeki ihtiyati tedbirin devamına, b-) Davalı üzerine kayıtlı Konya Ereğli ilçesinde bulunan taşınmazlar, Garanti Bankasına ait 6697354 ve 9098913 numaralı vadesiz mevduat hesapları, Akbank 3350954 numaralı hesabı, QNB Finansbank Aksaray Şubesi 17960482 numaralı hesabı, QNB Finans Bank En Para 94240050 ve 60036656 numaralı hesapları, Yapı Kredi Bankası numaralı hesabı ve TEB numaralı hesabı üzerine konulan İHTİYATİ TEDBİRLERİN KALDIRILMASINA, KARAR...

miktarı ile sınırlı olarak tedbirin devamına karar verilerek fazlaya ilişkin konulan tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Bu nedenle somut olayda HMK'nun 389 maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan ve yaklaşık ispat gerçekleştiğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalının ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalının ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir. Ancak HMK'nun 26.maddesi gereğince hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep soncundan daha azına karar verebilir. Davacının dava dilekçesindeki tapu iptali ve tescil istemi 4 nolu bağımsız bölüme karşılık gelecek 20/100 arsa payının iptaline ilişkindir....

Bu doğrultuda İDM tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı yerinde olup itirazların reddine ilişkin ara kararda da bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle İDM kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin teminat miktarına ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin reddine ilişkin ara karara istinaf başvuru talebinin esastan reddine ilişkin kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1- İstanbul 35....

Temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalılar vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine ilişkin kararına yönelik temyiz isteminin HUMK'nın 432/4. madde hükmü uyarınca reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbire itiraz eden-davalılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ve 2. bentlerinin KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni bentler OLUŞTURULMASINA, "1- Tensip zaptının 14. bendi ile davalı adına kayıtlı banka hesapları üzerine konulan İHTİYATİ TEDBİR ŞERHİNİN KALDIRILMASINA, 2- Tensip zaptının 13. bendi ile davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin REDDİNE," 2- İhtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasına dair müzekkerelerin ilk derece mahkemesince yazılmasına, 3- Davalı erkek tarafından yatırılan 80,70.-TL istinaf karar harcının yatırana iadesine, 4- Davalı erkek tarafından yatırılan 220,70.-TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 5- Davalı erkek tarafından istinaf aşamasında yapılan 272,70- TL yargılama giderinin davacı kadından alınarak davalı erkeğe verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi....

    Hal böyle olunca ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararların temyizen inceleme olanağı bulunmadığından davalı Hazine vekilinin temyiz inceleme isteminin REDDİNE, 19.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

      davacı T1 ihtiyati haciz talebinin daha önceden verilen ara kararlar ile değerlendirildiği, buna ilişkin dosyada mevcut kararların bulunduğu, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararının istinaf incelemesinden geçtiği, dosyanın geldiği aşama göz önüne alındığında dosyada esası etkileyen bir farklılığın bulunmadığı, bir kısım davalılar vekilinin tedbirin gerekçelendirilmesi talebi yönünden ise verilen tedbir kararımızın gerekçelendirildiği ve bu şekilde istinaf incelemesinden de geçtiği göz önüne alındığında davacı T1 04/10/2020 tarihli ihtiyati haciz talebinin ve bir kısım davalılar vekili Av.Fevzi Şahinsoy'un tedbirin gerekçelendirilmesi talebinin ayrı ayrı reddine." yönünde karar verildiği anlaşılmıştır....

      tarihli ara kararla davalı T3 vekilinin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik talebinin Mahkememizce 11/09/2019 tarihinde değerlendirildiği ve reddine karar verildiği, dosya kapsamında bir değişiklik meydana gelmediği anlaşılmakla reddine karar verilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/399 E, 1980/560 K sayılı dosyanın fiziki olarak bulunamadığı, kararın kesinleşip/kesinleşmediğine dair bir belgenin olmadığı 6100 sayılı HMK’da ihtiyati tedbirin zamanaşımına tabi olduğuna dair bir düzenleme de bulunmadığından dava konusu tedbir kararının kaldırılması ve taşınmazın el değiştirmesi halinde davacı ...'nun mülk hakkının ihlali sonucunu doğuracağından talebin reddine karar verilmiştir. Ek karar, muris ... mirasçılarından ... tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; önalım davasında 24.12.1980 tarihinde karar verilmiş olup, bu tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nun 112. maddesi gereğince hükümde tedbirin devamına dair bir şerh bulunmadığından; karar verilmekle tedbir sona ermiş olduğundan, mahkemece muris ... mirasçılarından ...’nın ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle ek kararın bozulması gerekmiştir....

        UYAP Entegrasyonu