WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine aynı Kanunun “6.İhtiyati haczin yapılması” üst başlıklı bölümünde “c) Gemiye el konulması ve muhafaza tedbirleri” başlıklı 1366. maddesinde “İhtiyati haczine karar verilen bütün gemiler, bayrağı ve hangi sicile kayıtlı oldukları dikkate alınmaksızın, icra müdürü tarafından seferden menedilerek muhafaza altına alınır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemeler dikkate alındığında, TTK’nun 1353. maddesindeki düzenleme deniz alacakları için sadece seferden men talep edilmesine ilişkindir. Ayrıca alacaklı ihtiyati haciz talep ederken seferden men talep etmesi gerekmemekte olup, ihtiyati haczi veren mahkemece de geminin seferden menine karar verilmesine gerek bulunmamaktadır. Seferden men ihtiyati haczin icrası kapsamında icra müdürlüğünce yapılacaktır. Bu yetki ihtiyati haciz kararından sonra icra müdürüne bırakılmıştır. Esasında, seferden men, ihtiyati haczin icrası için icra müdürlüğünün yapması gereken zorunlu görevlerden biridir....

    HMK’nin 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 390.maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. mad.de ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 392.md.de teminat durumu, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır: Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı tedbirin uygulanması sırasında hazır olunması halinde tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz üzerine mahkeme duruşma açarak tarafları davet eder ve itiraza ilişkin bir karar verir....

    nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması, ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez. Öte yandan, İİK'nun 264/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklı, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için, itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek veya mahkemede iptalini sağlamak üzere dava açmak zorundadır....

    Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra, mevcut olan durum ve koşulların dava sırasında birden fazla değişmesi mümkün olabilir ve her seferinde itiraz edilebilir, her itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulması öngörülen istinaf yolundan beklenen amacın tam tersine bir sonuç doğuracaktır. Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabilecektir. Bu durumda ihtiyati haciz veya tedbirin kararının kesinleşmesinden sonra ihtiyati haczin ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebine ilişkin verilen kararlara yönelik istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir. Bu kapsamdaki kararlar ara kararı niteliğindedir ve esas hükümle birlikte istinafı kabildir....

    nün 2020/10596 Esas sayılı takip dosyasından davacı borçlunun hacze kabil malvarlığına konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, davacı borçlu hakkında tedbir süresinde başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati haczin kaldırılması kararının hatalı olduğunu ve kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 23.11.2020 tarihinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....

      Şikayetçinin dayanak yaptığı Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.03.2019 tarihli, 2018/704 E, 2019/235 K. sayılı ilamında, sadece iptal ve tescil ile yetinilmiş, hacizlerin kaldırılması ile ilgili bir hükme yer verilmemiştir. İcra müdürü haciz işlemini yaparken bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır. (HGK.nun 13.6.2001 tarih, 2001/12- 461 E. - 2001/516 K.). Buna göre haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumu değişmez. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, haczin kaldırılması istemi 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir (Yargıtay 12....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/742 E. sayılı dava dosyasında verilen 20.10.2017 tarihli tensip tutanağının 9. maddesi gereğince geçici olarak tedbiren durdurulduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir kararının 23.10.2017 tarihinde icra müdürlüğüne gönderildiğini, icra dosyasındaki ihtiyati tedbir kararına rağmen icra müdürlüğünce alacaklının 28.12.2020 günlü haciz talebinin kabul edilerek maliki bulunduğu mesken niteliğindeki bağımsız bölüm üzerine haciz şerhi konulduğunu ve tasfiye memurluğuna borç muhtırası gönderilmesi kararı alındığını, söz konusu işlemin iptali için icra müdürlüğüne talepte bulunulduğunu, talebe karşın icra takibinin ihtiyati tedbir kararı doğrultusunda durdurulmasına karar verildiğini ancak ihtiyati tedbir kararının yeni sunulmasından bahisle haciz kararının kaldırılması talebinin reddedildiğini belirterek şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 28.12.2020 tarihli işleminin iptali ile adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ve tasfiye memurluğuna gönderilen borç...

        Esas sayılı dosyasının ihtiyati haciz kararının infazı için açılan bir dosya olduğunu, alacağın tahsili için bilinen anlamda bir icra takibinin olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbirin infazı taleplerinin reddi kararının usule ve yasalara aykırı olduğunun anlaşıldığını, ihtiyati haciz işlemleri de icra takip işlemleri olarak nitelendirildiğini ve mahkeme tarafından verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı, icra takip işlemi niteliğinde olan ihtiyati haciz işlemlerini (en azından ihtiyati haczin tatbiki işlemlerini) de kapsadığını, yerel mahkeme tarafından lehlerine verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının uygulanması için ilgili icra dairesine müzekkere yazılması gerekirken, ihtiyati tedbir kararının infazı taleplerinin reddedilmesinin de usule ve yasalara aykırı olduğunu, bu sebeplerle Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ......

          Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; haczin kaldırılmasını olmadığı taktirde davacıdan teminat alınmasına karar verilmesini talep ettiğini belirterek hükmün ortadan kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur. Delillerin değerlendirilmesi, hukuki sebepler ve Gerekçe: HMK 355. Maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık halleri gözetilerek yapılan istinaf incelemesinde; Dava işçilik alacakları istemine ilişkindir. Dosyamızda; davacının dava dilekçesinde davalıların tekne, taşınmaz malları ve 3.şahıslardaki alacakları üzerine ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği, Yerel Mahkeme tarafından ara karar ile borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Davacının dava dilekçesi ile ayrı ayrı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece HMK'nun 389 maddesi gereğince uyuşmazlık konusu mallar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve ihtiyati tedbir konulması talep edilen malların uyuşmazlık konusu olmadığı belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ile aynı zamanda ihtiyati haciz talep edildiği halde mahkemece talep edilen ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir Davacı talebi hem ihtiyati haciz, hemde ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup mahkemece ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmediğinden bu aşamada istinaf denetimine elverişli bir karar mevcut değildir. İlk derece mahkemesi kararı bu yönüyle hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş talep edilen ihtiyati haciz konusunda dad olumlu yada olumsuz bir karar vermektir....

          UYAP Entegrasyonu