konulmasına, elde edilen kazançlar nispetinde tazminata dönüştürülerek bu doğrultuda davalı Levent Seyfi'nin mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına, mümkün olmadığı takdirde 3. kişilere devir ve temliki ile ilgili her türlü tasarrufun önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
nın dava konusu taşınmaz haricinde kalan gayrimenkul ve araçları, menkul malları, banka mevduat hesapları üzerine ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir konulmasını istemiş, mahkemece 19.01.2015 tarihli gerekçeli ara kararı ile, davalı karşı davacı ...'nın dava konusu taşınmazdaki payını dahili davalı ...'ne devrettiği ve mallarını devretme girişiminde bulunabileceği gerekçesiyle davalı-karşı davacı ... için talep edilen ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir isteminin teminat karşılığı kabulü ile, 100.000 TL teminat karşılığında davalı karşı davacı ...'nın bir kısım taşınmazlarına 3.000.000.00- TL ve 200.000 USD bedelinde ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulmasına karar verilmiş, davalı karşı davacı ... vekili ise 23.01.2015 tarihli dilekçesinde, arsa üzerindeki 19.01.2015 tarihli ihtiyati tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir....
Sonrasında bir kısım müdahil vekillerinin tedbirlerin kaldırılması talebi 07.06.2013 tarihli duruşmadaki ara kararında her hangi bir gerekçe belirtilmeden reddine karar verilmiş, bu kararın müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine, itiraza konu her iki ek ihtiyati tedbir kararının yeni ve ilk defa verilen tedbir kararları olmadığı, mevcut durumlardaki değişiklik nedeniyle tedbirin değiştirilmesi mahiyetinde olduğundan HMK’nun 394 ve 396. maddeleri gereğince bu kararlara karşı temyiz yolunun açık olmadığı gerekçesiyle, müdahil vekilinin temyiz istemi 27.06.2013 tarihli gerekçeli ara kararıyla reddedilmiştir. Ek ihtiyati tedbir kararlarına itirazın reddine ve bu kararın temyiz isteminin reddine dair kararlar, müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz etmiştir....
Maddesi; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesi de "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." şeklindedir....
, tarafların menfaat dengesinin de gözetilmediğini, ihtiyati hacizde, asıl olanın uyuşmazlığı çözecek mahiyette bir karar verilmeme olduğunu, müvekkilinin çok ciddi zararlara uğrayacağını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, bu talepleri kabul edilmediği takdirde, müvekkili adına Ankara ilinde kayıtlı taşınmazlarla ilgili verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, tarafların menfaat dengeleri de gözetilerek, müvekkili adına kayıtlı ve üzerinde hiçbir takyidat bulunmayan, Mersin İli, Mezitli İlçesi, 220 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki A blok, 9. kat, 103 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ne var ki HMK'nın 341 maddesindeki düzenlemeye göre hangi kararların istinaf edilebileceği belirtilmiş olup buna göre, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir....
görülmese dahi dava 266.000,00 TL (mahkemecede kabul edilen tutar olup) alacağımıza binaen ihtiyati haciz işlemi tesis edilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kurduğu iki ara karar ile çelişmekte olduğunu, taşınmaz değerinin belirli olduğundan sebeple harç ikmali istemekle birlikte diğer yandan taşınmaz miktarı belli olmadığı sebebi ile de ihtiyati haciz talebini reddetmiş, bu iki durum birbiri ile çeliştiğini, ihtiyati tedbir/haciz taleplerinin uygun görülerek işlem yapılması gerektiği kanaatinde olduklarını, açıklanan nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile, Harç ikmal edilmediği takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı ara kararından dönülmesini, Taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konmasını, İhtiyati tedbir konması mümkün değil ise mahkemenin taşınmaz bedelini 266.000,00 ihale bedeli üzerinden olarak kabul etmesi sebebiyle miktarın belirlenebilir olmasının mahkemece gözetildiğinden dava değeri üzerinden ihtiyati haciz konmasını talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 17.11.2022 NUMARASI: 2022/381 D.iş - 2022/381 Karar TALEP: İhtiyati Haciz Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili ile ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilince katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan talep dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK'nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına yöneltilen itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir....
İİK 281/2 maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra ilgili tasarrufun iptali davası kabulle sonuçlandığı takdirde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı, İİK'nun 257 ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararından farklıdır. İİK'nun 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararı sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde İİK'nun 264/3 maddesine göre alacaklının yasada öngörülen süre içinde takip talebinde bulunma zorunluğu vardır. Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati haciz kararı sonrasında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmadığı da göz önüne alındığında davacı lehine ihtiyati haciz şartları oluşmuştur....
İHTİYATİ HACİZ KARARI ve İTİRAZ; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/205 D.iş 2021/196 Karar numaralı karar ile ihtiyati haciz kararı verildiği, davacı vekilinin itirazının duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonucunda mahkemenin 27.05.2021 tarihli ara kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır. Kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, 2021/1662 -1281 E K sayılı, 29/09/2021 tarihli kararla; ''...ihtiyati haciz kararı verildikten sonra itiraz eden borçlu tarafından aynı mahkemede 2021/251 E. kayıtlı ihtiyati hacze dayanak bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti davası açıldığı, (menfi tespit davasında da borçlu İİK 72/3 maddesine göre ihtiyati tedbir kararı almış olup, alacaklının itirazı üzerine söz konusu 2021/251 E. Sayılı dosyada aynı tarihte ihtiyati tedbire itirazın müraafası yapılmıştır); işbu ihtiyati hacze itirazın da esas hakkında dava açılması nedeniyle menfi tespit davasının açıldığı 2021/251 E....