Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir talebi, dava konusu ilaç bedelinin tedavi süresince tedbiren davalı SGK tarafından karşılanması istemine ilişkin olup, dava konusu ilacın, bedeli kurumca karşılanacak ilaçlardan olmadığı, SUT kapsamında bulunmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, tedbir talebinin reddine .... " şeklinde karar verilmiştir....

D) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ: Mahkemenin 09/07/2023 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararı ile; “ ..,tahakkuk ettirilen talep konusu borcun mevzuata ve olaya uygun tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin, borcun kaynağının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, elektrik hizmetinden yoksunluğun talep eden açısından telafisi güç zararlara sebebiyet vereceği.., ” gerekçeleri ile itirazın reddine karar verilmiştir. E) İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde: tedbir kararının ucu açık bir şekilde verildiğini, mahkemece verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının davacıya borcunu ödememek konusunda hukuki koruma sağladığını, kararın kurum zararı oluşturduğunu ve telafisi güç zararlara sebebiyet verdiğini, tedbir kararının yokluklarında verildiğini ve hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini belirterek ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

belirterek, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesi de "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." şeklindedir. HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir....

    Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili borçlunun malvarlığı üzerinde borcu karşılayacak kısmına ihtiyati haciz karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiştir. HMK'nın 341 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Somut davada mahkemece, davacının ihtiyati haciz talebi hakkında karar verilmediği anlaşıldığından, karar verilmeyen taleple ilgili istinaf incelemesi yapılması ve istinaf aşamasında talep hakkında karar verilmesi mümkün değildir....

      Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. Türk hukukunda ve Yargıtay uygulamalarında asıl davanın sonucunun ihtiyati tedbir yolu ile öne çekilemeyeceği, davanın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği genel ilke olarak kabul edilmiştir. Yargıtay 19. HD'nin 2013/12464 E ve 2013/17238 K sayılı kararında da aynı husus vurgulanarak"..... Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki koruma" olduğu açıkça belirtilmiştir....

      Şöyleki, 6100 sayılı HMK.nun 391/3. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurabileceği, 394/5. maddesinde de ihtiyati tedbirle ilgili yerel mahkemece itiraz üzerine tesis edilen karara karşı da yine kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş, aynı yasanın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin birinci fıkrasında da, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 361. maddesinde temyiz edilebilen kararlar, 362. madedesinde ise temyiz edilemeyen kararlar duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tek tek sayılmıştır. 361. maddede, ihtiyati tedbire ilişkin verilen kararların temyize konu edileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmezken 362. maddenin birinci fıkrasının ( f ) bendinde geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararların açıkça temyiz edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır....

        F)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Davacı, hakkında düzenlenen kaçak tahakkuk faturası nedeniyle menfi tespit isteminde bulunarak, dava boyunca elektrik enerjisi verilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebi teminat mukabilinde kabul edilmekle; davalının anılan bu ara karara itirazının reddi üzerine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalının istinafı, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1. maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı Kanun'un 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir talebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Diğer taraftan 391/3. maddesi düzenlemesine göre de, ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde ve aynı Yasanın 394/5. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili dilekçesinde özetle: "yaklaşık ispat koşulları ve ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, ayrıca teminatın düşük belirlendiğini" ifade ederek, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbir ve tedbire itirazın reddi" kararının davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, tescil ile ihtiyati tedbir isteğini içermektedir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil koşullarının oluşup oluşmadığı hakkındadır. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; "mahkemece verilen ihtiyati tedbir ve tedbire itirazın reddi kararının esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.'nın 389 ve İİK.'...

        UYAP Entegrasyonu