İTİRAZ Şikayetçi borçlu, alınan ihtiyati haciz kararına istinaden takip başlatıldığını ancak ödeme emrinin tebliğ üzerine süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi üzerine alacaklı yanca itirazın iptaline dair dava açıldığını ancak mahkemece takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verildiğini ve kararın istinaf edilmeyerek kesinleşmesi karşısında İcra Müdürlüğünden ihtiyati haczin hükümsüz kaldığından bahisle kaldırılmasının talep edildiğini ancak taleplerinin reddedildiğini, İİK’nın 264/2 fıkrası kapsamında itirazın iptaline dair davanın reddine karar verilmesi halinde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağının açık olduğunu belirterek davanın kabulü ile icra müdürlük kararının kaldırılmasını talep etmiştir. II....
Asliye Hukuk Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alındığı, ve ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlunun menkul malları üzerine 18.10.2008 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, takibin devamında borç ödemeden aciz vesikası alındığı, borçlunun İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereğince ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönündeki istemi icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin iddiaları ile birlikte takibe konu bonoların takip öncesi ve takibin kesinleşmesi sonrasında zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, takibin kesinleşmediği, bu durumda hacizlerin kaldırılması talebi hakkında ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/26087 sayılı icra dosyasında takip işlemlerinin alınan ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığı, dosyadan alınan 04.12.2015 tarihli haciz tutanağının da ihtiyati hacze ilişkin tutanak olduğu, ancak icra dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosyada olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü kabul edilerek karar verilmişse de; Dairemizce bu yönden denetim yapılamadığından; ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilip edilmediği, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin tespit edilmesi, ödeme emri tebliğ edilmişse ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü kabul edilerek dosyanın diğer hususlar yönünden incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/100 D.İş sayılı kararı ile verilen ihtiyati haciz kararının infazı için başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda; süresinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, 23.06.2023 tarihli ara buluculuk anlaşamama tutanağı ile anlaşmanın sağlanamadığı ve 7 günlük yasal süre içinde alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmadığından ihtiyati haciz hükümsüz hale geldiğinden ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiğini ancak İcra Müdürlüğünün şikayete konu 13.07.2023 tarihli kararı ile talebinin reddedildiğini belirterek İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, alacaklının itirazın tebliğinden itibaren 7 gün içinde İİK'nın 264. maddesi gereği ara bulucuya başvurduğu, her halükarda 1 yıl içinde itirazın iptali davası açıldığından ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalmadığı, icra müdürlüğü kararının sonucu itibariyle doğru olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği, İlk Derece...
4138 yevmiye numaralı ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Esasında, seferden men, ihtiyati haczin icrası için icra müdürlüğünün yapması gereken zorunlu görevlerden biridir. Başka bir anlatımla, ihtiyati haciz konusu geminin seferden men edilmesi müstakil bir talebin konusu olmayıp ihtiyati haczin doğal sonucudur. Somut olayda, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince 03.04.2019 tarihinde takip konusu geminin ihtiyaten haczine karar verilmiş, 05.04.2019 tarihinde takibe başlanarak ihtiyati haciz kararının infazı çerçevesinde seferden meni talep edilmiş ve aynı gün icra müdürlüğünce geminin seferden menine karar verilmiştir....
Şti. hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla yapılan takipte borçlunun Mal Müdürlüğü'ndeki alacağına 17.09.2008 tarihinde, diğer davalı tarafından borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun aynı alacağına 25.09.2008 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığını, davalı ...'ın takibinin muvazaalı olduğunu, müvekkilince paylaşıma konu para üzerine daha önce ihtiyati haciz uygulanmasına rağmen birinci sıranın davalıya verildiğini, sıra cetvelinde ihtiyati haczin tebliğ ve kesinleşme tarihinin değil, uygulama tarihinin dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile davalıya ödenen miktarın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, ... vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı, ... Ltd. Şti. vekili, davaya cevap vermemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/733 Esas sayılı dosyasıyla T1 aleyhine alacak davası açıldığını, 17/12/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz taleplerinin teminatlı olarak kabul edildiğini, itirazları üzerine 15/02/2021 tarihli karar ile ihtiyati haciz talebinin teminatsız kabulüne karar verildiğini, haczin uygulanması için Çankırı İcra Müdürlüğünün 2021/455 Esas sayılı dosyasında talepte bulunulduğunu, davacı tarafından borca itiraz ettiğini belirterek takibin iptali talebiyle açılan iş bu davada mahkemece davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiğini, dosya dayanağının ihtiyati haciz kararı olarak gösterildiğini ve icra dairesinden ihtiyati haciz kararının uygulanmasının istenildiğini, dairece ihtiyati haczin uygulanması için gerekli yerlere müzekkere yazılması gerekirken borçluya icra emri gönderildiğini, ihtiyati haciz kararının amacının, borçlunun mal kaçırmasını önlemeye yönelik olup icra emri tebliğ edip kesinleşmesini bekledikten sonra haciz uygulamanın, alacaklı tarafı...
İİK’nun 264. maddesinde düzenlendiğini, ihtiyati haciz kararına Kayseri İş Mahkemesindeki dava sonuçlandıktan sonra geçilebileceğini, ihtiyati haciz alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya haciz tutanağı tebliği itibari ile yedi gün içinde takip talebinde bulunma ve dava açma mecburiyeti olduğu, esas hakkında verilecek hükmün beklenmeden kararın takibe konu edilerek müvekkile icra emri gönderilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, icra emrinin iptali gerektiğini, ihtiyati haciz kararı gereği haczedilecek malları karşılayacak teminat mektubu tutarı kararı veren mahkemeye sunularak ihtiyati haczin kaldırılmasının da istenildiğini, bu nedenle hukuka aykırı biçimde gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, şikayet olunan alacaklının takip dosyasında paylaşıma konu borçlunun alacağına 01.02.2021 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin 26.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati haczin 05.03.2021 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, şikayetçinin takip dosyasında, paylaşıma konu borçlunun alacağına 08.02.2021 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin 19.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati haczin 01.03.2021 tarihinde kesin hacze dönüştüğü görülmüştür. 3. Bu durumda, ilk kesinleşen ihtiyati haciz şikayetçiye ait ise de şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihi daha önce olduğundan İİK’nın 100. maddesi çerçevesinde hacze iştirak koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir....