Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankası TAŞ. vekilince 2.031.167.831,TL. üzerinden ihtiyati haciz kararı alınarak 1998/1783 sayılı takip dosyası ile ihtiyati haczin infazına başlanmış, ancak takibe 3.027.610.529,-TL. üzerinden girişilmiş; yine 3.504.415.094,-TL. üzerinden ihtiyati haciz kararı alınarak 1998/1784 sayılı takip dosyası ile ihtiyati haczin infazına başlanmış, ancak takibe 5.211.080.765,-TL. üzerinden girişilmiştir. Her iki dosyadan da ihtiyati hacizler 14.08.1998 tarihinde infaz edilmiş, ödeme emrinin borçluya tebliğinden sonra borçlu, yasal süresi içinde, 28.08.1998 günlü dilekçesiyle asıl alacak miktarlarını kabul etmiş, diğer alacak kalemlerine ise itirazını bildirmiştir. Bu durumda asıl alacak kısımlarına yönelik olarak konulmuş ihtiyati hacizlerin 28.08.1998 günü itibariyle kesin hacze dönüştüğünün kabulü gerekir....

    İİK'nun 266. maddesi gereğince; borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını genel mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. Göreve ilişkin bu kural; icra takibi öncesinde alınan ihtiyati haciz kararları için geçerli olduğu gibi, uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi icra takibi başladıktan sonra alınan ihtiyati haciz kararları için de uygulanır. Somut olayda, 24.06.2015 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçluya 26.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal sürede 30.06.2015 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasına bakan .......

      Varlık Yönetimi AŞ’nin alacaklı olduğu dosyadan konulan haczin icrai haciz değil, ihtiyati haciz olduğunu, gönderilen ilk ödeme emrinin İcra Mahkemesi'nce iptali nedeniyle daha sonraki bir tarihte kesinleştiğini, tapu kaydında ihtiyati haciz tutarı olarak 11.500,00 TL göründüğünü ve bu tutarı aşan kısmın adı geçene ödenemeyeceğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile İİK’nun 268 inci maddesi uyarınca yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin itiraz süresinin geçmesi ile kesinleştiğini, tapudaki alacak tutarının icra müdürlüğünce belirlenmediğini ve satış tarihindeki hesaplamanın doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

        Varlık Yönetimi AŞ’nin alacaklı olduğu dosyadan konulan haczin icrai haciz değil, ihtiyati haciz olduğunu, gönderilen ilk ödeme emrinin ... Mahkemesi'nce iptali nedeniyle daha sonraki bir tarihte kesinleştiğini, tapu kaydında ihtiyati haciz tutarı olarak ....500,00 TL göründüğünü ve bu tutarı aşan kısmın adı geçene ödenemeyeceğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile İİK’nın 268 inci maddesi uyarınca yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin itiraz süresinin geçmesi ile kesinleştiğini, tapudaki alacak tutarının ... müdürlüğünce belirlenmediğini ve satış tarihindeki hesaplamanın doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. ... Mahkemesi'nce,şikâyetçinin takibinin ........2010 günü, şikâyet olunanın takibinin ise ........2009 günü kesinleştiği, ihtiyati haciz kararının ....500,00 TL üzerinden değil 40.500,00 TL üzerinden verildiği, ... .... ......

          Pafta, 51 Parselde yer alan taşınmazdaki 1/2 payına 'İhtiyati Haciz' şerhi işlenmesi yönünde karar verildiğini, kararın gereği ilgili tapu müdürlüğü tarafından yerine getirildiğini, usul ve yasaya uygun bir biçimde, davacıya ait taşınmaz üzerine ihtiyati haciz şerhi işlenmesi kararı alınması karşısında ilk derece mahkemesince haczin, ihtiyati mi yoksa kati haciz mi olup olmadığı hususu dikkate alınmaksızın salt ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olması gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş olmasının yerinde olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İhtiyati haciz talebi ile ödeme emrinin tarihinin aynı olduğu, bila tebliğden önce ihtiyati haciz talep edildiği anlaşılmaktadır....

            a ise 25.03.2015 tarihinde tebliğ edilemeden iade edildiği, bu tebligatlar dışında borçlulara ödeme emri tebligatının gönderilmediği borçluların icra dairesine yapılan 24.03.2015 tarihli itirazlarının yasal süresi içinde olduğunun kabulü gerektiği, itiraz dilekçesinin 31.03.2015 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği halde alacaklının İİK'nun yukarıda belirtilen 264/2-4. maddesi uyarınca, tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazın kaldırılması veya iptali talebinde bulunulmadığı için ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı görülmektedir. Bu kural; icra takibi öncesinde alınan ihtiyati haciz kararları için geçerli olduğu gibi, icra takibi başladıktan sonra alınan ihtiyati haciz kararları için de uygulanır. O halde; mahkemece şikayetin kabulüne 17.03.2015 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlulara ait araçlar üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Hacizlerin kaldırılması şikayetinin REDDİNE, T2 yönünden ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı sebebiyle REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, ihtiyati haczin kaldırılması nedeniyle uygulanan hacizlerin kaldırılması istemi ile T2 yönünden ayrıca ödeme emrinin iptali talebine dayanmaktadır. Tokat İcra Müdürlüğü’nün 2021/9363 Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde, alacaklısının T4 borçlusunun T1 ve T2 olduğu, ferileri ile birlikte toplam 802.151,00 TL alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlulara 11.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, takip dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmıştır....

              İcra Müdürlüğü'nün 2012/8952 E. sayılı dosyasından sıra cetvelinin düzenlenmiş olduğu ve şikayetin konusunun sıra cetveline itiraz olmasına rağmen mahkemece dosyada sıra cetveli yapılmadan ödeme yapıldığı gerekçesi ile şikayetin konusu memur işlemenin iptali şeklinde yorumlanarak hüküm tesisi hatalı olmuştur. 3-Şikayet olunan ...Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin ihtiyati haciz tarihinin 07.11.2012 olduğu ödeme emrinin 09.01.2013 te tebliğ edildiği, asıl davada şikayetçi ... T.A.Ş’nin ihtiyati haciz tarihinin 09.11.2012 olduğu ödeme emrinin 14.11.2012 de tebliğ edildiği , birleşen dava şikayetçi ...bankası A.Ş.’nin ihtiyati haczinin 07.11.2012 olduğu ödeme emrinin 22.11.2012 de tebliğ edildiği dosya kapsamında anlaşılmıştır. Sıra cetveli düzenlenirken ihtiyati hacizlerin kesinleşme tarihlerine bakılır. İhtiyati haczin kesinleşmesi için tebliğden itibaren itiraz süresinin, kambiyo senetlerine mahsus takipte ise ödeme süresinin geçirilmesi gerekir....

                Aynı Kanun'un 23. maddesine göre ise icra takibinden vazgeçilmesi halinde vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır.İİK'nun 264. maddesinin son fıkrasında, genel haciz yoluyla yapılan takipte, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşeceği zaman düzenlenmiş olup, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte itiraz icrayıdurdurmayacağından, ödeme emrinin tebliğinden sonra İİK nun 168/2. maddesinde öngörülen on günlük ödeme süresinin geçmesi üzerine ihtiyati haciz, kendiliğinden icrai hacze dönüşür. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 15.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, alacaklının takipten vazgeçtiği 19.08.2014 tarihinde, İİK.nun 168/2.maddesinde öngörülen on günlük süre geçmediğinden, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmediği görülmektedir....

                  İİK'nun 264. maddesinin son fıkrasında, genel haciz yoluyla yapılan takipte, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşeceği zaman düzenlenmiş olup, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte itiraz icrayı durdurmayacağından, ödeme emrinin tebliğinden sonra İİK. nun 168/2. maddesinde öngörülen on günlük ödeme süresinin geçmesi üzerine ihtiyati haciz, kendiliğinden icrai hacze dönüşür. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 10.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, tahsilatın yapıldığı 14.04.2015 tarihinde, İİK.nun 168/2. maddesinde öngörülen on günlük süre geçmediğinden, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmediği görülmektedir. Bu durumda yapılan tahsilattan % 4,55 oranında harç alınması gerektiğinden mahkemece şikayetin kabulü yerine, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu