Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu takibin kesinleştiğini, 10 günlük ödeme süresinin ödemesiz geçmesi ile birlikte ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, davaya konu takibin kambiyo senedine özgü takip olduğunu, borca itiraz İİK 169. Maddesi gereğince satıştan başka icra işlemlerini durdurmadığından ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, İİK 264/5 maddedeki düzenlemenin genel haciz yolu ile takiplere ilişkin olduğunu, genel haciz yolu ile takiplerde itirazın kaldırılması veya iptali gibi kurumların bulunduğunu, kambiyo senedine özgü takipte bu kurumların mevcut olmadığını, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi nedeni ile İİK 266. Maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, ancak tüm dosya borcu ödenmesi üzerine haczin fekkinin mümkün olacağını, İstanbul 11....
Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği 15.09.2009 tarihine göre 10 günlük ödeme süresi 25.09.2009 günü mesai saati sonunda dolmuş olup, şikayetçi 25.09.2009 günü içerisinde haciz istemiştir. İcra Müdürlüğü'nce bu haciz talebinin kabulü karşısında, şikayetçinin kendi lehine bir işlemin iptali için yargı yoluna başvurması beklenemeyeceğinden, mahkemece, haczin en erken talep edilebileceği tarih olan 28.09.2009 tarihi itibariyle geçerli bir haczin varlığı kabul edilip, şikayetin buna göre ele alınıp karar bağlanması gerekirken, İcra Müdürlüğü'nce kabul edilen haczin yanılgılı gerekçe ile geçerli bir haciz olarak kabul edilmemesi doğru olmamıştır....
İcra Müdürlüğünün 2009/5952 sayılı dosyasından 02.04.2009 tarihinde konulan ihtiyati haczin, ödeme emrinin 10.04.2009 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 16.04.2009 tarihinde kesin hacze dönüştüğü; Aynı müdürlüğün 2009/5987 sayılı dosyasından 06.04.2009 günü ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin 08.04.2009 tarihinde tebliğ edilmekle ihtiyati haczin 14.04.2009 tarihinde kesinleştiği, bu dosyadaki kesinleşmenin diğer dosyadaki ihtiyati haczin kesinleşmesinden önceki tarihi taşıdığı; ihtiyati haciz önceki tarihli olmasına rağmen takibin kesinleşmesi ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi, sonraki tarihli olmakla her iki dosya arasında satış bedelinin garameten paylaştırılmasının doğru bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 30.07.2003 günü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4949 Sayılı Yasa ile İcra ve İflas Kanunu'nun 268 inci maddesinde yapılan değişiklikle önce konulan ihtiyati haczin, kendisinden sonra...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1122 E. sayılı dosyası ile şikayette bulunduklarını, ancak mahkeme tarafından hukuka aykırı şekilde şikayetin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünce ve mahkemece, ihtiyati haciz kararının hukuki niteliği ve mahiyetinin ilgili mevzuata aykırı düşer şekilde yorumlandığını, görülmekte olan davanın tasarrufun iptali davası olduğundan bahisle ihtiyati haciz kararının teminat karşılığında kaldırılmış olduğunun göz ardı edildiğini, tasarrufun iptali kararını tehiri icra talepli olarak istinaf ettiklerini, kararın kesinleşmediğini, ilamın icrası için kesinleşmesi şart olmasa da haciz yatırılan teminat üzerinden devam ettiğinden yeni hacizlerin hukuka aykırı olduğunu, HMK'nın 397/2 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararlarının etkisini nihai kararın kesinleşmesine kadar devam ettireceğini, ihtiyati haczin etkisine ilişkin aksi yönde Mahkemece verilmiş bir karar da bulunmadığını beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Davalı Kurum ise ,davacıya ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı ancak adreslerden birinin yerleşim yeri adresi olmasına rağmen tebliğ edilemediğini, ihtiyati haczin şartlarının oluştuğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden davacının maaşına haciz konulması şeklindeki Kurum işleminin hukuka aykırı olduğu tespiti yapılarak, ihtyati haczin ve aylıktan kesinti yapan işlemin iptaline yapılan kesintilerin kesinti tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. İhtiyati haciz yolu, kamu alacağının tahsil güvenliği için öngörülmüş yasal yöntemlerden biri olup ihtiyati haciz uygulanmasına neden olacak durumlar, 6183 sayılı Yasanın 13. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır....
Yukarıda yer verilen mevzuat ve dosya kapsamı çerçevesinde; alacaklı tarafından alınan ihtiyati haciz kararının infazının yasal süresi içerisinde ihtiyati haciz kararını veren Mahkemenin yargı çevresi içerisindeki ... 7. icra dairesinden istenildiği, yine yasal 7 günlük süre içerisinde de icra takibine geçildiği henüz şikayetçiye ödeme emrinin tebliğ edilememesinin ihtiyati haczi hükümsüz hale getirmeyeceği kaldı ki ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde ihtiyati haczin hükümsüz hale geleceğine dair ilgili maddede herhangi bir yasal düzenlemeye yer verilmediği dolayısıyla ihtiyati haczin hükümsüz hale gelmediği, dosyanın muameleden kaldırılmasından sonrada borçlunun gayrimenkulü üzerine ihtiyati haciz konulmasının mümkün olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine eksik inceleme ile şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulduğu, borçlu vekilinin, itirazın iptali davasında karar verilmekle taşınmazlar üzerindeki ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp 2 yıllık satış isteme süresinin başladığını, icra müdürlüğünün iki yıllık süre dolmadan taşınmazlara yeniden haciz konulması işleminin doğru olmadığını ileri sürerek işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece kesin hacze dönüşen ihtiyati haczin hukuki geçerliliği devam ederken, taşınmazlara yeniden haciz konulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle...
usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların borçlu aleyhine ihtiyati haciz uyguladıkları, bilahare davalı şirketin borçlu aleyhine başlattığı ilamsız takipte ödeme emrinin 09.12.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve 7 günlük ödeme ve itiraz süresi geçtikten sonra ihtiyati haczin 17.12.2014 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, davacı şirketin ise borçlu aleyhine başlattığı kambiyo senetlerine mahsus takipte ödeme emrinin 08.12.2014 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, 10 günlük ödeme süresinin dolması ile ihtiyati haczin 19.12.2014 tarihinde kesin hacze düştüğü, bu nedenle sıra cetvelinin düzenlenmesinde hata olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve davacının aracı üzerine konan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Emniyet mahrumiyet sorgulamasına göre; dava konusu aracın üzerinde 13.05.2008 ve 14.04.2009 tarihli iki adet haciz bulunmaktadır. Mahkemece, bu hacizlerin konulma sebebi, dayanak belgeleri, ihtiyati haciz olup olmadığı, bu hacizler ile ilgili kesinleşmiş bir takip yada ödeme emri olup olmadığı araşırılmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulmuştur....