Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının sadece tüketici mahkemesinden verilen ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararını uygulatabileceğini, ilamsız takip talebinde bulunamayacağını, yerel mahkemenin ödeme emri iptali taleplerini yanlış değerlendirdiğini, Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13867 Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin iptalini, ödeme emrinin iptalini, ve ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, taşkın haciz şikayetleri ile ilgili icra mahkemelerine başvurmalarının kanun gereği olduğunu çünkü taşkın haciz şikayetinin ihtiyati haczin infazı ile ortaya çıktığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13867 Esas sayılı dosyasında takibin iptali, memur muamelesini şikayet, ihtiyati haczin infazına ilişkin şikayet ve taşkın haciz istemlerine ilişkindir. Mahkemece, şikayetin reddine, dair karar verilmiştir....

- K A R A R - Şikayetçi vekili, borçlu aleyhine tasarrufun iptali davası açtıklarını, davanın henüz sonuçlanmadığını, borçluya ait taşınmazlara 26.04.2013 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, şikayet olunanın açmış olduğu tasarrufun iptali davasında ihtiyati haczin 02.10.2013 tarihli olduğu, taşınmazların satıldığı ihale bedelinin tamamının şikayet olunan dosyasına ödendiğini, müvekkilin açtığı tasarrufun iptali davasının lehlerine sonuçlanabileceğini, bu nedenle davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline ve devam eden tasarrufun iptali davasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin açtığı tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlandığını ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasının sonuçlanmadığını, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğini, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir....

    Davalı T7 AŞ vekili; taşınmaz üzerinde bulunan hali hazırdaki ihtiyati haczin müvekkilinin de hukuki menfaatini zedelediğini, yargılamanın olası reddi halinde T10'ın süreçteki zararlarını müvekkilinden talep etme ihtimalinin gündemde olduğunu, kararın gerekçesinin hatalı olduğunu, ortada kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığından ara kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 03.06.2021 tarih ve 2021/624 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının 03.06.2021 tarihinde infazının istendiği, 14.06.2021 genel haciz yolu ile ilamsız takibe başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 24.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21.06.2021 tarihinde itirazda bulunduğu, itirazın kaldırıldığına veya iptal edildiğine ilişkin kararın dosya içinde bulunmadığı, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, 19.11.2021 tarihinde alacaklı vekilinin ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye borçlu tarafından yatırılan teminatın iadesine muvafakat ettiğine ilişkin beyanda bulunduğu, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği aşamada ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde alacaklı vekilince teminatın iadesi beyanında bulunulduğu, bu beyan doğrultusunda borçlu tarafından 19.11.2021 tarihinde tahsil harcı ve cezaevi harcı yatırıldığı anlaşılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını...

    İş - 2019/230 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının 18/12/2019 tarihinde infazının istendiği, aynı gün genel haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 20/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 24/12/2019 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin aynı tarihte durmasına karar verildiği, 02/01/2020 tarihinde alacaklı vekilinin vazgeçme beyanında bulunduğu, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, takibin kesinleşmediği, buna göre ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde (02/01/2020 tarihinde) alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu, bu beyan doğrultusunda %4,55 oranında harç yatırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/296- 297 D.İş sayılı ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, 27/12/2019 tarihi itibarı ile icra kapak hesabının 49.039,64 TL olduğunu, davacıların ödediği meblağın müvekkilinin alacağını karşılamadığını, ihtiyati haciz tüm icra dosya borcunun kapsamına ilişkin olduğundan, dosya borcu ödenmeden hacizlerin kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, emsal Yargıtay kararlarının Mahkemece dikkate alınmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 266. maddesine dayalı ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/03/2019 tarihli 2019/296 D.İş Esas 2019/297 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının 29.472,62 TL borcu karşılayacak miktarla sınırlı olarak verildiği, İzmir 20....

    DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle, davalı banka vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1201 D. İş sayılı dosyasından aldığı ihtiyati haciz kararına dayanarak müvekkilleri aleyhine takibe başladığını, davalı bankanın İİK'nun 264. m. uyarınca 7 günlük süre içerisinde itirazın iptali davası açmadığını, takibe itirazın iptali için arabulucuya başvurulduğunu, anlaşılamadığına ilişkin 25.06.2019 tarihinde tutanak tanzim olunduğunu, arabulucu son tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde itirazın iptali davası açılmadığından ihtiyati haczin hükümsüz olduğunu belirterek, İzmir 23....

    İcra Müdürlüğü’nün 2002/7090 sayılı dosyasından bedeli paylaşıma konu bağımsız bölümlerin tapu kayıtları üzerine 5.7.2002 günü ihtiyati haciz şerhi işlendiği, ödeme emrinin 17.7.2002 günü tebliğinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesi ile ihtiyati haczin 27.7.2002 günü akşamı mesai saati sonu itibariyle kesin (icrai) hacze dönüştüğü (İİK.m.264); 6.6.2003 günü kıymet takdiri istendiği, 26.2.2004 günü satış istenmiş ise de buna ilişkin masraf avansının yatırılmadığı (İİK.m.59), 24.6.2004 günü tekrar satış istendiği ve 1.12.2004, 14.11.2005 ve 21.3.2006 günlerinde yeniden haciz şerhlerinin tapuya yazıldığı; şikâyet olunanın 29.9.2006 günü satışın düşürülmesini talep ettiği ve 21.12.2006 günü yeniden satış istediği; böylelikle 27.7.2002 günü icrai hacze dönüşen ihtiyati haciz ile 1.12.2004 günü konulan hacizlerin düştüğü (İİK.m.106 ve 110); satış tarihi itibariyle şikâyet olunanın 14.11.2005 günlü haczinin ayakta bulunduğu; İcra Müdürlüğüne haczin yenilenmesinin talep edilmesi ile haczin...

      İhtiyati haciz yolu, kamu alacağının tahsil güvenliği için öngörülmüş yasal yöntemlerden biri olup ihtiyati haciz uygulanmasına neden olacak durumlar, 6183 sayılı Yasanın 13. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. İhtiyati haciz işleminin ise, borçluya ait taşınır, taşınmaz mallar ile alacak ve haklarından, kamu alacağına yetecek kısmı üzerine, “haczin ne suretle yapılacağına dair olan” 6183 sayılı Yasanın 62 ve devamı maddeleri uyarınca derhal uygulanacağı, aynı yasal düzenleme içeriğinde düzenlenmiştir. 6183 sayılı Yasanın 15. maddesinde, ihtiyati hacze itiraz konusunda açılacak dava süresi ve usulü belirtilmiş ve anılan madde uyarınca açılacak davada, ihtiyati haczin bu konuda öngörülen usule aykırı biçimde gerçekleştirildiği veya 6183 sayılı Yasanın 13. maddesinde belirtilen ihtiyati haczi gerektirir nedenlerin bulunmadığının dile getirilebileceği öngörülmüştür....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçinin takip dosyasında bedeli paylaşıma konu araç üzerine 28.12.2018 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya 08.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati haczin 18.01.2019 tarihinde kesin hacze dönüştüğü ancak 18.01.2019 tarihli haczin, İİK'nın 106. maddesi uyarınca 6 aylık yasal süre içinde satış talebinde bulunup satış avansı yatırılmadığından düştüğü, şikayetçinin 22.04.2019 tarihli haczinin ise şikayet olunanın süresinde satış talep edip satış avansını yatırdığı 20.01.2019 tarihli kesin haczinden sonraki tarihli olduğu, sıra cetvelinin haciz tarihlerine göre usulüne uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          UYAP Entegrasyonu