Haciz şerhi konuları icra dosyası bakımından davacılar üçüncü kişi konumunda olup icra dosyasının tarafı değildir. Haczin kaldırılmasına yönelik bir karar bulunmadığı sürece icra müdürlüğünün üçüncü şahısların talebi doğrultusunda haczi kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Davacıların mülkiyet hakkına dayalı olarak açmış olduğu haciz şerhinin terkini davasında karar verme görevi asliye hukuk mahkemesince ait olup işin esasına girilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1010 ve devamı maddeleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir." (Yargıtay 14. HD. E. 2015/12717 K. 2016/5263 ,T. 02.05.2016) "İcra müdürlüğünce şikayete konu taşınmaz üzerine 24.5.1999 tarihinde haciz konulmuş olup. Bu tarihte taşınmaz borçlu adına tapuda kayıtlıdır. Gaziosmanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.1997 tarih 1997/140 sayılı ihtiyati tedbir kararı rızai devir ve temlikleri önleyici nitelikle olup, haciz konuLmasına elgel teşkil cimez....
İcra Müdürlüğünün 2016/182309 Esas sayılı icra dosyası ile icra takiplerini başlattığını, maliki olduğu Batman ili, Merkez ilçesi, 177 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1/174 paya sahip 3 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına 19.10.2016 tarih ve 11397 yevmiye numaralı ve 19.10.2016 tarih ve 11398 yevmiye numaralı ihtiyati haciz/haciz şerhlerinin konulduğunu, 13.06.2013 tarihinde adı geçen şirket aleyhine aile konutu iddiasına dayalı olarak Batman Aile Mahkemesinin 2015/4125 Esas sayılı davanın açıldığını, bu davanın kabul ile sonuçlandığını ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek 08.09.2016 tarihinde kesinleştiğini, aile konutu davası nedeniyle taşınmaz tapu kaydına 14.06.2013 tarihinde ihtiyati tedbir şerhinin işlendiğini, bu tedbir kararından sonra davalı şirketin haciz şerhlerinin tapuya tescil edildiğini, bu nedenle davalı tarafından konulan haciz şerhlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek 19.10.2016 tarih ve 11397 yevmiye numaralı, 19.10.2016 tarih ve 11398 yevmiye numaralı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin silinmesi ve ihtiyati tedbir konulması davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 21/09/2011 gün ve 2011/9890-2011/9393 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin silinmesi ve ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalı temyiz etmiş; ancak sehven davacının temyizi dairece incelenmediği ve davalı temyizi yönünden inceleme yapılarak davalı yararına bozma yapıldığı anlaşılmıştır. Bu defa davacının karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir....
Dava tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini talebine ilişkindir. Somut olayda dava, Çeşme ilçesi Alaçatı Mahallesi 377 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları üzerinde bulunan haciz şerhlerinin terkini talebine ilişkin olup haciz şerhlerinin dayanağı olan takibe konu alacak bedelleri toplamı üzerinden eksik peşin harcı ödemesi konusunda davacı tarafa usulüne uygun süre verilmesi, bu sürede eksik harcın tamamlanmaması halinde, HMK'nın 150.maddeye göre dosyanın işlemden kaldırılması, üç aylık yasal süre sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, eksik peşin harcın ikmali halinde davaya devam edilmesi, açılan dava yönünden bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması dairemizce yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.05.2007 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.03.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 06.02.1996 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılarak tapu kayıtlarına yersiz işlendiği ileri sürülen haciz şerhlerinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı ..., diğer davalıya bir borcu olmadığını haciz şerhlerinin danışıklı olarak kayıtlara işlendiğini; diğer davalı ... ise kayıt maliki ...’den alacağı olduğunu, hacizlerin kesinleşen icra takibi sebebi ile kayıtlara işlendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.07.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz ve ipotek şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ipotek alacaklısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü dava dışı ipotek lehtarı .... vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Borçlu hakkında ihtiyati haciz kararına dayalı olarak takip başlatıldığı ve 03/08/2009 tarihinde taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz şerhinin konulduğu, ödeme emrinin ise 05/08/2009 tarihinde borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
doğrudan müvekkilinin taşınmazına ihtiyati haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, şikayetin kabulü ile, taşınmaz üzerinde bulunan ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, borçlu hakkında ihtiyati haciz kararına dayalı olarak takip başlatıldığı ve 01.02.2012 tarihinde taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz şerhinin konulduğu, ödeme emrinin ise 08.3.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Satış isteme süresi, İcra İflas Kanunu'nun 264/son maddesinde öngörülen ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarihten itibaren başlar. Somut olayda ihtiyati haciz 13.3.2012 tarihinde kesin hacze dönüşmüş olup, haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 106. maddesi hükmü uyarınca; satışın talep edildiği 06.02.2014 tarihinde henüz (2) yıllık satış isteme süresinin geçmediği görülmektedir. O halde mahkemece, alacaklının şikayetinin, haczin ve satışın düşürülmesine ilişkin icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına yönelik kısmı bakımından kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haciz şerhinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....