Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2001 tarih ve 2001/183 D.iş dosyasında alınan ihtiyati haciz kararının ... İcra Müdürlüğünün 2001/... sayılı dosyasında takibe konulup icrai takibe geçildiğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkili bankanın ... Şubesiyle ... Tekstil Sanayi ve Ticaret ...arasında ... ... ... müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile imzalanan 12.09.2000 tarihli 1 numaralı ve 13.09.2001 tarihli 2 numaralı Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda borçlu firma ile kredi ilişkisine girilip firmaya kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine cari hesaplar kat edilip borçluları ... Noterliğinin 29.05.2001 tarihli ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmiş yöne borç için verdikleri çeklerin karşılıksız çıktığını borçlular aleyhine ih. hac. kararı aldıklarını ve takip yaptıklarını ... İcra Müdürlüğünün 2001/5271 ve 2001/6373 sayılı dosyalarıyla ......
K A R A R Davacılar, davalı taraf ile 08.06.2013 tarihli Diyanet İşleri Başkanlığının denetim ve gözetimi altındaki hac seyahati düzenleme sözleşmesi yaptığını, sözleşme uyarınca davalı şirkete kişi başı 2.000 Euro olarak toplam 4.000 Euro ödediğini, parayı ödeyip pasaportlarını hazırladıkları halde bu güne kadar davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının fiilinden derin üzüntü duyduğunu ve manevi zararlarının giderilmesini davalıdan talep ettiğini, davalının sürekli olarak kendilerini oyaladığını, derin üzüntüsünden dolayı her bir davacı için 10.000,00-TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000 Euro’nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince devlet bankalarının Euro'ya bir yıl vadeli mevduat hesabına verilen en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Bankasından maaşını çeken katılanın yanına gelerek, hac yolunda amcasının öldüğünü hac parasını tanıdığı fakir biri varsa ona vermek istediğini söylemesi üzerine, katılanın da tanıdığı fakir birisinin olduğunu söylediği, kimliği meçhul şahsın paranın bir hocaya okutulması gerektiğini söyleyerek katılandan yanında ne kadar parası olduğunu sorduğu, 500 TL parayı az bulduğu ve katılandan evde para veya altını varsa onları da getirmesini istediği, altınlarla birlikte 500 TL'yi hocaya okutturup göstereceği fakir kişiye verdikten sonra parasını ve altınlarının tamamını ve bir miktar parayı da kendisine vereceklerini söylediği, kimliği meçhul şahsın altın ve paralarla birlikte önden gittiği, arkadan gelen İsmail'in ise ortadan kaybolduğu, katılanın arkasına dönüp sanık ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 67/1, 5237 sayılı TCK'nın 52/2, 54 maddeleri uyarınca mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Suç tarihinde, güvenlik güçleri tarafından mahkeme kararına istinaden yapılan önleme araması sırasında sanığın sevk ve idaresinde bulunan aracın arka koltuğu üzerinde, üç ayrı poşet içerisinde 877 adet sikke, 11 adet yüzük, 1 adet çeşme başlığı, 1 adet hac şeklinde yonca, 4 adet metal obje ele geçirildiği, tarafsız bilirkişi kurulunca düzenlenen 26/...
Somut olayda; Suudi Arabistan'da İslam Kalkınma Bankası'na ait hac mevsiminde kurban kesimlerinin yapıldığı mezbahaların bulunduğu, bunların her yıl hac mevsiminde kiralanmak için ihaleye çıkarıldığı, ihaleyi alan firmanın bu mezbahalarda çalıştırılacak işçileri de temin ettiği, ... isimli Arabistan şirketinin 1200 adet kasap ve kasap yardımcısından oluşacak işçi çalıştırılması için ihale aldığı, akabinde gelip Türkiye'de sanıkların ortak oldukları ... Ltd. Şirketi ile her ilde yıllardır kasap ve kasap yardımcılığı işi yapan kişileri bulması için bir anlaşma yaptıkları, ... Ltd. Şirketi sahibi sanıkların işçi temini ve işçilerden gerekli belge ve masrafların temini için katılan ... ve kardeşi ...'a yetki verdikleri, ...'ın kendisi de dahil olmak üzere işçilerden vize almak için ve iş ve işçi kurumuna teminat yatırmak adı altında 11.190 TL parayı işçilerden toplayarak şirket yetkilisi sanık ...'nın hesabına yatırdığı, ancak; ... Şirketinin, ......
in, o sırada yoldan geçen katılana ölen annelerinin Hac ziyaretine gidemediğini, bu nedenle parasını hayır yapıp dağıttıklarını,arka binada mevlit okunduğunu, parayı vermeden önce üzerindeki para ve ziynet eşyalarının da okutulmasının doğru olacağını söyleyip katılanın burma bileziğini aldığı, bu sırada diğer sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Herhangi bir hac umre organizasyon firması olmayan sanığın, katılanın gittiği bir tarikatta tanıştığı ve söyleşi esnasında katılanın eşiyle birlikte hacca ya da umreye gitmeyi planladığını öğrendiği, yaklaşık bir hafta sonra katılanın işyerinin önüne gelerek, katılanı ve eşini firması aracılığıyla hacca götüreceğini belirterek bir aylık süreçte birkaç seferde katılandan toplam 1.400 TL para almak suretiyle TCK 158/1-a maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği idda ve kabul edilen somut olayda, Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak ; Katılanın dini inanç ve duygularının istismar edilmemiş olması nedeniyle sanığın eyleminin TCK 158/1-a maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmayıp aynı Kanunun 157. maddesindeki basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dosya kapsamına...
Davacıların kök murisinin dosyadaki veraset ilamından vakıf evladı olduğu, davacılarında Kayseri' de kurulu mülhak "El-hac T7 (Nasrullahzade Hacı Mehmet) Vakfı evladından olduğu anlaşılmıştır. Uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor dosyadaki bilgi ve belgeler ile vakfiye örneğinin içeriğine uygun hüküm kurmaya yeterli olduğu araştırılacak başkaca hususun kalmadığı anlaşılmıştır. Böylece vakfiyeye göre evladın evladının evladının galleden hisse alacağı açıktır. Böylece davacılar murisinin Mülhak El-Hac T7 Evladı olup, neslinden olan davacıların da galleden istifade eden vakıf evladı olduğu anlaşılmakla araştırılacak başkaca hususun kalmadığı sonucuna ulaşılarak davanın kabulüne..." gerekçesiyle, "...1- Davanın KABULÜ ile, İstanbul İli, Eyüp Sultan İlçesi, Merkez Mahallesi Cilt No 13 Hane No 1022 Bsn No 11 De Kayıtlı T.C....
Sayılı kararı ile ispat edildiğini, bu kararın kesinleştiğini, bu nedenle müvekkillerinin Mülhak El-Hac T6 Nasrullah Vakfının evladı olduklarının tespitine ve galle fazlasından faydalanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T8 cevap dilekçesinde özetle; Mülhak El-Hac Nasrullahzade Mehmet Nasrullah Vakfının mülhak bir vakıf olup mütevelli tarafından yönetildiğini, bir vakfın galesinden pay alabilmek için evladı vakıftan olmak yeterli olmayıp galle fazlasının hangi niteliklere haiz vakıf evlatlarına verileceğini veya paylaştırılacağının vakfiyedeki şartlara göre tespitinin gerektiğini, vakıf hukuku ve vakfiye koşullarına göre araştırma yapılmasının gerektiğini, vakfiyenin bilirkişi tarafından incelenmesi ve davacıların galleden istifade etme hakkı bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Şirketinin işleticisi olan sanığın, Diyanet İşleri Başkanlığınca 2005 yılından geçerli olmak üzere 5 yıl süre ile hac ve umre seyahati düzenlememe ve alt acente olarak hacı kaydı yapmama cezası verildiği halde katılandan hac ve umre seyahati düzenleme yetkisinin iptal edildiğini gizleyerek umreye götürmek vaadiyle 1000 TL sini alıp karşılığında kendi şirket başlığını taşıyan 19.09.2006 tarih 4528 nolu para makbuzunu verdiği halde umreye götürmediği şeklindeki eylemin tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasındaki dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....