YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nce 06/04/2020 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen "Araç ve İş Makinesi Kiralama Hizmet Alım İşi" ihalesinin 1. ve 4. kısımlarının iptali kararına yönelik olarak davalı idare yanında müdahil tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine ihalenin iptali kararının iptaline dair 02/09/2020 tarih ve 2020/UH.I-1472 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin ve icra emrinin iptali için dava açtıklarını belirterek; sair fesih nedenleri ile birlikte ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece icra emrinin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesi ile ihalenin feshi şikayetinin konusuz kaldığından esastan karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. İhalenin feshi, İİK 134 ve BK.nun 226. maddesinde yazılı nedenlere dayanılarak istenebilir....
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu ihalenin, ihale komisyonunun 27/04/2022 tarihli kararı ile 4734 sayılı Kanun’un 40. maddesi uyarınca iptaline karar verildiği, Dairemizin 07/09/2022 tarihli ara kararıyla davalı idareden, uyuşmazlık konusu ihaleye yönelik olarak, ihalenin iptali kararından önce idareye herhangi bir şikâyet başvurusu yapılıp yapılmadığının sorulduğu, davalı idarenin 05/10/2022 tarihli cevabî yazısında, ihalenin ilan edildiği tarih ile iptal edildiği tarih arasında idareye herhangi bir şikâyet başvurusu yapılmadığının bildirildiği görülmektedir. Dava konusu ihalenin idarece iptal edilmesi, iptal işleminden önce idareye herhangi bir şikâyet başvurusunda bulunulmaması ve iptal kararının şikâyet başvurusu üzerine alınmamış olması nedeniyle Kamu İhale Kurumu'nun itirazen şikâyet başvurusunu inceleme görev ve yetkisi bulunmamaktadır....
, dolayısıyla ihale iptal edildikten sonra Kurul'un inceleme görev ve yetkisi bulunmadığından, Kurul'a itirazen şikâyet yoluyla başvurulamayacağı ve ihalenin idarece iptali işlemine karşı doğrudan dava açılabileceği; uyuşmazlık konusu ihalenin iptali kararının ise herhangi bir şikâyet veya itirazen şikâyet üzerine alınmayıp idarece re'sen alındığı anlaşıldığından davacı şirketin itirazen şikâyet başvurusunun görev yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır....
Davacı tarafından, temyiz aşamasında, dava konusu ihalenin iptali kararının İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Tebliğ'in 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, herhangi bir şikâyet veya itirazen şikâyet başvurusu olmaksızın alınan ihalenin iptali kararlarından olduğu, dolayısıyla doğrudan idari yargı mercilerinde dava açılabileceği ileri sürülmüş ise de; İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Tebliğ'in 2. maddesinin 3. fıkrasında, ihalede geçerli teklif kalmaması nedeniyle ihalenin idare tarafından iptal edildiği durumlarda, istekliler tarafından ihalenin iptali ile birlikte teklifin değerlendirme dışı bırakılmasına karşı yapılan başvuruların ihalenin iptal edilmesi işlemine karşı yapılan başvuru olarak değerlendirilmeyeceği, bu başvuruların ihalenin iptaline yönelik bir başvuru olarak değerlendirilmediğinden, öncelikle idareye yapılması gerektiğinin düzenlendiği, dava konusu ihalenin bütün tekliflerin değerlendirme dışı bırakılması nedeniyle iptal edildiği ve dava dilekçesinde davacının...
şerhi bulunmakta olup eşin rızası olmaksızın konulmuş olan ipoteğin de ayrıca iptali gerektiğinden yapılan takibin de ihalenin de iptal edilmesi gerektiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
Odası'nın, uyuşmazlık konusu Hazine taşınmazlarının arsa karşılığı gelir paylaşımı esasına göre değerlendirilmesini öngören Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açtığı davada yürütmenin durdurulmasına veya iptale ilişkin verilebilecek bir kararın hukukî sonuçlarının etkisiz kalmaması amacıyla, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasına ilişkin ihalenin ve bu ihale sonucunda imzalanan sözleşmenin iptalinin istenildiği, uyuşmazlık konusu taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinde olduğu, Bakanlık tarafından muvafakat verilmedikçe ihalenin onaylanmayacağı, bu bağlamda Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılan davada verilen kararın sonucuna göre ihalenin hukuka uygunluk denetiminin yapılacak olması nedeniyle ihalenin iptali istemiyle açılan davanın idarî yargının görevine girdiği, ihalenin yapılmasında özel hukuk ilişkisinden kaynaklanan bir çekişmeden söz edilemeyeceğinden adlî yargının görev alanına giren bir uyuşmazlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davaya konu ihalenin iptali işleminden önce idareye bir şikâyet başvurusunda bulunulmadığı, iptal kararının itirazen şikâyet başvurusu üzerine alınmadığı tespit edildiğinden, dava konusu hususun görev alanlarında olmadığı, Mahkemece, ortada ihalenin iptaline dair işlemin iptaline yönelik bir başvuru varken, kanun hükümlerini aşar biçimde, başvuru sahibinin "ihalenin üzerlerinde bırakılması gerektiği" yönünde başvurusu olduğundan bahisle inceleme yapılması gerektiği yolundaki kararının hukuki dayanağı olmadığı, idare hukuku açısından bakıldığında, ihalenin iptali işleminin hukuki sonuçları itibarıyla ihale sürecinin tüm hüküm ve sonuçlarını, tesis edildiği andan itibaren ve en başından ortadan kaldırdığı, ortada ihale süreci kalmadığından davacının iddiasının hukuken anlamsız olduğu, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin emsal kararı bulunduğu, davacı tarafından ihalenin idarece iptal kararının hukuka aykırılığı ileri sürülmüş olsa da dava...
D.Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : İhalenin sözleşmeye bağlanmasından önce geçici teminat mektubunun irat kaydı, ihalenin iptali istemine bağlı tek yanlı idarece tesis edilecek bir idari işlem niteliği taşımakta olup, davacı üzerinde kalan ihalenin iptali ile geçici teminatın iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddi üzerine açılan bu davada, uyuşmazlığın ihale bedelinin ödenmesi aşamasında meydana geldiği dikkate alındığında ihalenin kesinleştiğinden sözedilemeyeceğinden davanın adli yargıda görüm ve çözümü gerektiği yolunda verilen idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı : … Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir....
Şikâyet başvurusu üzerine idare tarafından şikâyet dilekçesinin kayıtlara alındığı tarih veya sonrasında herhangi bir nedenle idare tarafından alınan ihalenin iptali kararlarına karşı itirazen şikâyet yoluna gidilebileceği, başka bir anlatımla ihalenin iptal tarihinden önce yapılmış herhangi bir şikâyet olması hâlinde re'sen ihalenin iptalinden söz edilemeyeceği gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözümünde, dava dışı şirketin ihalenin iptali kararından önce yaptığı başvurunun niteliği önemli bir yer tutmaktadır. 4734 sayılı Kanun'un 54. maddesinde, aday veya istekli ile istekli olabileceklerin şikâyet başvurusunda bulunabileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla ihalenin iptal tarihinden önce yapılmış olsa da bir başvurunun şikâyet başvurusu olarak kabul edilebilmesi için aday veya istekli ile istekli olabilecekler tarafından bu başvurunun yapılmış olması gereklidir....