TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan incelemede, ihaleyi gerçekleştiren idarece gerek dokümana itiraz aşamasında gerekse de tekliflerin değerlendirilmesi aşamasında söz konusu dokümana ilişkin olarak idareye yapılan şikâyet başvurularında iddiaların uygun bulunmadığı ve ihalenin iptal edilmediği, ardından aynı nitelikteki şikâyet başvurusunun Kurul kararından sonraki bir tarihte uygun bulunmak suretiyle ihalenin iptal edilme gerekçelerinin bu yönüyle usulüne uygun olmadığı görülmekle birlikte, gelinen aşamada ihaleye mevcut doküman düzenlemeleriyle devam edilmesinin temel ilkelere aykırılık teşkil edeceği ve yine mevcut doküman düzenlemeleri çerçevesinde sözleşmenin imzalanması ve yürütülmesi aşamasının sağlıklı bir şekilde yürütülemeyeceği değerlendirildiğinden ihalenin iptal edilmesi işleminin mevzuata uygun olduğu, ihalenin idarece iptal edilmesine ilişkin kararın sonucu itibarıyla uygun olduğu, öte yandan yapılan tespitlerle ilgili olarak ihalenin...
Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, TBK 281 maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....
İİK’nın 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiş, sadece, ihalenin Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı, satış ilanı tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1) İhaleye fesat karıştırılmış olması 2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilmektedir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçiler vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/6610 Talimat sayılı dosyasıyla satışa çıkartıldığını, satış sonucunda ihalenin davalılardan T3 Şti. üzerinde kaldığını ve müvekkilinin taşınmazının satıldığını, yapılan satış işleminin satış süreci ve ihalenin usulüne uygun yapılmadığını, tebligatların eksik ve usulsüz olduğunu, taşınmaz üzerinde 3083 sayılı Yasanın 13....
İcra Müdürlüğünün 2018/1156 esas sayılı icra takip dosyasındaki sözde borcundan dolayı 24/12/2020 tarihinde satıldığını, dosya alacaklısına borca mahsuben ihale edildiğini, icra takip dosyasından yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenler ile ihalenin feshine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kocaali İcra Müdürlüğü 2011/403 talimat sayılı dosyası....
Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 3. maddesine yapılan ekleme ile; Tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin: “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,”; Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin ise: “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,” ifade edeceği belirtilmiştir....
İstanbul Anadolu 10.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/916 esas sayılı dosyası ile ödeme emrinin iptali talebi ile dava açıldığı ,davanın reddine karar verilmiş ise de kararın temyiz aşamasında olduğu kesinleşmediği ileri sürülerek ihalenin feshi talebinde bulunulmuş ise de İstanbul Anadolu 10.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/916 E- 2019/31K sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu ,İstanbul BAM 22 HD 10.12.2019 tarih 2019/897 E-2019/2461 K sayılı kararı ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve davacıların şikayetlerinin süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği ,karara karşı temyiz talebinde bulunulduğu Yargıtay 34 XX 911/1424 E-2020/9122K sayılı kararı ile BAM kararının kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verildiği anlaşıldığından bu neden ihalenin feshi olarak kabul edilmemiştir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince:"Yapılan yargılamada toplanan delillerden; İstanbul 10.İcra Müdürlüğü 2020/133 ESAS sayılı dosyasında yapılan ihale ile ilgili olarak her ne kadar ihalenin feshi talep edilmiş ise de; satış ilanı ve şartnamesinin usul ve hukuka uygun olduğu, kıymet takdiriyle ilgili istanbul 10. İcra hukuk mahkemesinde 2020/264 e sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz davası açıldığı ve kesin mahiyette bir karar verildiği, ihalenin bu karara uygun olarak yapıldığı, bu kapsamda şikayetinin hukuken yerinde olmadığı ve ihalenin usule uygun olduğu anlaşıldığından Şikayetin REDDİNE; İ.İ.K 134/2. Maddesi gereğince feshi istenilen ihale bedelinin %10'una tekabul eden 276.050,00 TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına" dair karar verildiği görülmüştür....
Sayılı dosyası kapsamında yapılmış olan ihalenin feshine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tutak İcra Müdürlüğünün 2020/45 Talimat sayılı dosyasından 22.10.2021 tarihinde yapılan ihalenin feshi için açılan davanın reddine, Borçlunun haksız ve mesnetsiz işbu davası sebebiyle ihale bedelinin %10 oranında para cezası ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâleti ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Bu anlamda şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen takip borçlusunun İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu, satışın muhammen bedelin altında yapılması nedeniyle ihalenin feshini talep etmekte hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır....