Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince 22.03.2016 tarihli ve 2016/3764 E., 2016/8344 K. sayılı kararı ile; “…İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir. İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir. Taraflar fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları ancak; ciddi, objektif ve tarafsız delillerle kanıtlayabilirler....

    Ayrıca ihalenin, Kanun'un emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nın 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir. İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir....

    aşamasında olduğunu, bu şikayetinin sonucu beklenmeden yapılan ihalenin usulsüz olduğunu beyan etmiş, ihalenin feshine ve ihale sonrası yapılan tüm işlemlerin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

    Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takipte haczedilen ihale konusu taşınmazı ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ve bu konuda icra mahkemesinin verdiği kararı ihale tarihinden evvel temyiz ettiğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece, borçlunun bu yöne ilişkin şikayetinin incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, şikayetçi borçlunun, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine ilişkin 18.12.2015 tarihli itirazının, ... 2....

      Hukuk Dairesi'nin 2020/8322 Esas 2021/478 Karar sayılı ilamı) Davacının açık artırma şartname tutanağında ihaleye konu taşınmazın açıkça gösterilmemiş olması sebebiyle ihalenin hukuka aykırılığı olarak gerçekleştirildiğine dair iddiası incelendiğinde, İhalenin satış ilanında belirtilen saat ve yerde yapıldığı, açık arttırma tutanağının yasanın aradığı tüm şartları içerdiği anlaşılmış olup, davacının ihaleye konu taşınmazın açık artırma tutanağında gösterilmemiş olması ihalenin feshi nedeni değildir. Alacaklı vekilince süresinde satış istediği anlaşılmıştır. Davacı dava dilekçesinde rekabet ortamının oluşmadığını beyan etmiş ise de, bu beyanını dava dilekçesinde açıklamadığı gibi, davacının bu iddiası ihaleye fesat karıştırıldığına ilişkin olduğu kabul edilse dahi, İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir....

      Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar yerinde olduğundan dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve ihale alıcısı 3.kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu tarafından, şikayete konu 55 ada 33 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak gerçekleştirilen ihalenin feshi talebiyle icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Bilindiği üzere, ihalenin feshi istemlerinde, şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen bir husus, kamu düzenine ilişkin olmadıkça icra mahkemesince re'sen nazara alınamaz. Öyleyse, belirtilen istisna dışında, hakim, şikayetçinin şikayet dilekçesinde bildirdiği vakıalarla bağlı olup, şikayetçinin bildirmediği vakıaları kendiliğinden gözetemez....

        Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....

          Somut olayda şikayet dosyasında dinlenen tanık beyanlarında; darp olayının 901 parsel sayılı taşınmazın ihalesi sırasında gerçekleştiği feshi istenen 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesi sırasında herhangi bir olay yaşandığına ilişkin delil sunulmadığı, 901 sayıl taşınmazın ihalesş sırasında gerçekleşen olayların 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesine bir etkisi yoktur. Kaldı ki şikayetçi 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesine katılmış ve pey sürmüştür. Bu durumda borçlunun fesat iddiasının gerçeği yansıtmadığının kabulü gerekir. O halde mahkemece ihalenin feshi talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Davalı vekili ise; davanın hata ve hile nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açıldığını, ihalenin feshi olarak sürdürülmesi talebinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu, bunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesindeki isteğin açıkça tapu iptali ve tescile yönelik olduğu, davacının talebini ihalenin feshi olarak değiştirmesinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, davalı tarafın buna ilişkin itirazı yerinde görülmekle birlikte iki ayrı isteğin var olduğu kabul edilerek; tapu iptali ve tescil yönünden davanın değeri itibariyle mahkemenin görevsizliğine, ihalenin feshi isteğinin ise süre yönünden reddine karar verilmiştir. Bir davada olayları anlatılarak taraflara, hukuki tavsif (nitelendirme) mahkemeye aittir....

              UYAP Entegrasyonu