Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2018 NUMARASI : 2017/394 ESAS - 2018/825 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (Ortaklığın Giderilmesi Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Samsun ili, Atakum ilçesi, Kamalı Köyü 1223 parselin de olduğu bölgede çok sayıda taşınmaz malik hissedarlarından olduğunu, yapılan yanlış tevziat sonucu bir ya da birkaç parselde toplanması gereken taşınmaz hisselerinin dağıtıldığını, müvekkilin yurtdışında olduğundan bu yerlerle ilgili açılan ortaklığın giderilmesi davalarından ve satış süreçlerinden haberdar olmadığını, ağırlıklı olarak usulsüz tebligatlar sonucu birçok yerinin haberdar olmadan ucuz fiyata satıldığını, satış dosyasında müvekkilin tebligat adresinin Fedaral Almanya olduğunu, oysa tebligatların müvekkilin tebligat adresi olmayan isim benzerliği olan akrabasına ait bir adrese yapıldığını, müvekkilin Kocaelinde...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, ortaklığın giderilmesi kararı sonucu yapılan ihalenin feshi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda mahkemece 3143 Ada, 15 parsel sayılı taşınmaza yönelik ihalenin feshi istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibari ile doğru olup sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Ancak İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Şikayetçinin 3143 Ada, 15 parsel sayılı taşınmaza yönelik ihalenin feshi isteminin zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden anılan taşınmaz yönünden, aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi doğru değildir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

      Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Müdürlüğü’nce 21.06.2019 tarihinde yapılan keşfe dayanılarak düzenlenen kıymet takdiri raporuna göre muhammen bedel 3.250.000,00- TL olarak tespit edildiği halde; Bölge Adliye Mahkemesi’nce ortaklığın giderilmesi davasında Sulh Hukuk Mahkemesi’nce alınan raporda tespit edilen (1.462.500,00- TL) değer gözetilerek muhammen bedel üzerinden satıldığı ve zarar unsuru olmadığından bahisle ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu," gerekçesiyle Dairemizin 09/05/2022 tarih, 2021/2383 esas, 2022/1303 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; ihalenin feshi talebinden ibarettir. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İhalenin feshi isteminde bulunan davacı, İİK. 'nun 134/8. Maddesi uyarınca, menfaatlerinin zarara uğramış olduğunu ispatlamak zorundadır....

      İİK'nın 134. maddesi uyarınca yapılan ihalenin feshi istemi, şikayet niteliğinde olup, Medeni Usul Hukukunun davaya ilişkin kuralları burada uygulanmaz. Bu nedenle, hasmın hiç gösterilmemiş olması veya yanlış gösterilmesi ihalenin feshi şikayetinin reddini gerektirmez. Ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak yapılan satışlara ilişkin ortaklardan biri tarafından açılan ihalenin feshi davasında ihale alıcısı, takip alacaklısı ile hissedarların tamamının hasım olarak gösterilmesi gerekir. Somut olayda da alacaklı ile diğer hissedarlar taraf olarak yer almış ve ihale alıcısı Recep Tuna 02/03/2022 tarihli dilekçesi ile ihale alıcısı olduğundan bahisle davaya taraf olarak eklenilmesine istemesine rağmen 26/04/2022 tarihli duruşma 3 nolu ara kararı ile "Recep Tuna'nın müdahale dilekçesinin 1 ve 2 nolu ara kararlarının ikmalinden sonra gelecek celse değerlendirilmesine karar verilmiş, ihale alıcısı yönünden usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan karar tesis edilmiştir....

      Temyiz Sebepleri Şikayetçi hissedarlar temyiz dilekçesinde; temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması istemi ile birlikte, satış ilanı tebliğlerinin usulsüz olduğunu, muhammen bedel üzerinde satış nedeniyle hukuki yararın bulunmadığı gerekçesinin ortaklığın giderilmesi sonucu yapılan ihaleler için söz konusu olamayacağını, tebligat yapılmaması nedeni ile ihaleye katılma haklarının ellerinden alındığını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi ilamı sonucunda yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 134. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile sair yasal mevzuat 3....

        Bu durumda borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararı sonuç itibariyle doğrudur. Açıklanan nedenle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK. nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacının para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından karar düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 8....

          Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. O halde, şikayetçinin ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhlerine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazının kısmen kabulü ile İzmir 7....

            Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur. Açıklanan nedenlerle borçlunun sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda davacının ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu