Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK.'nun 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir. İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahküm eder. Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi hâlinde para cezasına hükmolunamaz" düzenlemesine yer verilmiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki taşınmaz ihalesinin feshi (ortaklığın giderilmesi nedeniyle) şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddi ile şikayetçi aleyhine ihale bedeli üzerinden %10 oranında para cezasına hükmedilmiştir. Kararın şikayetçi hissedarlar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

      Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İhalenin feshi isteminde bulunan davacı, İİK. 'nun 134/8. Maddesi uyarınca, menfaatlerinin zarara uğramış olduğunu ispatlamak zorundadır....

      Çünkü İİK 134/2 maddesi uyarınca görevli icra mahkemesince ihale tapudaki tescil geçerli bir sebebe dayandığından yolsuz tescilden söz edilemez. Bu nedenle TMK 1024/2'ye göre yolsuz tescil nedeni ile tapu iptali ve tescil davası açılamaz. O halde ihalenin feshi nedeni olabilecek hususların ihalenin feshi şikayetinde incelenmesi gerekmektedir. İcra mahkemesince yapılan inceleme sonucunda ihalenin feshi sebebi tespit edilemez ise ihalenin feshi talebinin reddi ile yetinilmesi gerekirken" sair istinaf nedenlerinin genel mahkemelerde yargılama gerektiren yolsuz tesciline ilişkin davada ileri sürülebileceği..."şeklinde bir gerekçeye yer verilmesi cebri icra yolu ile ihale ve ihalenin feshi ile ilgili icra hukukunun kurallarına aykırılık oluşturduğundan isabetli görülmemiştir....

        İİK'nın 134.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece "ihalenin BK.nun 226.maddesinde yazılı", "satış ilanı tebliğ edilmemiş olması", "satılan malın esaslı niteliklerindeki hata" ve "ihaledeki fesat" nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; ihaleye fesat karıştırılmış olması, artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır. Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin veya icra emrinin iptali, icranın geri bırakılması gibi işlemler nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Bu nedenle adi ortaklığa gönderilen icra emrinin iptal edilmiş olması ve takibin iptali talebi ile yapılan şikayetin derdest olması ihalenin feshi sebeplerinden değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, 21/09/2021 tarihli gayrimenkul ihalesinin feshi istemine ilişkindir. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İcra emrinin borçlulara tebliğinden itibaren İİK. 'nun 150/e maddesi uyarınca, 1 yıllık yasal süre içerisinde satış talep edilerek gerekli avans yatırılmıştır. İhalenin feshi isteminde bulunan davacı, İİK. 'nun 134/8....

        İİK’nın 134. maddesi pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak eden kişileri ihalenin feshi isteyecek kişiler arasında saymakla birlikte bu kişiler ihalenin feshi isteminde bulunabilmesinin diğer ihalenin feshini isteyecek ilgililere göre daha ağır şartlara tabii tutmuş ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinde nisbi harca tabi olduğunu ve ayrıca ihale bedeli üzerinden %5 oranında teminat göstermesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır....

          kesinleştikten sonra üçüncü ihalenin feshi davasını açma, üçüncü ihalenin feshi davası kesinleştikten sonra dördüncü ihalenin feshi davasını açma gibi sonsuz imkan verilecek mahiyette hukuka ve kanuna açıkça aykırı olduğunu, İcra Hukuku şekil hukuku olduğunu, İcra Mahkemeleri takip hukuku içerisinde açılan davalarda şekli açıdan inceleme yapıp karar verdiğini, ihtilafı takip hukuku açısından neticelendirdiğini ve kararları da sadece bu takip açısından kesin hüküm teşkil edeceğini, kesinleşmiş ihalenin feshi davasının reddi kararı mevcut iken, usulsüz ve mesnetsiz bir şekilde açılan ve süresinde açılmamış olan ikinci ihalenin feshi davası nedeniyle, ihalenin kesinleşmediği yönünde karar oluşturan Müdürlük kararının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, aynı ihalenin feshi için, tarafları, konusu, sonuç ve istemi aynı birden fazla ihalenin feshi davası açılamayacağını, öncelikle borçlu/davacı Nurol SARIÇİÇEK'in ihalenin feshi davası kesinleştikten sonra ikinci ihalenin feshi davası 2019/55 E...

          KARŞI OY YAZISI Davacı, icra dairesindeki satış sonucu ihale ile aldığı dairenin 176.000 TL olan satış bedelini süresi içerisinde yatırdığını ancak davalıların haksız yere ayrı ayrı açtıkları ihalenin feshi davaları nedeniyle dairenin kendisine verilmediğini belirterek geçen sürede mahrum kaldığı kira gelirlerinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Yerel mahkeme davacının taşınmazı 07/07/2009 tarihinde satın alarak bedelini ödediğini, açılan ihalenin feshi davaları nedeniyle tapusunu 17/04/2012 tarihinde aldığını, bu tarihler arası mahrum kaldığı kira bedellerini zarar olarak kabul ederek davanın kabulüne karar vermiştir. İİK 134/ı maddesi gereğince alıcı ihale ile mülkiyeti kazanır. İhale edilen taşınmaz ise tescilden önce mülkiyet kazanılır. Bu durumda alıcı sadece taşınmazın mülkiyetini 3. kişilere geçiremez ancak diğer işlemlerde bulunabilir....

            Davalılar T3 ve T4 vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafça sadece T1 adına dava açıldığını, hissedar T9 açısından açılan bir ihalenin feshi davası olmadığından T9 yönünden ileri sürülen iddiaların davada taraf olmadığından incelenmemesi gerektiğini, İİK'da sayılan ihalenin feshi sebepleri bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; Şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, davacıya satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmiştir. Davalı T4 istinaf başvurusunda özetle; tebligatın usulüne uygun olduğundan bahisle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nin 134/8. maddesinde "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır....

            UYAP Entegrasyonu