İcra Müdürlüğü'nün 2019/11985 esas sayılı dosyasında 10.09.2020 tarihinde yapılan ihalenin feshi istemine yönelik şikayettir. 4721 sayılı TMK'nun 705. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü yer almaktadır. İhalenin feshi istemi bir çeşit şikâyet olduğu hâlde İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre cebri icra yolu ile yapılan satışların feshi şikâyet yolu ile icra mahkemelerinden istenebilir. Anılan fıkra hükmüne göre ihalenin feshinin istenebilmesi için ilgili olması ve bu ilgilinin yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin ihlal edildiğini ispat etmesi gerekir....
Somut olayda, Dairemizce mahkeme kararı, ihalenin feshine yönelik birleşen dosya yönünden yetkisizlik kararının gereğinin süresinde yerine getirilmediğinden bahisle re'sen açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden bozulmuş olmakla mahkemece, bozma ilâmına direnilmeyerek uyma kararı verilmesine rağmen bozma ilamı aşılmak suretiyle bozma nedeni yapılmayan ve tescil işleminin iptali talebine ilişkin asıl davanın reddine karar verilerek, bu istem ihalenin feshi gibi değerlendirilip para cezasına da hükmedildiği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, mahkeme; bozma ilamına uymakla uyma kararı ile bağlı hale gelmiştir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, uyduğu bozma ilâmında gösterilen esas çerçevesinde işlem yapmak ve hüküm kurmaktan ibarettir. O halde, mahkemece bozma ilamı gereğince, bozma nedeni yapılmayan asıl dava (tescil işleminin iptali) yönünden hiçbir karar verilmemesi gerekirken bozma ilamı aşılarak asıl dava yönünden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu durumda şikayetçinin borçlular hakkında başlatmış bulunduğu icra takibi devam ettiğinden ve yukarıda da açıklandığı üzere taşınmaz üzerine de haciz uygulattığından İİK'nun 134/2.maddesinde öngörülen ihalenin feshini isteyebileceği kişilerden bulunduğundan satış kararının kendisine tebliğ edilmesi zorunlu olduğundan, bu hususun yerine getirilmemesi tek başına ihalenin feshi nedeni olacağından mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de ihalenin yapıldığı tutanakta ihalenin başlama tarihi yazılmadığı gibi bir kısım imzaların da eksik olduğu, bu hususların göz ardı edilmesi de doğru görülmemiştir. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla şikayetçi vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir....
Bu durumda şikayetçinin borçlular hakkında başlatmış bulunduğu icra takibi devam ettiğinden ve yukarıda da açıklandığı üzere taşınmaz üzerine de haciz uygulattığından İİK'nun 134/2.maddesinde öngörülen ihalenin feshini isteyebileceği kişilerden bulunduğundan satış kararının kendisine tebliğ edilmesi zorunlu olduğundan, bu hususun yerine getirilmemesi tek başına ihalenin feshi nedeni olacağından mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de ihalenin yapıldığı tutanakta ihalenin başlama tarihi yazılmadığı gibi bir kısım imzaların da eksik olduğu, bu hususların göz ardı edilmesi de doğru görülmemiştir. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla şikayetçi vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir....
Bu maddenin başlığı "İhalenin neticesi ve feshi" sözcüklerini taşımaktadır. Maddede sözü edilen şikayet, ihalenin feshi istemini ifade etmekte olup, somut olayda icra müdürü tarafından ihale kesinleştirilerek İİK'nun 135. maddesi gereğince tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve taşınmaz 24.09.2013 tarihinde ihale alıcısı adına tescil edilmiştir. İhalenin kesinleşmesinden (ihale usulsüz kesinleştirilmiş olsa bile) sonra, tapuya tescil işlemi yapıldığından tapunun iptali sonucunu doğurur mahiyette tescil yazısının icra mahkemesince iptaline karar verilemez. Somut olayda ileri sürülen iddialar TMK'nun 1025. maddesi kapsamında genel hukuk mahkemesinde açılacak tapu-iptal ve tescil davalarında tartışılması gereken hususlar olmakla icra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece ihalenin feshi kararının kesinleştiği ve davalı adına olan kaydın yolsuz hale geldiği gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile tüm takyidatları ve şerhleri ile birlikte eski malik ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacının tapu iptali ve tescil davası açmakta taraf sıfatı ve hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca istek olmadığı halde ihale sonucu terkin edilen tüm takyidatları ve şerhlerin yeniden tesisine karar verilmek suretiyle talep aşılarak hüküm kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...
Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İhale alıcısı tarafından ihale bedelinin yatırılmaması halinde, İİK. 'nun 133. Maddesine istinaden, ihale kararının kaldırılarak satışın yenilenmesi işlemleri, ihalenin feshi istemli iş bu şikayet davasını konusuz bırakmayacağı gibi, işin esası incelenmeksizin şikayetin reddini de gerektirmez....
Bilindiği üzere, ihalenin feshi kararının yalnız ihalenin feshini istemiş olan için değil, diğer bütün ilgililer için de hüküm ifade edeceği, ihalenin feshi kararının kesinleşmesi ile, alıcıların ihale ile iktisap etmiş olduğu mülkiyet hakkının geçmişe etkili olarak son bulacağı ve eski hissedarlara geri döneceği, ihalenin feshi talebinden önce taşınmaz tapuda alıcı adına tescil edilmiş ve halen de alıcı üzerine kayıtlı ise, ihalenin feshi kararının kesinleşmesi üzerine, icra dairesinin, taşınmazın eski hissedarlar adına tescil edilmesi yani tapu kaydının düzeltilmesi için tapu müdürlüğüne yazı göndermesi gerektiği, satış memurluğunun işleminin bu düzenlemeye uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
O halde mahkemece ihalenin feshine yönelik istemin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın süresinde olduğunun kabulü ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 15.12.2021 tarih ve 2021/3175 E. - 2021/3526 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 17.9.2020 tarih ve 2020/69 E. - 2020/193 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,12/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
olmadığı iddialarının, ihaleye ilişkin usulsüzlük ve ihalenin feshi nedeni olmadığı, şikayetçinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin iptali için 02/12/2021 tarihinde ihaleden önce yaptığı ... 3....