Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacılar kredi borçlusu ile ipotekli taşınmaz malikinin alacaklı ile ihale alıcısı aleyhine ihalenin feshi talebi ile dava açtıkları, Yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince, ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiği, Kararın davacılar tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 11.05.2023 gün ve 2022/1576 E. 2023/1870 K. sayılı kararı ile istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların ihalenin feshi şikayetinin REDDİNE, karar verilmiştir....

    Aynı ihale ile ilgili mahkemenin başka bir dosyasından açılan ihalenin feshi isteminin kabul edilmiş olması, mahkemece yukarıda adı geçen şikayetçilerin başvurusunun esasının incelemesine engel teşkil etmez. Çünkü her iki dosyanın şikayetçileri, ihalenin feshi sebepleri farklı olup, taraflar açısından ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğuracaktır. Öte yandan, aynı ihaleye ilişkin olarak birden fazla ihalenin feshine ilişkin şikayette bulunulması halinde, mahkeme, birbirinden bağımsız olan bu talepleri ayrı ayrı incelemek zorundadır. O halde mahkemece, şikayetçilerin ihalenin feshi isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, başka dava dosyasında ihalenin feshine karar verildiği gerekçesiyle "hüküm kurulmasına yer olmadığına" yönelik hüküm tesisi isabetsizdir....

      olduğunu, borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davasında hiç bir kabul edilebilir taleplerinin bulunmadığının görülmesi üzerine spekületif beyanlarla taşınmazın hissedarı dahi olmayan kişi tarafından yeni bir ihalenin feshi davası açtığını beyanla; davanın reddine, davacının feshi istenilen ihale bedelinin %10’u oranında para cezası ile mahkum edilmesini talep etmiştir....

      ihale yapılması usule ve yasaya aykırı olup, ihalenin feshi nedeni olduğunu, dolayısıyla kararı bu yönüyle ve dava dilekçesindeki tüm ihalenin feshi nedenleri ile ilgili olarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği halde red kararı verilmesi nedeniyle istinaf ettiklerini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/14-22 sayılı dosyasında açtığı ihalenin feshi davasının şikayet tarihi olan 09.03.2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda da 05.02.2016 tarihinde yapılan ihalenin feshi isteminin, şikayete konu 02.03.2015 tarihli ihaleden itibaren 7 gün içerisinde olmadığı anlaşıldığından, mahkemenin ret kararının İİK'nun 134/7. maddesi gereğince sonucu itibariyle doğru olduğu görülmüştür. Hal böyle olunca, mahkemece, ihalenin feshi isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, derdestlik nedeniyle reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihale saatinden sonra dosya borcunun ödenmesinin ihalenin feshi sebebi olmadığı, ileri sürülen ihalenin feshi sebeplerinin yerinde olmadığı, re'sen yapılan incelemede de feshi gerektiren bir olguya rastlanılmadığı gerekçesi ile davanın reddi ve davacılar aleyhine %10 para cezasına karar vermiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacılar vekilince, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla ve menfi tespit davası sonucunun beklenmesi gerektiği iddiası ile kararın kaldırılması talep edilmiştir. C....

          İcra mahkemesi, dava açıldıktan sonra ihale bedeli süresinde yatırılmadığından İcra Müdürlüğü'nce ihalenin feshedildiğinden ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 133/2. maddesinde, ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini ya-tırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefillerin teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farklar ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacakları hükmü getirilmiştir. İhale bedeli yatırılmadığı için İİK'nın 133. maddesi gereğince satışın düşürülmesine karar verilerek, araç yeniden satışa çıkarılmıştır. Bu durumda anılan madde kapsamına göre davacı iki ihale arasındaki farktan sorumlu olacağından ihalenin feshi davasını açmakta hukuki yarar vardır....

            İhalenin yapılmasından sonra borçlu, ihalenin feshini isteyerek dava açmış, ihalenin feshine ilişkin davayı kabul eden yerel mahkeme kararı ... da onanarak kesinleşmiştir. İhalenin feshi kararının kesinleşmesi üzerine Banka, ödemiş bulunduğu Tellallık Harcının geri verilmesini isteyerek Belediye Başkanlığına başvurmuş, başvurunun reddi yolunda kurulan işlem üzerine, tahsil edilen Tellallık Harcının, reeskont faizi tutarında faiziyle Belediyeden tahsili ile kendilerine ödenmesini isteyerek Danıştay Dokuzuncu Dairesinde dava açmıştır....

              Borçlunun ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz da etmediği gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....

                Evveliyatında borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur.Mahkemece, ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle, şikayet edenin hukuki yararı bulunmadığından dolayı reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak İİK'nun 134/2-son.cümlesinde; işin esasına girilmemesi nedeniyle ihalenin feshi isteminin reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağı öngörülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu