Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde, ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, re'sen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %5’ine indirilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının düzelterek onanması yoluna gidilmiştir. VI.KARAR Açıklanan sebeplerle; 1-Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....

    Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nce, icra emrinin iptali talepli açılan şikayet dosyasında alacaklının kabul beyanının kabul tarihi itibariyle geçerli olduğu ve mahkemenin sonraki tarihte verdiği icra emrinin iptali kararının kabul beyanının yapıldığı tarih itibariyle geçerli sayılacağı kabul edilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesis edilmişse de; davayı kabul ile dava kendiliğinden sona ermez. Bunun üzerine, dava konusu uyuşmazlığın kabul nedeniyle son bulduğunu tespit eden mahkemenin, davanın kabul nedeniyle (gereğince) kabulüne karar vermesi gerekir. Mahkemenin bu kararı temyiz edilebilir. Mahkemenin kararı, ancak şekli anlamda kesinleştikten sonra, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 4, sh: 3701)....

      İİK’nın 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiş, sadece, ihalenin Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı, satış ilanı tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1) İhaleye fesat karıştırılmış olması 2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilmektedir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....

      Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur. Açıklanan nedenlerle borçlunun sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi belirtilen taşınmazlar yönüyle zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

        Somut olayda ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, resen yapılan incelemede de başkaca fesih nedeni bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, davacı aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin % 5’ine indirilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 16/05/2022 tarih ve 2022/853 E. 2022/978 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının para cezasına ilişkin (I-2) numaralı bendinin silinerek tamamen çıkarılmasına, yerine; " 2- İhale bedeli olan 685.100,00 TL.nin %5' ine tekabül eden 34.255- TL. para cezasının davacı ...'...

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/82 E. sayılı dosyası üzerinden ihalenin feshi davası açtığı ve anılan mahkemenin 30.12.2009 tarih ve 2009/82 E., 2009/115 K. sayılı kararının takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, ihalenin feshi davasında borçluyu temsil eden vekiline tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, ihalenin feshi davası hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup, sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir....

            Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;Kararı istinaf eden 3.kişinin davada taraf sıfatı bulunmadığından kararı istinaf edemeyeceğini, mahkemece 3.kişinin davaya müdahale talebinin reddedildiğini, davacının İİK.nun 134.maddesine göre ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığını ve taşınmazlar üzerinde mülkiyet haklarının olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, ihalenin feshi şikayetine ilişkin davada asli müdahale talebi reddedilen 3.kişinin feragat nedeni ile ihalenin feshi şikayetinin reddi kararını istinaf edip edemeyeceğine ilişkindir. Kararı istinaf eden 3.kişiler T10 T9 'ın Erdemli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/105 esas sayılı dosyası ile Atılım İnş. Tur. Oto. Tic. Ve San....

            Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;Kararı istinaf eden 3.kişinin davada taraf sıfatı bulunmadığından kararı istinaf edemeyeceğini, mahkemece 3.kişinin davaya müdahale talebinin reddedildiğini, davacının İİK.nun 134.maddesine göre ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığını ve taşınmazlar üzerinde mülkiyet haklarının olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, ihalenin feshi şikayetine ilişkin davada asli müdahale talebi reddedilen 3.kişinin feragat nedeni ile ihalenin feshi şikayetinin reddi kararını istinaf edip edemeyeceğine ilişkindir. Kararı istinaf eden 3.kişiler T10 T9 'ın Erdemli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/105 esas sayılı dosyası ile Atılım İnş. Tur. Oto. Tic. Ve San....

            Sayılı kararının kaldırılmasına, bu talepleri kabul edilmez ise %10 cezai şart yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın safahatına ilişkin olaylar sıralanarak, İİK.134. Maddesi ile ihalenin neticesi ve feshi başlığı altında düzenleme yaptığını, iki konuyu açıkça düzenlediğini, birincisi, ihalenin feshi davasının kabul veya red şartları, İkincisi ise haksız yere ihalenin feshi davası açılması ve davanın kaybedilmesi halinde, ihale bedelinin %10'u oranında para cezasının düzenlediğini, dava konusu olayda Asliye Hukuk Mahkemesinin 313 numaralı parsel üzerine, Adana 13.İcra Müdürlüğü'nün 2007/5522 esas sayılı dosyasından dolayı haciz konulamayacağına karar verdiğini, yani Adana 4.Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/237 E. ,2016519 K. sayılı kararı ile T7 tasarrufun iptali talebini reddettiğini, mahkemenin açıkça T7, Adana 13....

            İİK'nın 133 maddesindeki "hemen" kelimesinin karşılığının ivedilik olmadığı, ilk ihalenin feshi kararının kesinleştiği tarih ile en yüksek teklifi veren ikinci alıcıya teklif götürme tarihi arasında geçen sürenin iş yoğunluğu da göz önüne alındığında uzun bir süre olmadığı ileri sürülmüş ise de, alıcı, ihale bedelini ödemediği takdirde, icra müdürünün İİK'nun 133/1. maddesi uyarınca en yüksek teklifte bulunan ikinci kişiye teklifi muhtıra ile bildirmesi gerekir. Teklifin yapılması için, İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılan ihalenin feshi davasının sonucunun beklenmesi gerekmez. Zira, İİK'nun 133 ve 134. maddelerine göre ihalenin feshi koşulları ve doğurduğu sonuçlar farklı olup, ihalenin feshi davası, taşınmazın en yüksek pey süren ikinci kişiye ihale edilmesine engel olmaz. Bu nedenle, icra müdürünün İİK'nun 133. maddesi uyarınca ihale kararını kaldırdıktan sonra hemen en yüksek teklifte bulunan ikinci kişiye muhtıra göndermesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu