Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece konutun sözleşmede öngörülen sürede teslim edilmemesi nedeniyle teslim için öngörülen tarih ile sözleşmenin fesh edildiği tarih arası geçen dönem için kira tazminatına hükmedilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere 23.8.2010 tarihli sözleşmenin davacı tarafça fesh edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Akti fesh eden taraf BK. 106-108 maddeleri gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçınılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Mahkemece, hükmedilen konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda hükmedilebilir....

    Mahkemece konutun sözleşmede öngörülen sürede teslim edilmemesi nedeniyle teslim için öngörülen tarih ile sözleşmenin fesh edildiği tarih arası geçen dönem için kira tazminatına hükmedilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere 29.11.2006 tarihli sözleşmenin davacı tarafça fesh edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Akti fesh eden taraf BK. 106-108 maddeleri gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçınılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Mahkemece, hükmedilen konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda hükmedilebilir....

      Mahkemece konutun sözleşmede öngörülen sürede teslim edilmemesi nedeniyle teslim için öngörülen tarih ile sözleşmenin fesh edildiği tarih arası geçen dönem için kira tazminatına hükmedilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere 23.8.2007 tarihli sözleşmenin davacı tarafça fesh edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Akti fesh eden taraf BK. 106-108 maddeleri gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçınılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Mahkemece, hükmedilen konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda hükmedilebilir....

        Mahkemece konutun sözleşmede öngörülen sürede teslim edilmemesi nedeniyle teslim için öngörülen tarih ile sözleşmenin fesh edildiği tarih arası geçen dönem için kira tazminatına hükmedilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere 29.11.2006 tarihli sözleşmenin davacı tarafça fesh edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Akti fesh eden taraf BK. 106-108 maddeleri gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçınılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Mahkemece, hükmedilen konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda hükmedilebilir....

          Mahkemece konutun sözleşmede öngörülen sürede teslim edilmemesi nedeniyle teslim için öngörülen tarih ile sözleşmenin fesh edildiği tarih arası geçen dönem için kira tazminatına hükmedilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere 10.5.2007 tarihli sözleşmenin davacı tarafça fesh edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Akti fesh eden taraf BK. 106-108 maddeleri gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçınılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Mahkemece, hükmedilen konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda hükmedilebilir....

            - KARAR - Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında 14.06.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkilinin proje çalışmasına başladığını, kadastro başvurusu yaptığını, gerekli projeleri çizdirip ilgili belediyeye başvurduğunu, mimari projenin onaylandığını, statik, elektrik ve asansör projesinin hazırlanıp belediyeye sunulduğunu ve ruhsatın imzalanmasını beklerken, davalı arsa sahiplerinin kötüniyetli olarak müvekkiline ihtarname keşide edip, sözleşmeyi fesh edeceklerini bildirdiklerini, kötüniyetli olarak müvekkilini vekaletten azlettiğini ve sözleşmenin fesh edildiğini müvekkilinin karşı ihtarname ile cevap verdiğini, tek taraflı feshin mümkün olmadığını müvekkilinden kaynaklanan gecikmenin söz konusu olmadığını ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin devam edip etmediği hususunun tespitine; mahkemece sözleşmenin ihtarla fesh edildiğinin kabulü halinde haksız feshin tespitine müvekkilinin...

              - KARAR - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 08.09.2009 tarihinde “Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını sözleşmenin iki yıl süreli olduğunu, müvekkilinin yüklendiği edimi en iyi şekilde yerine getirmek üzere bir çok malzeme satın aldığını ve gerekli sayıda personeli işe alıp bunları eğittiğini, edemini yerine getirmeye başladığını, ancak davalının sözleşme süresi dolmadan sebepsiz olarak sözleşmeyi fesh ettiğini müvekkiline bildirdiğini, davalının keyfi olarak sözleşmeyi fesh etmesinin sözleşme ve MK'nın 2. maddesine aykırı olduğunu, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi olmak üzere 20.000,00 TL'nin reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Bu nedenle satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edilmemiş olması ihalenin feshini gerektirmeyeceğinden ve ihalenin feshini gerektirecek başkacada bir neden bulunmadığından, Mahkemece ihalenin feshi istemin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin ve alıcı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda ( 2 ). maddede yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili hakkında yürütülen icra takibi sırasında müvekkiline ait Bursa ili Nilüfer ilçesi Ataevler Mahallesi 1418 ada 2 parsel 5. kat 13 nolu bağımsız bölüm taşınmazın 21.09.2021 tarihli 1. satışla 480.000,00- TL bedelle davalı ihale alıcısına ihale edildiğini, yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihale tutanağına, ihalenin yapıldığı yer, gün, saatinin yazılmamış olmasının, ihalenin başlama veya bitiş saatinin gösterilmemesinin, ihalenin belirtilen saatte başlanıp bitirildiğinin belirtilmemesinin, tellâl tarafından üç defa bağırıldıktan sonra ihalenin yapıldığı hususun yazılmamış olmasının ihalenin feshi sebebi olduğunu, muhammen bedelin taşınmazın gerçek değerinden çok düşük olduğunu bu nedenlerle ihalenin feshinin gerektiğini belirtip, davanın kabulü ile 21.09.2021 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Davalı idare tarafından davacı iş ortaklığına ihale edilen işin ifasının devamı sırasında Kamu İhale Kurulu'nun 26/06/2013 tarih ve 2013/MK-194 sayılı kararı üzerine sözleşmesinin davalı kurum tarafından fesh edildiği görülmektedir. Davanın konusunu ise, davacı yüklenicinin; sözleşmenin iş sahibi tarafından haksız olarak feshi iddiasına dayalı mahrum kalınan kar kaybı talebi oluşturmaktadır. Ankara 15. İdare Mahkemesi'nin 16/09/2013 tarih 2013/419 Esas 2013/1149 Karar sayılı kararı dayanak yapan Kamu İhale Kurulu'nun 26/06/2013 tarih ve 2013/MK-194 sayılı kararı doğrultusunda davalı idarece; davacının sözleşmesi fesh edilmiştir. İdare mahkemesi davası, dava dışı 3. kişi konumunda bulunan iş ortaklığının Kamu İhale Kurumu kararına itirazı ve talebinin reddi üzerine açıldığından sözleşmenin feshinde davacının kusurunun bulunduğundan bahsetmek mümkün değildir. Sözleşme mahkeme kararına dayalı olarak fesh edildiğinden edimin yerine getirilmesi imkansız hale gelmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu