Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı tarafından ödenen ve ihalenin feshi nedeniyle iade edilen kalemler yönünden ödeme tarihlerinden iade tarihlerine kadar yasal faizlerinin hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerekirken, zararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiş, benzer bir dosyada Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2010/12983 Esas, 2012/4177 Karar sayılı ilamında “... Davacının talebi icra memurunun hatalı eylemi nedeniyle zarar görmeye ilişkin olduğundan, ihalenin feshi nedeniyle istenebilecek zarar, yatırılan ihale bedeli ve ihale masrafları ile bunların iadesi halinde iade edilinceye kadar geçen sürede bu bedellerin kullanılamaması nedeniyle uğranılan yasal faiz kaybından ibarettir....”şeklindedir....

Davalı ihale alıcısı cevap dilekçesinde özetle;Davacının dava dilekçesini kabul etmediğini, yapılan ihalenin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli bir tavır ile ihalenin kesinleşmesini engellemek taşınmazın devrini geciktirmek amacıyla hareket ettiğini, hiçbir somut delil sunmadan ihalenin feshinin istendiğini bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Kıymet takdirinin usul ve yasaya uygun yapılmadığını ve taşınmazın içine girilmediği iddiası, gerek Kıymet takdir raporuna itiraz edilmemesi gerek satış ilanına itirazın olmaması nedeniyle ,kesinleşen kıymet takdirine itiraz yerinde görülmemiştir. Mahkememizce resen yapılan incelemede ,Kesinleşen kıymet takdiri üzerinden iki yıl geçmeden satışın yapıldığı, satışa konu muhammen bedelin 1.000.000,00....

İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazlarla ilgili ortaklığın aynen ya da satış suretiyle giderilmesini talep ettiğini, müvekkilinin müştereken maliki olduğu dava konusu her iki taşınmazın, tarafları arasında aynen taksimi mümkün iken, yetersiz bilirkişi raporu ile oktaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemece, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesi yönünde yeterli araştırma yapılmadan hüküm tesis ettiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER:Dava; tapu kaydı, kroki, keşif, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE:Dava, iki adet taşınmaz üzerinde satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir....

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2021/444 ESAS 2021/1568 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (Ortaklığın Giderilmesi Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Sivas 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1042 E. - 2020/272 K. sayılı ilamı ile hissedarı olduğu taşınmazdaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verildiğini, Sivas 2. (Sulh Hukuk Mah.) Satış Memurluğunun 2020/34 Satış sayılı dosyasında satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri ilan edildiğini, satış günlerinin belirlendiğini, satış günlerinin Ankara İlinde bulunması nedeniyle, Ankara Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu 2021/8192 nolu muhabere evrakı ile Sivas 2. (Sulh Hukuk Mah.)...

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince, dava konusutaşınmazın aynen taksimi mümkün olmadığından, ortaklığın umum arasında açık arttırma yoluyla satılarak giderilmesine karar verilmiş davalı tarafça karar istinaf kanun yoluna getirmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur....

Yargılama sırasında davacı ... ... vekili 01.10.2012 tarihli dilekçesi ile, terditli olarak davalı ... ile paydaşı oldukları 1193 parsel sayılı taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satışa çıkarıldığını ve 301.000,00 TL bedelle davalı ...’e ihale olunduğunu, davalının ihale bedelini verilen sürede yatırmaması nedeniyle ihalenin feshedildiğini, yeniden yapılan ihalede taşınmazın bu kez 108.200,00 TL bedelle satıldığını ileri sürerek iki ihale arasındaki bedel farkı olan 192.800,00 TL’nin ihalenin feshine neden olan davalı ...’den 21.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ..., bakım borcunu yerine getirdiğini, usulünce yapılan temliklerde muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Asıl davada davalı ..., savunma getirmemiştir. Birleştirilen davada davalı ..., davaya karşı bir beyanının olmadığını belirtmiştir....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/01/2023 NUMARASI : 2022/351 ESAS 2023/144 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (Ortaklığın Giderilmesi Nedeniyle (İİK M.134) (Alacaklı,Borçlu Tarafından Açılan)) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: İhalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince : Davanın kabulüne karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1)Gerekçeli kararın ve temyiz dilekçesinin davalılar ... , ... ve ...’na tebliğ edildiğine dair tebligat evraklarına dosya içerisinde rastlanamadığından varsa temin edilerek dosyaya eklenmesi, yok ise adı geçen davalılara Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra, 2)... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/52 Esas-2013/49 Karar sayılı ihalenin feshi dosyasının ilgili mahkemeden getirtilerek, dosyaya eklendikten sonra, 3)......

      Davacı, paydaşı olduğu 417 parsel sayılı taşınmazda davalıların payını ortaklığın satış suretiyle giderilmesi sonucunda satın aldığını, davalı ...’nin ihalenin feshi davası açması sonucu taşınmazdan gelir elde edemediğini ileri sürerek ederek, 01.01.2008- 13.03.2009 tarihleri arasında hesaplanan 3.428,33 TL ecirmisile hükmedilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ispatlanan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ...'nin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 944.64 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'...

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarih ve 2021/345 E.-2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikâyet hakkının kullanılabilmesi için şikâyet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikâyeti ileri sürmek isteyen kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş olması gerekir....

          UYAP Entegrasyonu