Düzenlenen ifraz haritasında miktarlar belirlenmiş ve satın alma tapudaki bu miktarlara dayanılarak yapılmış olmasına göre zilyetliğin bu tarihten itibaren başlatılması zorunludur.Tesbit 1981 yılında yapıldığına göre ifraz tarihinden tesbit tarihine kadar 20 yıllık süre dolmamıştır.Öyle ise ifraz haritasındaki miktarlara değer verilmesi ve miktar fazlasının Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir. Bu durumda ifraz haritasında asfalt şosenin doğusunda gösterilen 1, 2 ve 3 sayılı parsellerin toplamı 2590 m2 olup bunun karşılığında 2 ada 1,5,6 ve 7 sayılı parsellerde bu miktarı aşacak şekilde taşınmaz kişilere verilmiş ve kesinleşmiştir.Hal böyle olunca 2 ada 2 ve 3 sayılı parsellerin tümümün Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. İfraz haritasının asfalt şosenin batısında kalan 4,5 ve 6 parsel sayısı ile gösterilen taşınmazların toplam yüzölçümü 3330 m2 dir....
Ayrıca aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl Özel İdaresinden İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulmalıdır. Onay makamınca aynen taksimin mümkün olduğunun belirtilmesi halinde, taşınmazın aynen taksimine karar verilebilir. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir. Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; mahallinde teknik bilirkişi vasıtasıyla yapılan keşif sonrasında alınan fen bilirkişi raporuna göre, aynen taksiminin mümkün olduğu bildirilmiş ise de bilirkişi tarafından düzenlenen ifraz (taksim) projesinin, ......
Anılan taşınmazların güncel tapu kayıtlarının Tapu Müdürlüğünden getirtilerek tapu kayıt maliklerine mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin yöntemine uygun şekilde tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, hükmen tescil edilenlerin mahkeme kararlarının da getirtilerek dosya içerisine konulması, 3- Çekişme konusu 114 parsel sayılı taşınmazın 1151 ve 1552 parsel sayılı taşınmazlara ifraz edildiği ve 1151 parsel sayılı taşınmazın Hazine, 1152 parsel sayılı taşınmazın ise şahıslar adına tapuda kayıtlı bulunduğu, 137 parsel sayılı taşınmazın da ifrazen 1156 ve 1557 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı ve iki taşınmazın da Hazine adına tapuda kayıtlı bulunduğu, 185 parsel sayılı taşınmazın ise 804, 805, 806 parsel sayılı taşınmazlara ifraz edildiği, 804 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma suretiyle Hazine adına, 805 ve 806 parsel sayılı taşınmazların şahıslar adına tescil edildiği, 198 parsel sayılı taşınmazın 743 ve 744 parsel sayılı taşınmazlara ifraz edildiği, 743 parsel sayılı taşınmazın...
Taşınmazın kök geldi parseli olduğu belirtilen 61 parselin ifraz suretiyle kütüğünün kapatıldığı ve 77 parsel ile dava dışı birden fala taşınmaza gittiği, 77 parselin ise ifraz suretiyle 163, 164 ve 165 parsellere gittiği, bunlardan 164 parselin ise ifraz olduğu, ancak bu ifraz işlemine dair dosya kapsamında bilgi ve belgenin bulunmadığı; öte yandan taşınmazın kök geldi parseli olduğu belirtilen 61 parsel sayılı taşınmazın Kadirli 1. Tapulama Hakimliğinin 1960/413 Esas, 1967/143 Karar sayılı kararıyla hükmen oluştuğu, ne var ki dosya arasında yer alan diğer kayıtlardan çekişmeli 173 parselin oluşumuna esas hüküm dosyası olarak Kadirli 1. Kadastro Mahkemesinin 1989/99 Esas, 1991/101 Karar sayılı dava dosyasının kabul edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, taşınmazın oluşum nedeni ve geldi kayıtları arasında oluşan bu çelişki giderilmeden temyiz incelemesinin sıhhatli yapılması mümkün değildir....
oluşumuna esas ifraz krokisi ölçeksiz olduğu gibi, şeklen ve bu ifraza göre oluşan miktarları itibariyle, hükme dayanak yapılan fen elemanı bilirkişi krokisi ve çekişmeli parselin kadastro tespit krokisi ile uyumsuz olduğu, fen bilirkişi uygulaması ile ifraz krokisinin kapsadığı bildirilen, doğudaki büyük bölümün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, bu haliyle ifraz krokisinin batı bölümünün çekişmeli taşınmazı kapsadığının söylenemeyeceği, ayrıca; mahkemece, ifraz krokisinde belirlenen ve müfrez bölümler arasındaki yolların kime ait olduğuna karar verilemeyeceği, bir an için ifraz krokisinin çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilse dahi, müfrez tapu kaydı maliki ve tespit maliki davalıların bir bölümünün davası olmadığı halde, hükme dayanak yapılan fen elemanı bilirkişi krokisiyle, dava açmayan tespit maliklerinin tapu kayıtları kapsamında kaldığı belirlenen bölümlerin, tespit gibi tüm davalılar adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiği, sanki bunların da davaları...
'nın dayandığı 2.1.1939 tarih ve 4 sıra nolu tapu kaydının iktisap sebebinde “ifraz ve taksim” sonucu tapu malikine isabet ettiği, tapu kaydında ve ifraz krokisinde sınırlarının “Pilanda” olduğu belirtilmekle tapu kaydının haritasının varsa ifraz krokisinin getirtilmesi, kaydın revizyon gördüğü parsellerin ada ve parsel numaraları belirtilerek bu parsellere ait tespit tutanaklarının kesinleşme durumunu gösterir onaylı tutanak örneği ile dayanağı belgelerin, kadastro tespiti kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının, hükmen kesinleşmiş ise mahkeme ilamlarının onaylı örnekleri, 2- Davalının dayandığı Şubat 1927 tarih ve 51 sıra nolu tapu kaydının oluşumuna esas belgeler, 3- 20.6.1964 tarih ve 70 sıra nolu tapu kaydının revizyon görüp görmediğinin araştırılarak görmüş ise bu parsellere ait tespitlerin kesinleşme durumlarını belirtecek biçimde kadastro tespit tutanaklarının onaylı örneklerini ile, 4- Davalı dayanağını olan Şubat 1927 tarih ve 51 nolu tapu kaydı ile...
nın 27/12/2017 tarihli krokili raporunda; dava konusu 3310 parselden ifrazla oluşan ve 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi gereğince yenileme sonrası 101 ada 30, 31 ve 32 parsellerin oluştuğunu bildirdiği, dosya içindeki tapu kayıtlarında ve taraf beyanlarıyla 101 ada 25 parselin dava konusu 3310 parselden ifraz edilen ve kamulaştırılan taşınmazın olduğu ve bu parselin de tesciline karar verilmesi gerektiği bildirildiğinden;a)Dava konusu 3310 parselin ifraz ve 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi gereğince yenileme sonrası oluşan parsellerin hangileri olduğu, ilgili Tapu Müdürlüğünden sorularak alınacak cevapla, b)Tapu Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre dava konusu 3310 parselin kamulaştırma sonrası ifraz edilen ve 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi gereğince oluşan parsellerin yüzölçümleri ile birlikte kamulaştırılan ve kamulaştırmadan arta kalan parsellerin aynı kroki üzerinde gösterilmesi hususunda fen bilirkişisinden ek rapor alındıktan sonra,Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine...
Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilerek dosyaya eklenmesi, 2- Aynı parsele revizyon gören Sahilboyu mevkii 283 tahrir nolu 9190 m2 yüzölçümlü taşınmaza ilişkin vergi kaydının da Özel İdare Müdürlüğünden istenmesi, 3- 1099 sayılı parselin ifraz edilerek 1099, 1568 ve 1569 nolu parsellere ayrıldığı ancak ifraz nedeninin dosya kapsamından anlaşılmadığı gözetilerek yeni parsellerin oluşumuna esas alınan ifraza ilişkin tüm kayıt ve belgelerin Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2011 tarihinde oybirlğiyle karar verildi....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosyanın incelenmesi sonucunda, geri çevirme kararı gereklerinin eksiksiz olarak yerine getirilmediği görülmüştür. 1- Davalı taraf dayanağı tapu kaydının geldi kaydı olan 15.12.1941 tarih 71 nolu tapu kaydının 12.9.1967 tarih 27 ila 49 nolu sıralar ile 69 ila 75 sayfa nolu tapu kayıtlarına gittiği ve 15.12.1941 tarih 71 nolu tapu kaydının ifraz gördüğü anlaşılmakla; a) 15.12.1941 tarih 71 nolu tapu kaydının gitti kayıtları olan 12.9.1967 tarih 27 ila 49 sıra nolu ( 69 ila 75 sayfa nolu ) tapu kayıtlarının (birbirini okur ve okunaklı şekilde) tüm tedavüllerinin celbi ile dosyasına konulması, ayrıca kadastro sırasında revizyon görüp görmediği, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ait tespitlerin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak revizyon gördükleri parsellere ait onaylı tutanak örneklerinin, b)15.12.1941 tarih 71 nolu tapu kaydının ifraz gördüğü anlaşılmakla ifraz krokisinin, 2- Davalı dayanağı tapu kaydının geldi kaydı olan Mart 1929 tarih...
Bu itibarla, çekişmeli taşınmaz mahkeme kararıyla ifraz edilmesi halinde her bir bölümün, fen bilirkişi raporunda harflendirilerek yüzölçümlerinin gösterilmesi; mahkemece de hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle ifraz edilen her bir bölüm hakkında ayrı ayrı karar verilmesi zorunludur. Mahkemece, hükümde fen bilirkişi raporuna atıf yapılmaması ve dosyada mevcut raporda, çekişmeli taşınmazın ifraz edilen her bir bölümünün harflendirilerek yüzölçümlerinin buna göre belirlenmemesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....