İİK.nun 186/2 ve 193/3.fıkrasına göre iflasın açılmasından önce hacizli mallar satılmış ise bu takibe iflas kararına rağmen devam edilirse para, haciz koyduran alacaklılara paylaştırılır. Somut olayda alacaklı tarafça 17.07.2013 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunulduğu, bu talep üzerine gönderilen ihbarnameler üzerine dosyaya çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığı ve ardından borçlunun 04.03.2014 tarihinden iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, iflasın açılması kararından önce dosyaya ödenen paraların alacaklıya ödenmesi talebinin icra müdürlüğünce reddi kararının iptali şikayete konu olup borçlu hakkında iflas kararı verilmesi şikayetin incelenmesine engel değildir....
Müflis, nasıl iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine aittir. Adi tasfiyede İİK.'nın 226- 229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK.'nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davaları takip edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflasın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir. (md. 194)....
Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK 248, 303/2) Masa alacakları iflas masasından tam olarak ödenir. (örn: İflas kararının ilanı giderleri (İİK 166;219), defter tutma (İİK 161;208) giderleri (İİK 160), masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti (İİK 223,IV), masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti vb.) Bu sayma, tahdidi değildir; masa borçlarına bazı misaller vermek içindir. Şu halde, masa alacakları (borçları), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlardır. Masadan ödenecek alacakların, iflas alacağı ve masa alacağı olarak ikiye ayrılmasının pratik önemi şudur: Masa alacakları, iflas masasından tam olarak ödenir....
İflas tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz. ----- Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler. İİK'nın 195/1. maddesinin "Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur." hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer'ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK'nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır....
Öğretide ve uygulamada iflas ve konkordato istemlerine ilişkin davaların münferiden açılması gerektiği düşüncesi hakimdir (KURU, Baki, İcra ve İflas Hukuku, C.III, Ankara 1993, S.2667). İflasın ertelenmesi istemlerinde de bu görüşlere paralel davranılmalıdır. Zira, iflasın ertelenmesi talebinin reddi gerektiğinde, bir diğer ifadeyle borca bataklığın tespit edildiği ve iyileştirme projesinin uygun görülmediği hallerde mahkemece şirketin iflasına karar verilecektir. İflasın ertelenmesi talebinin sonuçlarından biri de iflasın açılmasıdır. Birden çok borçlunun iflası bir dava içinde istenemeyeceği gibi birden çok borçlunun iflasın açılması sonucunu doğuracak olan iflasın ertelenmesi talebinde de birlikte bulunmalarına imkan sağlamamaktadır....
İflas Müdürlüğü'nün ...esas sayılı dosyasına yapılan müracaat neticesinde iflasın kapatıldığının öğrenildiğini, akabinde mahkememizin...esas sayılı dosyasından şirketin ihyası talepli dava açılması için süre verildiğini belirterek ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün...sicil numarasında kayıtlı iken sicilden iflas nedeni ile 22.07.2014 tarihinde terkin olunan Tasfiye Halinde ...Şirketi'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; tüzel kişiliğinin ihyası talep edilen şirketin iflasının açılması sonrasında tasfiye işlemlerinin iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, iflasın kapanması nedeni ile terkin edildiğini, iflasın yürütülmesinden ve sonuçlandırılmasından iflas idaresinin yetkili ve sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, iflas nedeni ile kaydı kapatılan şirketin ihyası talebine ilişkindir....
Harçlara ilişkin düzenlemeler kamu düzeninden sayıldığından başlı başına bu husus bile birden çok gerçek veya tüzel kişinin aynı davada iflasın ertelenmesini istemelerine engel teşkil etmektedir. Öğretide ve uygulamada iflas ve konkordato istemlerine ilişkin davaların münferiden açılması gerektiği düşüncesi hakimdir (KURU, Baki, İcra ve İflas Hukuku, C.III, Ankara 1993, S.2667). İflasın ertelenmesi taleplerinde de bu görüşlere paralel davranılmalıdır. Zira, iflasın ertelenmesi isteminin reddi gerektiğinde, bir diğer ifadeyle borca batıklığın tesbit edildiği ve iyileştirme projesinin uygun görülmediği hallerde mahkemece şirketin iflasına karar verilecektir. İflasın ertelenmesi talebinin sonuçlarından biri de iflasın açılmasıdır. Birden çok borçlunun iflası bir dava içinde istenemeyeceği gibi birden çok borçlunun iflasının açılması sonucunu doğuracak olan iflasın ertelenmesi de birlikte istenemez....
Yukarıda anılan Yasa hükümlerine göre iflasın açılması ile amme alacaklarının da iflas masasına kaydı suretiyle ve İcra İflas Kanunu hükümlerine göre takibi zorunlu olup iflasın açılması ile birlikte, masanın kanuni temsilcisinin iflas idaresi olduğu anlaşılmaktadır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... tarih ve E:... sayılı kararıyla iflasına, iflasın aynı tarih ve saat 10:00'da açılmasına karar verildiği, buna ilişkin ilanın 03/06/2019 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, dava konusu ihbarnamelerin ise 17/07/2019 tarihinde davacı şirketin elektronik tebligat adresine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. (3) Esas Karar 2009/ 9744 2009/11571 İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrindeki görüşlerde de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....