Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin davaya dahil edilmesinin usule uygun olmadığını, kendisine verilen 2 dönüm yerin cami yapılmak için verildiğini, bunun karşılığında dahi kendisinden demir ve çivi alındığını, babasının emekli olmak için taşınmazlarını kendisine sattığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, davalı ...’e yapılan bir temlik olmaması nedeniyle onun yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar ..., ... ve ... vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    in sanıkların sorumlu olduğu inşaatın 7.katında çalıştığı sırada, 15,50 metre yüksekten zemine düşmesi sonucu vefat ettiği, 18.01.2015 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre, inşaat alanında işçi güvenliği ile ilgili herhangi bir güvenlik önlemi olmadığının ve alınmadığının, ölenin düşmüş olduğu yerde herhangi bir koruyucu elbise ve kask olmadığının, sadece kalıp çakmak için kullanılan keser ve üzerinde takılı bulunan çivi kutusunun olduğunun ve aynı zamanda inşaatta çalışan diğer işçilerin de üzerilerinde iş güvenliği ile ilgili herhangi bir koruyucu elbisenin olmadığının tespit edildiği, 25.02.2015 tarihli otopsi raporunun sonuç kısmına göre, "...kişinin ölümünün, yüksekten düşme ile oluşabilir nitelikte genel beden travmasına bağlı, çok sayıda parçalı kot, sternum, boyun omuru, ekstrevite, pelvis kemik kırıkları ile birlikte, diyafragma yırtığı, iç organ ve büyük damar yırtılması ile gelişen iç kanama sonucu..." meydana gelmiş olduğunun tespit edildiği olayda; mahkemece, müteahhit...

      Tedbir KARAR TARİHİ : 05.07.2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 05.07.2022 Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davada ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili özetle; kooperatifin 29.04.2018 tarihli genel kurulunda en uygun teklif alınmak suretiyle kooperatife ait 2 parsele ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması ve belirtilen hususlarda yönetim kuruluna sınırlı yetki verildiğini, yönetim kurulunun 38 gün geçmeden davalı ile 08.06.2018 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesini akdettiğini, sözleşmenin açıkça hukuka aykırı ve TBK'nın 27.madde gereğince kesin hükümsüz olduğunu, kooperatif lehine uygun teklifler alınmadan sözleşme akdedildiğini, teklif alınan şirketlerden birisinin konkordato ilan etmiş olduğunu, yapılacak inşaattaki görüşmeyi proje, ruhsat ve iskan alınması koşuluna bağlandığını, davalının bir çivi...

        Sanığın, suça konu çivi ve vida uçlarına sap takılmak suretiyle meydana getirilen ve Samsun Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından düzenlenen 12.07.2019 tarihli uzmanlık raporuna göre de, saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli olduğu bildirilen suç aletlerini bulundurduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın eyleminin suç oluşturmadığına ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmemiştir. 2. Bölge Adliye Mahkemesince, sanığın sabıkalı geçmişi, kişilik özellikleri, ileride suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmaması gerekçeleriyle, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. 3....

          Çivi ve Ahşap Ürünleri İnşaat Sanayi Anonim Şirketi VEKİLİ : Av. ... İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2015 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile aynı yılın Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya davaya konu taşınmazı kiraladığını ve içine dört torba çimento, yarım araba kum, 300 adet kiremit, 10 kg çivi (700,00 TL), 1.000,00 TL kereste, 700,00 TL işçilik ve 100,00 TL nakliye olmak üzere toplam 2.500,00 TL harcamak suretiyle faydalı masraf yaptığını ancak bu malzeme ile yaptığı binayı kullanamadan davalının kendisini taşınmazdan çıkardığını ileri sürerek bu harcamaların tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Davalılardan ..., sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini, bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırlandığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğini, davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2010/13-516...

                Davalılardan ..., sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini, bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırlandığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğini, davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2010/13-...

                  Belediye Başkanlığı, davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, 1997 yılında inşaatın yapı ruhsatının iptal edilerek mühür vurulduğunu, devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra diğer davalı ... Ltd. Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli, yeni sözleşmeler akdettiğini, Yargıtay HGK 'nun 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamının belediyenin taraf olmadığı sözleşmeler yapılmasına neden olduğunu, 20.000 nüfuslu küçük bir ilçe olan ......

                    Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülkü satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa Hukuk Genel Kurulu kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ve Belediye Başkanmın şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz 2013/18979-2014/210 etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın , aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini...

                      UYAP Entegrasyonu