Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dilekçesinde özetle; davalı şirkete 41431369 nolu K.T.K Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı bulunan sürücü Halit SEVEN'in sevk ve idaresinde bulunan 34 XX 662 plaka sayılı aracı ile 28/02/2016 tarihinde, Ankara ili Yenimahalle ilçesi Dumlupınar Mah.Armada önü Mevlana Bulvarı varyantı kenarı yaya kaldırımında yürümekte olan davacıya aracının sağ kısmından çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde davacının ağır şekilde sürekli sakat kalacak biçimde yaralandığını, araç sürücüsü hakkında taksirle yaralamaya sebep olma suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile soruşturma başlatılmış ve Yenimahalle ilçesi Çiftlik Polis Merkezi Amirliğinin 2016/271 evrak kayıt numarası ile adli tahkikatın devam ettiğini, davacının kazadan kaynaklanan yaralanma sebebiyle, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını ve sol ayağındaki bilek, diz kapağı ve topuğundaki ciddi kırık sebebiyle ameliyat edildiğini ve kendisine alçı ve platin ve çivi...

Esas sayılı dosyasında murazanın giderilmesi talepli dava açıldığını, Mahkemece 21.06.2016 tarihinde elektrik aboneliğinin yapılması hususunda tedbir kararı verildiğini, davalının ihtiyati tedbir kararını yerine getirmediğini, müvekkilinin 15.07.2016 tarihinde cebren aboneliğe ve enerjiye kavuştuğunu, davalının yasal düzenlenmelere aykırı davranarak müvekkili firmayı 45 gün haksız bekleterek zarara uğrattığını, müvekkilinin abonelik tesis edememesinden dolayı işletmesini açıp kazanç elde edemediğini, müvekkili firmanın 15.000,00 TL kira ödemesi yapmasına rağmen abonelik verilmemesi nedeniyle işletmeye çivi dahi çakamadığını, bu nedenle oluşan zararlarına karşılık 15.000,00 TL nin 22.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    T4 DAVALI : T5 KARAR TARİHİ :27/04/2023 Davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile davalı şirket arasında 29/04/2015 tarihinde satış sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşme uyarınca davalının "Satıcı alıcıya sattığı daireyi 18 ay içerisinde oturuma hazır hale getireceğini, teslim gününü geçtiği halde alıcı dairesini kullanamıyor ise bu kontratı feshedebilme hakkında sahip olduğunu ve satıcının, alıcının ödediği tüm bedeli 6 ay içerisinde %5 farkla geri ödeyeceğinin" kararlaştırıldığını, sözleşme maddesinin hükmü açık olmasına rağmen davalının, müvekkilinin dairesini teslim etmek bir yana dairenin kaba inşaatını dahi tamamlamadığını, yüklenici süresi içerisinde tek bir çivi dahi çakmayarak kararlaştırılan zamanda taşınmazı yapmayarak kusuru ile iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin teslimi yapılmayan dairelerden dolayı-...

      ın ölümünden önceki gün de aralarında yaşanan kavgada, sanığın mağdura muşta, sopa ve çivi çakılmış sert plastik madde ile vurduğu, mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı olayda, sanık hakkında kasten yaralama suçundan hüküm kurulduğu belirlenmiştir. 2. Adli tıp raporları, olay yerinde muşta bulunduğunu gösteren olay yeri inceleme tutanağı, sanık savunmaları, tanıkların beyanları dava dosyasında bulunmaktadır. IV. GEREKÇE 1....

        Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, olay günü sıva ve kalıpçı ustası olarak çalıştığı işyerinde kalıp çakarken kırılan bir çivi parçasının sol gözüne isabet etmesi ile iş kazası sonucu %39,20 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir. Olayla ilgili olarak iş müfettişi tarafından düzenlenen 29.09.2006 tarihli raporda iş verenin % 100 oranında kusurlu bulunduğu, hükme esas alınan 30.05.2010 günlü bilirkişi raporunda ise olayda kazalının % 50, işverenin % 50 oranında kusurlu bulundukları belirtilmiştir. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunu'nun 73.maddesinin açık buyruğudur....

          süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin; İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütününün amacı doğrultusunda, masum halka yönelik katliam gerçekleştirip ülkede kaos ortamı oluşturmaya yönelik olarak hazırlanan, öldürücü etkisinin artırılması için çelik bilye ve çivi...

            sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup, 21. maddenin 4. fıkrası ise 3. kişilerin sorumluluğu" İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir. 1-Somut olay iş yerinde sıhhi tesisatçı ve kazancı olarak çalışan ve işyerinde kullanılmayan tahta palet parçalarını iş yerinde birbirinden ayırarak çuvalla evine götüren sigortalı, olay günü yine ahşap paletten çivi...

              Sanığın, katılana ait bahçeye hayvanlarını sokarak ceviz ağaçlarının kabuklarını yedirdiği, katılanın tepki göstermesi üzerine “sen yiyeceğine davarlar yesin pezevenk, senin burada konuşma hakkın yok, bir kurşun hakkın var” dediği, ertesi gün de aynı ceviz ağaçlarına çivi ile tahta çakarak ağıl yapıp hayvanlarını içerisine koyduğu, katılanın hayvanların su içtiği oluğu kapatması üzerine cep telefon ile mesaj çekerek “piç” dediğinin iddia edildiği somut olayda; Sanık hakkında sesli, yazılı ya da görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin olarak; temyiz isteminin reddine dair 11.08.2010 tarih ve 2010/3 esas, 2010/124 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, Sanık hakkında huzurda hakaret, tehdit, mala zarar verme ve hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından kurulan beraat hükümlerine ilişkin olarak; dosya içerisinde bulunan veraset ilamı içeriğine ve katılanın kızları ile eşinin dışında sanığın üzerine atılı suçları işlediğine yönelik herhangi bir tanık beyanının...

                Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülkü satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa Hukuk Genel Kurulu kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme 2013/22154-2014/255 Belgeleri ve Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini...

                  ne yatırılarak genel anestezi altında ameliyatla dizinden çivi çıkarıldığına ve 04.04.2002'de taburcu edildiğine dair anılan Kliniğin 04.04.2002 tarihli yazısı olduğu, bu durumda sigortalının 04.04.2002 tarihinde geçirdiği operasyonun sadece omuzundan geçirdiği operasyona ait olduğuna ve kaza ile illiyet bağı olmadığına dair saptamanın hatalı olduğu ve ayrıca sigortalı ...'in ...de geçirdiği tedavi sürecine ilişkin olarak 7.018 ... bedelli fatura dışında da tedavi giderine ilişkin tercümesiz bir kısım belgeler bulunduğu ve tercüme yapılmadığı için bilirkişilerce değerlendirmeye alınmadığı, bu haliyle bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı anlaşılmıştır.Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece sigortalı....'deki tedavi sürecine ilişkin olarak sunulan tüm tedavi belgeleri tercüme ettirildikten sonra ...'...

                    UYAP Entegrasyonu