Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - 2021/330 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, davacıların Kent Çivi San. Tic. A.Ş.'...

    Davalı, sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiği, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516 Esas 2011...

      Davalı, sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiği, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, Şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516 Esas 2011...

        Davalı, sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırlandığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516 Esas 2011/6 Karar Nolu ilamının naylon...

          Davalı, sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek Zamanaşımının 5 yıl olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırlandığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğini, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516 Esas 2011/6 Karar Nolu ilamının naylon...

            Davalılardan ..., zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 yılında yapı ruhsatının iptal edildiğini, bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırlandığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğini, davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, Yargıtay HGK'nun 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamının naylon sözleşmelere...

              Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülkü satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa Hukuk Genel Kurulu kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ve Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının ... ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, dönemin belediye...

                ya devrettiğini, ancak hisselerin karşılığı olan villanın inşaatı bitirilip müvekkiline teslimi öngörülmüşken inşaatta bir çivi dahi çakılmadığını, müvekkilinin tazminat hakkının doğduğunu, bu nedenle davacılar aleyhine takip başlatıldığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiş; birleşen davada, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2006/13890 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptalini ve % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden davalı ...'nun 310.000 Euro'luk ödemeyi yaptığı, 2006/13890 Esas sayılı takipte alacaklı olduğu; birleşen 2007/18 Esas sayılı dava yönünden 2006/15218 Esas sayılı takibin ... 2....

                  Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülkü satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa Hukuk Genel Kurulu kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ve Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının ... ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığım, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, 2013/26028-...

                    Davalı, zamanaşımı definde bulunarak yapı ruhsatının 1997 de iptal edildiğini devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırlandığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300’ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini....

                      UYAP Entegrasyonu