WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 11.06.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi,,,, Ltd. Şti. yetkilisi haczin başında söz alarak “Burası bizim şirkete aittir, borçlu ,,,,,,,, ... Sos. ve End. Tem. Ltd. Şti ile bir alakası yoktur, borçlunun burada malı, mamülü yoktur, buradaki mallar ,,,,,,,, aittir, haczi kabul etmiyoruz” demiştir....

    Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Ne var ki, Mahkemece ehliyetsizlik iddiası yönünden hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmış değildir....

      Mahkemece davanın kabul nedeni ile kabulüne, 1322 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiği iddiası ile davacı Hazine tarafından ise Orman Yönetiminin harç ödenerek usulüne uygun müdahale bulunmadığı halde Orman Yönetimi vekili lehine de vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı iddiası ile temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili talebine ilişkindir. 1- Çekişmeli 1322 numaralı parsel tarla niteliği ile davalı gerçek kişi adına tespit edilmiş olup, davacı Hazine taşınmazın 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır....

        Yönetimi, 109 ada 131, 164, 110 ada 5, 13 ve 153 ada 44 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile, ... ve ... aleyhine açtığı dava ile 109 ada 253 sayılı parselin ortak miras bırakan .'den kaldı iddiası ile, ... 184 ada 2 sayılı parselin ortak miras bırakandan kaldığı iddiası ile ve ... tüm taşınmazların kök muris ...'den kaldığı iddiası ile dava açmışlardır. Mahkemece, ...'ün açtığı davanın feragat ve husumet yokluğunden reddine, ...'in açtığı davanın husumet yokluğundan reddine, Orman Yönetimi ve ...'...

          İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 20.3.2019 tarihli haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Sait Lala'nın üçüncü kişi şirketin sahibi ...nın halasının oğlu olduğu, üçüncü kişi şirket yetkilisi olmadığı anlaşıldığından anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Ne var ki, davalı üçüncü kişinin hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde istihkak iddiasını içerir 26.3.2019 tarihli dilekçe ile İcra Müdürlüğü’ne başvurduğu görülmüştür....

            Bu durumda, davalı 3.kişinin kendi adına istihkak iddiası yoktur. Her ne kadar 3.kişi mahcuzların dava dışı ...... A.Ş.'ye ait olduğunu beyan etmiş ise de, İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Yine, davalı 3.kişinin İİK'nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulundurma durumu da söz konusu olmadığına göre, davalı 3.kişinin dava dışı şirket adına yaptığı istihkak iddiası da geçerli değildir....

              İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17.9.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...’ın borçlunun eşi olduğu, anılan şahsın üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmamaktadır....

                Her iki husus uygulamada sahtelik iddiası olarak adlandırılan durumu ifade etmektedir. Birinci fıkrada, tarafların kendilerine izafe edilen bir belgedeki yazı veya imza konusunda inkârları söz konusu ise bunu sahtelik iddiası şeklinde ileri sürmeleri aranmış, aksi halde belgenin aleyhlerine delil olarak kullanılacağı belirtilmiştir. Belgelerin delil olarak önemi açıktır. Yargılamada delil olarak kullanılan bir belge hakkında tarafların sahtelik iddiası söz konusu değilse, kanunda öngörülen hâller dışında kural olarak doğruluğunun ayrıca araştırılmasına gerek yoktur. Bu sebeple yazı veya imza inkârında bulunan tarafın bunu açık bir sahtelik iddiası ile ileri sürmesi gereklidir." denilmektedir. Bu hükme ve hüküm gerekçesine göre taraflardan biri kendisine ait olmadığını iddia ettiği yazı yada imzayı inkar etmek isterse başvuracağı yol sahtelik iddiasında bulunmak yada sahtelik davası açmaktır....

                  ün şirket yetkilisi olmadığı, bu nedenle geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı, icra müdürlüğünün bu haciz yönünden İİK' nun 99.maddesi gereğince işlem yapılmasına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek ortada geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde üçüncü kişi istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                    Müdürlüğünce, ......ya gönderilen haciz müzekkeresi üzerine ......ca hesap üzerinde rehin hakkının ileri sürülmesi, istihkak iddiası mahiyetinde olup, 3. kişinin istihkak iddiası üzerine ...... Müdürlüğü tarafından İİK’nin 97/1. maddesindeki prosedür işletilerek dosyanın takibin devamı veya taliki konusunda bir karar verilmek üzere ...... Mahkemesine gönderilmesi gerekir. Prosedür işletilmeden 3. kişi tarafından doğrudan dava açılmasını engelleyen bir yasa hükmü de bulunmamaktadır. Somut olayda prosedür işletilmeden davacı ...... tarafından açılan istihkak davasının süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde Mahkemece, uyuşmazlığın üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin olduğu gözetilerek, dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ve diğer tüm deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın şikayet olarak nitelendirilip yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu